27. Ulusal Kardiyoloji Kongresi İstanbul’da yapıldı

29 Ekim 2011   |    4 Ocak 2020    |   Kategori: Kongreler Print

Halk, organize suç örgütleri tarafından  modern tedavilerden uzaklaştırılıyor

27-30 Ekim tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 27. Ulusal Kardiyoloji Kongresi yoğun bir bilimsel programla yapıldı. Kongrenin açılışında Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Oktay Ergene, bilim dışı tedavi yöntemlerinin organize olarak yürütülmeye başlandığına dikkat çekerek önlem alınması çağrısında bulundu. Kongrede ayrıca Türkiye’nin kalp krizi haritası açıklandı. Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Başkanı Prof. Dr. Ömer Kozan ise Türk insanının kalp krizi haritasını açıkladı.

Türk Kardiyoloji Derneği (TKD)’nin ev sahipliğinde bu yıl ‘Kalbiniz Kıtaların Buluştuğu Yerde Atsın’ sloganıyla 27. kez düzenlenen ve Türkiye’nin en büyük tıp kongresi olma niteliği taşıyan  Ulusal Kardiyoloji Kongresi İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı. 4 gün süren kongreye Türkiye, Ortadoğu, Balkanlar ve çeşitli ülkelerinden toplam üç binin üstünde katılım olduğu belirtiliyor. Kongrede 4 gün boyunca kalp sağlığı alanında yeni teknolojiler ve son tedavi yöntemleri ele alınacak.  Bu yıl kongrenin açılışına TKD’nin bilimsel olmayan bitkisel sözde tedavi yöntemleri ve karışımlarla halk sağlığını tehdit edenlere karşı başlattığı savaş damgasını vurdu.

Kongrenin tanıtımıyla ilgili olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oktay Ergene, bazı otların kaynatılıp içilmesi durumunda damarları açtığı yönünde yapılan bilimsellikten uzak açıklamalarla hastaların kandırılmaya çalışıldığını söyledi. Bu tür açıklamaların sözde ticaret amaçlı ve halkı yanıltarak maddi çıkar sağlamaya yönelik olduğunu, bu yöndeki yayınlara yer veren TV’lerin uyarılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ergene, “Bir takım otları kaynatarak ‘bunu için damarlarınız açılır’, ‘bunu için damarlarınız pırıl pırıl olur’ diyorlar. Bunlar tamamen uyduruk ve ticari amaçlı beyanlar. Bu sözde ilaçların hangi dozlarda ve ne süreyle alındığında hangi hastalıkları tedavi ettiğine dair hiçbir bilimsel çalışma yok. Ne yazık ki buna bazı basın organlarımız, televizyonlarımız da alet oluyor. Bir ilacı 100 küsur liraya satıyorlar. 1 milyon insanı kandırsalar 100 milyon lira eder. Bu ciddi bir paradır. Organize bir vurguna doğru giden bir yöntemdir. RTÜK’ü göreve çağırıyoruz. Sağlık Bakanlığımızın daha duyarlı olmasını arzu ediyoruz. Halka yanıltıcı bilgiler verenlerin ikaz edilmesi gerekli. RTÜK ve Sağlık Bakanlığı, bu yönde yayın yapan televizyonları uyarsın” dedi. Prof. Dr. Ergene, konuyla ilgili davayı 27. Ulusal Kardiyoloji Kongresi’nin başladığı gün, Ankara’da açtıklarını da ekledi.

Halk modern tedavilerden uzaklaştırılıyor
Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Başkanı Prof. Dr. Ömer Kozan ise bilimsel yönü olmayan bu açıklamaların modern Türkiye görüntüsüne yakışmadığını kaydederek, vatandaşlardan “bu tür safsatalara inanmamalarını ve ceplerindeki parayı kaptırmamalarını” istediklerini söyledi. Bir kalp ve damar hastalığı ilacı için pek çok laboratuar çalışması yapıldığını anlatan Kozan, şu görüşleri dile getirdi: “Eğer senin böyle bir çalışman varsa (bitkisel tedavi) alırsın 500 hastayı, anjiyosunda görürsün damarları tıkalı, verirsin otunu, açarsın damarı. Elindeki verileri de bilimsel dergiler var, orada yayınlatırsın. Böyle hilelerle Türkiye’yi soymak yerine bütün dünyanın girdisini sağlarsın. Telif hakkı zaten seni trilyonlarca liraya boğar. Adamın büstünü de Atlas Okyanusu’na dikerler. Bu tür şarlatanlıklar modern Türkiye görüntüsüne yakışmıyor. Buna mutlaka ‘dur’ demek lazım.”

Türkiye’nin kalp krizi haritası açıklandı
Kardiyoloji alanında son tedavi yöntemlerinin masaya yatırıldığı kongrede, Türkiye’nin kalp krizi haritası da çıkarıldı. Prof. Dr. Kozan, Türkiye’de kalp krizi geçiren kişilerin üçte birinin kalp krizi geçirdiğinden haberdar olmadığını belirterek şu bilgileri verdi:  “Türkiye’de kalp krizi oranı en fazla 19-49 yaş arasındaki kişilerde görülüyor. Erkekler kadınlara göre çok daha erken yaşta enfaktüs geçiriyor. Erkeklerde enfaktüs geçirme yaşı 50 iken bu ortalama kadınlarda 60’a çıkıyor. Bunun yanı sıra şehirde yaşayan insanlar kırsalda yaşayanlara nazaran 8 yaş daha erken enfaktüs geçiriyor. Kalp krizi geçirenlerin yüzde 49’u “geçer” diye bekliyor ve tedavi olmuyor. Yine kalp krizi geçirenlerin üçte biri kalp krizi geçirdiğinin farkına varmıyor.”

Daha detaylı bilgiye aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:

http://www.tkd.org.tr

https://tkd.org.tr/2011kongre/

 

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla