Sağlık Bakanlığı ile Üniversite Hastaneleri arasındaki protokol, sorunu çözmez!

Yazan Prof. Dr. Paşa Göktaş
Kategori: Sağlık Gündemi, Üye Yazıları Print

pasa-goktas

Prof. Dr. Paşa Göktaş

Birkaç gün önce, Sağlık Bakanı ile YÖK Başkanı arasında, üniversite hastanelerinin malzeme sorununu çözmek üzere bir protokol imzalandığı belirtildi. Bu protokol, sorunu çözmez. Neden çözmez? Çünkü, protokolün boyutu 50 milyon TL deniyor. Halbuki Hacettepe, İstanbul Cerrahpaşa/Çapa, Gazi Üniversitesi Hastaneleri gibi üniversite hastanelerinin her birinin borcu 300-500 milyon TL civarındadır. Tüm üniversite hastanelerinin borcu, toplamda tahminen 7-8 milyar TL’den aşağı değildir.

50 milyon TL ile hangisinin sorunu çözülecektir? Ayrıca, malzeme alımına karşılık gelen miktar, üniversite hastanesinin SGK alacağından mahsup edilecekmiş. Sonuçta değişen bir durum yok. Bu protokol göstermelik olmaktan öteye geçemez.

Sorun Yapısaldır

Problem büyük boyutludur ve bu problemler, populizm illetine kapılan eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve etrafındaki ekip tarafından bizzat yaratılmıştır. TBMM’nin tümü, o zamanın Başbakanı, hükümeti ve tüm sağlık bürokrasisi bu problemin sorumlusudur.
Şu anda, sağlık sistemi içinden çıkılamaz bir hal almıştır ve bunun en iyi örneklerinden birisi de üniversite hastanelerinin durumudur.

Cerrahpaşa batıyor-muş!

Bunları bütün detaylarıyla defalarca anlattık. Tekrardan yazmaya şu anda gerek görmüyoruz. Çünkü, karşımızda sorumluluk almaya ve konuları anlayıp çözmeye yönelik irade ortaya koyabilecek doğru düzgün yöneticiler göremiyoruz. Ancak, konunun çözümü için olmazsa olmaz birkaç hususu belirtmekte yarar vardır.

Üniversite Hastanelerinin Kuruluşu için olmazsa olmaz bir kaç husus

1. Tam Gün Yasası Kaldırılmadan Sorun Çözülemez

Tam Gün Yasası kaldırılmadan sorun çözülemez. Çünkü şu anda üniversite hastaneleri, Tam Gün Yasası ile devletin sırtına yüklenen ağır personel maliyetini kaldırabilecek durumda değildirler. Çoğu öğretim üyesi part-time statüye geçirilerek personel maliyetleri azaltılmadan, üniversite hastaneleri bu yükü taşıyamaz. Tam Gün Yasası ile, sorunun ekonomik boyutu hiç düşünülmemiş ve Türkiye’nin sırtına sorumsuzca bir kambur yüklenmiştir.

2. Performans Sistemi Sona Erdirilmeden Sorun Çözülmez

“Performans Sistemi” adı verilen ahlak dışı ve çirkin yağmalama sistemi sona erdirilmeden yine sorun çözülmez. Siz üniversite hastanelerine istediğiniz kadar kaynak aktarın, devlet eliyle yasal kılıfa büründürülen bu yağmalama sistemi nedeniyle, aktarılan tüm kaynaklar buharlaşıp uçacak ve üniversite hastaneleri her zaman borçlu kalacaktır.

3. SUT Sınırlaması Kaldırılmadan da Sorun Çözülmez

Siz, üniversite hastanelerini ilçe devlet hastaneleri ile aynı fiyat politikasına mahkum eder ve birçok işlemi zarar ederek yapmaya mahkum ederseniz de sorun çözülmez. Üniversite hastaneleri, maliyetlerine uygun fark alabilme hakkına kavuşmalıdırlar. Aynen vakıf ve özel hastaneler gibi.

Üniversite Hastaneleri enkazını kim çözecek?

SONUÇ: Sonuç olarak, yapılabilecek başka şeyler de var. Ancak, yukarıda belirttiğimiz üç ana başlık yapısal olarak düzeltilmesi gereken başlıklardır.
Bunların dışındaki tüm “önlem” adı altındaki uygulamalar boş laflardan ibarettir.

Bu sorunların çözümü için de:
Adam gibi yöneticiler,
Adam gibi partiler,
Adam gibi milletvekilleri,
Adam gibi bürokratlar gerekmektedir.
Maalesef bulamadığımız muhataplar bunlardır.

Prof. Dr. Paşa Göktaş
Tıp Laboratuvarları Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
tiplab@tiplab.org

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

Araç çubuğuna atla