Meme kanserinin genç yaşlarda görülme sıklığı giderek artıyor

Yazan Hatice Pala Kaya
22 Aralık 2019  |   Kategori: Kanser, Sağlık Gündemi Print

Son yıllarda meme kanserinin genç yaşlarda görülme sıklığının arttığını belirten Düzen Sağlık Grubu Radyoloji Birimi Sorumlusu Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, artık 18-20 yaşlarında bile meme kanseri görülebildiğini söyledi. Meme kanserinin kadınlarda görülen en sık kanser türlerinden biri olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, “2018’de Türkiye’de 17 bine yakın kadında meme kanseri görüldü, 4 bine yakın kadın ise meme kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. Dünya ile kıyaslandığında Türkiye’de meme kanseri görülme yaşı çok daha düşük. Bu nedeni mutlaka incelenmesi gereken önemli bir konu” diye konuştu.

Uzm. Dr. Yenicesu, şöyle konuştu: “Ülkemizde yapılan bir çalışmada 50 yaş altı meme kanserinin görülme oranının yaklaşık %50 olduğu belirtilmektedir. Oysa bu oran dünya çapında genel olarak %30-35 olarak bilinmektedir. Bu konuda daha çok yayın yapılması ve nedenlerinin incelenmesi gerekir. Erken yaşta görülen meme kanserinin daha hızlı büyüdüğü biliniyor. Bu bilgi ışığında özellikle ülkemizde 40 yaşından sonra yılda bir mamografi gerektiği konusunda meme dernekleri konsensus oluşturmuştur.”

Meme kanseri neden olur? Belirtileri, tedavisi ve elle muayenesi

Erken ergenlik risk faktörü

Meme kanserinde risk faktörleri hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, erken ergenliğin meme kanserinde risk faktörü olduğunun altını çizdi. Ayrıca meme kanserinde farkındalığın artmasının tespit edilen meme kanseri sayısını da etkilemiş olabileceğini anlatan Uzm. Dr. Yenicesu, menopoz döneminde hormon ilaçlarının kullanımının da bilinen bir risk faktörü olduğunu kaydetti.

Mamografi yaptırmaktan çekinmeyin

Meme kanserinden korunma ve erken tanı için bilinçlenmenin önemine değinen Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, tanıda etkin olarak kullanılan mamografinin içerdiği radyasyon korkusu nedeniyle bazı kadınların mamografi çektirmekten kaçındığına dikkati çekti.

Mamografinin meme kanserinden ölüm riskini önemli bir oranda azalttığını hatırlatan Uzm. Dr. Yenicesu, “Mamografide kullanılan radyasyon dozu ortalama 3-4 msV’dir. Bu doz radyasyon, yaklaşık çevremizden 3 ayda doğal yolla aldığımız radyasyona veya okyanus aşırı yapılan bir uçak yolculuğunda aldığımız radyasyona eşittir. Erken tanının meme kanserinden ölümü %40 oranında azalttığı göz önünde bulunursa, mamografiden aldığımız dozun fazla ve zararlı olduğunu söylemek yanlış olur” diye konuştu.

Dijital mamografinin üstünlükleri

Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, meme hastalıklarının teşhisinde ve meme kanseri taramasında temel tanı yöntemi olan mamografinin klasik mamografi, dijital mamografi ve tomosentez mamografi olmak üzere üç çeşidi olduğunu belirterek, dijital mamografinin klasik mamografiye göre üstünlükleri hakkında şu bilgileri verdi: “Dijital mamografide hem alınan doz klasik mamografiye göre düşüktür, hem görüntü çok daha detaylıdır.

Mamografi nedir? Ne için, nasıl çekilir? Sonucu nasıl değerlendirilir?

Ayrıca görüntülerin dijital arşivde saklanabilmesi nedeniyle eski mamografilerle karşılaştırma olanağı sağlar. Kişinin kendi mamografi görüntülerini karşılaştırmak ise en ufak bir yapısal değişiklik olduğunda lezyonu fark etmek yani erken tanı demektir.”

3 Boyutlu tanı yöntemi; tomosentez

Meme görüntülenmesinde kullanılan en gelişmiş teknoloji olarak kabul edilen ve meme dokusunun 3 boyutlu, kesitsel olarak taranmasını sağlayan tomosentez mamografi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Yenicesu, “2 Boyutlu digital mamografi ile her iki meme dokusunun 4 tane grafisi alınır oysa tomosentez de çok az bir doz farkıyla meme dokusu 1mm’lik kesitlerle halinde taranır.

 

Memenin kalınlığına göre bir memeden 50-80 kesit görüntüsü elde edilmiş olur. Böylece normal mamografide yoğun doku arasında gözden kaçabilecek küçük lezyonlar görüntülenir. Ya da üst üste gelen dokuların oluşturabileceği yalancı kanser görünümü ayırt edilir” diye konuştu.

Risk altındaki kadınlar mamografiye ek olarak MR da yaptırabilirler

Ailesinde meme kanseri olanlar ve risk grubundaki kişilerin yıllık mamografiye ek olarak MR çektirebileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, şunları kaydetti: “MR’daki en büyük problem, hormonal değişikliklere bağlı olarak yalancı görünüm sayısı fazla olabilir. Bu nedenle mamografi ve ultrasonografide bir alandan şüphelenildiği zaman MR bulguları çok değerlidir. O zaman sorun çözücü tetkik işlevini görür. Ayrıca meme kanseri tanısı almış bir hastada operasyon öncesi başka gözden kaçan lezyon var mı diye de kullanım alanı vardır. Opere olmuş meme kanseri takiplerinde de arada bir istenebilir.”

Emar (MR) nedir, nasıl çekilir? Manyetik rezonans ne işe yarar?

Tedavide yaşanan gelişmeler

Meme kanseri tedavisindeki son gelişmelere de değinen Uzm. Dr. Yenicesu, tedavide oldukça başarılı kemoterapi ilaçları geliştirildiğini, ayrıca koruyucu ve tedavi amaçlı radyasyon uygulaması yapılabildiğini, cerrah, onkolog ve radyasyon onkoloğundan oluşan ekibin, kişinin durumuna uygun tedavi protokolü hazırladığını kaydetti. Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, Türkiye’de ve Düzen Laboratuarı’nda genetik testler yapılabildiğini, ailesinde meme kanseri olan kişilerin öncelikle genetik uzmanına danışma amacıyla başvurup, uygun koşullara sahip iseler bu testleri yaptırabileceklerini sözlerine ekledi.

Onkoloji nedir? Onkolog ne iş yapar? En önemli onkolojik hastalıklar

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla