En önemli meme kanseri belirtileri ve risk faktörleri

10 Şubat 2016   |    17 Ocak 2020    |   Kategori: Meme Kanseri Print

Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Her 8 kadından 1’i meme kanseri tehdidi altındadır. Günümüzde erken tanı ile memeyi almadan bu kanser türünden korunmanın mümkün olduğunu belirten uzmanlar, 20 yaşından itibaren her kadının ayda bir kez kendi kendini muayene etmesi gerektiğinin altını çiziyor. 20 yaşından 40 yaşına kadar üç yılda bir kez, 40 yaşından itibaren ise yılda bir kez cerrahi uzmanına meme muayenesi olunması ve 40 yaşından itibaren yılda bir kez mamografi çektirilmesi uzmanların diğer önerileri arasında yer alıyor. Ülkemiz istatistiklerine göre meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanserler arasında ilk sırada yer almaktadır. Yılda yaklaşık 25.000 üzerinde meme kanseri vakası görülmektedir. Bu rakam her yıl %2 oranında artış göstermekle birlikte ülkemizde görülen meme kanseri vakalarının sayısı batı ülkelerine göre daha az sayıdadır.

Meme kanserinde risk faktörü

Erken adet ve geç menopoz: 12 yaşından önce adet başlangıcı ve 50 yaşından sonra menopoz meme kanseri riskini arttırır.

Doymuş yağ oranı yüksek beslenme: Yağların cinsleri önemlidir. Kanola yağı ve zeytin yağı gibi tek bağlı doymamış yağlar meme kanseri riskini artırmazken mısırözü yağı ve et gibi besinler riski artırır.

Meme kanserinde aile hikayesi: Aile hikayesinde meme kanseri olanlar hastalığın oluşması bakımından yüksek risk altındalar. Fakat meme kanseri olan kadınların % 85′inin ailesinde meme kanseri hikayesi yoktur.

Meme kanseri neden olur? Belirtileri, tedavisi ve elle muayenesi

Geç yada hiç doğum yapmamış olmak: 35 yaşına kadar hamilelik bir şekilde koruyucudur. Rahibelerin yüksek meme kanseri riski vardır.

Orta derecede alkol alımı: Günde 2 kadehten fazla alkol kullanımı.

Östrojen tedavisi: Çoğu çalışma 10 yıldan fazla östrojen alımının meme kanseri gelişiminde ufak bir risk artışına sebep olduğunu göstermektedir. Fakat bu çalışmalar östrojen alımının aynı zamanda osteoporoz , kalp hastalığı, Alzheimer ve kolon kanseri riskinin azalmasına sebep olduğunu vurgulamaktadır.

Geçmiş meme kanseri hikayesi: Önceden meme kanseri olmuş hastaların diğer memelerinde kanser gelişme riski yüksektir. Bu risk yılda %1 ya da yaşam boyu % 10 oranındadır. Meme kanseri teşhisinden sonra klinik izlemenin sebebi, sadece hastalığın yeniden oluşmasını değil aynı zamanda diğer memede ortaya çıkabilecek kanseri erkenden teşhis etmektir.

Kadın: Kadın olmak meme kanseri oluşum riskini artırır. Fakat meme kanseri olan her 100 kadına karşılık 1 erkekte aynı hastalık görülecektir.

Hodgkin hastalığı için ışın tedavisi: Göğsüne ışın tedavisi uygulanan hastalar yaklaşık 10 yıl sonra yüksek meme kanseri riskine sahip olur, bu gruptaki hastalar erken teşhise önem verilmelidirler.

Orta derecede obezite: Obezite ve meme kanseri ilişkisi karışık olmakla birlikte yüksek riskle ilişkilidir.

Meme Kanseri Belirtileri

Meme kanserinde, memede bazı değişiklikler oluşabilir. Kadınlar, kendi kendini muayene sırasında şunlara dikkat etmelidir:

  • Meme ve memebaşında farklılık , Memenin yanında ve/ya da koltukaltında bir kitle veya kalınlık
  • Memebaşının hassaslığı
  • Meme ve memebaşının görünümünde değişiklik
  • Memenin boyutunda ve şeklinde bir değişiklik
  • Memebaşının içe dönmesi
  • Meme derisinin ya da ucunun pullu, kırmızı ya da şiş olması (portakal kabuğu görüntüsü)
  • Memebaşından kendiliğinden olan, tek taraflı, kanlı veya beyaz renkte akıntı
  • Mamografide küçük birbirine benzemeyen ve kümelenmiş kireçlenmelerin (mikrokalsifikasyon) görülmesi

Her ne kadar erken meme kanserinde kitleden dolayı ağrı/acıma olmasa da, memedeki ağrı, veya başka bir belirtinin sürmesi durumunda doktora başvurulmalıdır. Çoğunlukla kitle ile birlikte ağrı olması memede ani oluşan kistlerle ilgilidir.

25 soruda tüm detaylarıyla meme kanseri: Merak edilen sorulara yanıtlar

Meme kontrolü nasıl yapılır?

Erken teşhisin en önemli adımı evde kendi kendimize yapabileceğimiz kontroldür. Memeyi el ile muayene ederek, genellikle en az 1 cm büyüklüğüne ulaşmış kanserli bir kitleyi bu yöntem ile keşfetmemiz mümkün. Ayrıca belli başlı belirtiler de var, bu belirtilere sahip olan kadınlar vakit kaybetmeden uzmana görünmeli.

  • Memede büyüme, şekil bozukluğu yada renk değişikliği
  • Meme başında içe doğru çekilme, çökme
  • Memede veya koltuk altında ele gelen sert kitle
  • Meme başından akıntı
  • Memede portakal kabuğu görüntüsü

Meme kanseri tüm kadınlarda görülebilir!

Meme kanseri tüm kadınlarda görülebilir, ancak bazı faktörlerin meme kanseri riskini artırdığı bilinmektedir. Meme kanseri görülme sıklığı yaşla beraber artmaktadır. Adet görmeye başlama yaşının 12’den önce olması, geç menopoza girmek (55 yaş sonrası), hiç doğum yapmamış olmak veya geç yaşta (30 yaş sonrası) doğum yapmak, emzirmemek, ailede meme kanseri tanısı almış kişilerin olması, alkol ,sigara kullanımı ve menopoz sonrası obezite riski artıran durumlardır.

Meme kanserine karşı beslenme önerileri;

Beslenmenin risk artırmada etkisi net olmamakla birlikte, fazla kırmızı et tüketimi, işlenmiş et tüketmek ve aşırı yağlı beslenmek riski artırabilir. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmenin, fiziksel aktivitenin fazla olmasının riski azalttığı gösterilmiştir. Düzenli sporun yanında kadınların sarımsak ve yeşil yapraklı sebzeler gibi belirli yiyecekleri de tüketmeleri meme kanseri riskini azaltmada etkili olduğu kanıtlanmıştır.

  • İdeal kilonuzu koruyun.
  • Alkol alımını azaltın. Çok gerekliyse 1 kadehten fazla tüketmeyin.
  • Yapılan çalışmalar Emziren kadınların meme kanserine yakalanma riskinin diğer kadınlara oranla daha düşük olduğunu gösteriyor.
  • Yeşil çay içerdiği polifenoller sayesinde meme kanserinden koruyucu özellik gösteriyor.
  • Haftada 1-2 kere orta büyüklükte balık tüketilmesi gerekmektedir.
  • Kalsiyumdan zengin az yağlı süt, yoğurt, peynir ve süt ürünleri meme kanserinden korunma açısından çok önemlidir.
  • Havuç, kırmızıbiber ve tatlı patates gibi sarı, turuncu ve kırmızı renkli meyve ve sebzelerde bulunan karotenoidlerin meme kanseri riskini azaltabileceğini bildiren araştırmalar mevcut.
  • Bol sebze, düşük karbonhidrat ve az kırmızı et tüketilen diyetler östrojen reseptörü negatif meme kanseri geliştirme riskini önemli ölçüde düşürmeyle bağdaştırılmaktadır.
  • Kanser oluşumunu artırıcı etki gösteren tam yağlı besinler, kızartmalar, tütsülenmiş ve tuzlanmış salamura etler ile mangalda pişirilen etler kesinlikle uzak durun!

Meme kanserinde tedavi yöntemleri nelerdir?

Meme kanseri erken teşhis konulması ve günümüz modern tedavilerinin kullanılması durumunda tedavi edilebilir bir hastalıktır. Başarılı bir tedavi tek branş tarafından yapılamaz. Başarı için Genel Cerrahi, Tıbbi Onkoloji, Radyasyon Onkolojisi, Patoloji, Radyoloji, Nükleer Tıp gibi çok sayıda branşın ortak karar vererek hareket etmesi gerekmektedir. Bu amaçla hastaların tümör konseyinde tartışılarak tedavi planlarının yapılması gerekmektedir.

Erken evre meme kanserinde ana tedavi cerrahidir. Cerrahi sonrası nüksleri engellemek için tümörün özelliklerine göre radyoterapi, kemoterapi ve hormonal tedavi uygulanmaktadır. Başka organa atlamış (metastaz yapmış) tümörlerde ise cerrahi yapılmamakta, kemoterapi ve/veya hormonal tedavi uygulanmaktadır.

Ailesinde meme kanseri olanlar ne yapmalı?

Belirtmek gerekir ki; kanserlerin yalnız %10’u kalıtsaldır. %70-75’inde ailede daha önce meme kanseri teşhisi almış kişi yoktur yani tüm kadınlar meme kanseri açısından risk altındadır. Kalıtsal meme kanseri riski taşıyan kişilerde önleyici cerrahiler, ilaçla korunma ve yakın takip önerilmektedir. En etkin yöntem önleyici cerrahiler ile riskin azaltılmasıdır.

Meme kanseri tedavi kılavuzu: En başarılı tedavi yöntemi hangisi

Angeline Jolie örneği ile gündeme oturan ve pek çok kadının bilinçlenerek, cesaret ederek meme kanseri ile savaşı baştan kazanmalarına olanak sağlayan bir tedavidir. Bu yöntemler çift taraflı mastektomi, yani memenin alınması ve over kanserine karşı yumurtalıkların alınmasıdır. Mastektomide cilt ve meme başı korunup, cerrahi sırasında silikon implant yerleştirildiği için estetik bir problem olmamaktadır. Yumurtalıkların alınması 35-40 yaşından sonra veya istenen sayıda çocuk yapıldıktan sonra önerilmektedir.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla