Uzm. Dr. Çağatay Kundak: Derin ven trombozu geçirmek, Covid-19 riskini artırmaz

Yazan Hatice Pala Kaya
25 Kasım 2020   |    30 Kasım 2020    |   Kategori: Güncel / Literatür, Sağlık Gündemi Print

Kan pıhtılaşma bozukluğuna bağlı bir hastalık olan Derin Ven Trombozu (DVT) geçirmenin, kişiyi Covid-19’a karşı daha riskli hale getirmediğini belirten Düzen Laboratuvarlar Grubu Protein Kimyası Birimi Sorumlusu Uzm. Dr. Çağatay Kundak, “Geçmişte derin ven trombozu ya da akciğer embolisi gibi bir pıhtı olayının geçirilmiş olması Covid-19 enfeksiyonu riskini artırmaz” dedi.

Kan sulandırıcı ilaçların (antikoagülanlar) Covid-19 açısından bir risk oluşturmadığını da vurgulayan Uzm. Dr. Kundak, hastaların ilaçlarını hekimlerinin önerdiği şekilde kullanmaya devam etmeleri gerektiğini ancak hekim önerisi olmadan, kendi başına bu tür ilaçların kullanımının sakıncalı olduğunu kaydetti. Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’nın sorularını yanıtlayan Uzm. Dr. Kundak, Derin Ven Trombozu ve Covid-19 ilişkisi hakkında bilgi verdi.

Pandemi sürecinde Derin Ven Trombozundan korunmak için mümkün olduğunca aktif kalmanın önemine işaret eden Uzm. Dr. Kundak, evde hareketsiz oturmanın riski artırabileceğini, bu nedenle her 90 dakikada bir kalkıp hareket etmek ve pıhtılardan korunmak için bol su içmek gerektiğinin altını çizdi.

Derin Ven Trombozu nedir, risk faktörleri hakkında bilgi verir misiniz?

Uzm. Dr. Çağatay Kundak: Tromboz, bir kan damarı içerisinde kan pıhtısı oluşumudur. Damar, herhangi bir ven veya arter olabilir. Pıhtının kendisi trombüs olarak adlandırılır. Bir kez oluştuktan sonra pıhtı normal kan akışını yavaşlatır ya da bloke edebilir, hatta gevşeyip bir organa gidebilir. Dolaşıma giren bir pıhtıya emboli denir. Tromboz, en önemli 3 ölümcül ve önlenebilir kardiyovasküler olaydan sorumludur; kalp krizi, tromboembolik inme (felç) ve venöz tromboemboli (VTE). Trombozun geliştiği yere göre iki genel sınıflandırması; venöz (toplardamar) ve arteriyel (atardamar) olarak yapılabilir.

Venöz ve arteriyel tromboz benzer patolojik mekanizmaların varyasyonlarıdır. Her ikisi de kalıtsal veya kazanılmış risk faktörlerinden etkilenir. Venöz tromboemboli veya VTE, en sık bacak derin damarlarında oluşan pıhtı ile karakterize olan bir durumdur. Derin ven trombozu veya DVT olarak bilinir. Pıhtı dolaşıma çıkabilir ve akciğere gelip yerleştiğinde ise akciğer embolisi veya pulmoner emboli (PE) olarak adlandırılır. Derin ven trombozu veya DVT, vücudun derinliklerinde bir damarda oluşan bir kan pıhtısıdır. Kan pıhtıları, kan akımının yavaşladığı veya değiştiğinde oluşur. Kan koyulaşır ve giderek kümelenerek damar içinde pıhtılaşır. Derin damar kan pıhtıları çoğunlukla alt bacak veya uylukta oluşur, ancak kasık ve kollar gibi vücudun diğer bölgelerinde de oluşabilir.

DVT özellikle hangi yaş grubunda görülür? Semptomları nelerdir?

Uzm. Dr. Çağatay Kundak: Altmış yaş üzeri hastalarda risk artmıştır. Kalıtsal pıhtılaşma bozuklukları, uzun süreli yatak istirahati (hastanede yatış ya da felçler), trauma ya da cerrahi girişimler, gebelik, doğum kontrol ilaçları ve hormon replasman tedavileri, kilolu olma, sigara kullanımı, bazı kanserler ve tedavileri, kalp yetmezliği, inflamatuvar barsak hastalığı, ailede derin ven trombozu ya da pulmoner emboli öyküsü varlığı, uzun süreli oturma gerektiren durumlar (araç kullanımı ya da uçak yolculukları gibi) riski artıran diğer önemli durumlardır. En sık görülen semptomlar; özellikle uyluk ve baldırda ağrı ve/veya hassasiyet, kızarıklık, renk değişikliği ve/veya ısı artışı, bacak, ayak ve bilekte şişlik.

Derin Ven Trombozu hastaları Covid-19 enfeksiyonu açısından risk altında mı? Koronavirüs damarları nasıl etkiliyor?

Uzm. Dr. Çağatay Kundak: Mevcut bilgilerimize göre hastanede yatmakta olan Covid-19 hastalarında Venöz Tromboembolizm oluşma riski artmıştır. Geçmişte bir derin ven trombozu ya da akciğer embolisi gibi bir pıhtı olayının geçirilmiş olması Covid-19 enfeksiyonu riskini artırmaz. Antikoagülan ilaç kullanımı da bu riski artırmaz. Ancak bu ilaçların kullanımını gerektiren bazı sağlık sorunları Covid-19 riskini artırıyor olabilir.

Örneğin; pıhtı oluşumu gözlenen bir kanser hastası antikoagülan kullanmaktadır ve aynı zamanda kanser tedavisi için aldığı immunsupresyona yol açan bir tedavi, Covid-19 için riski artırabilir. Eğer antikoagülan kullanmakta iseniz ve Covid-19 enfeksiyonuna yakalandınız, o zaman ilaçlarınıza hekiminizin önerdiği şekilde devam etmelisiniz. Covid-19 tanısı aldınız ve önceden pıhtı ile ilgili bir sorun yaşadıysanız bunu hekiminize hemen ve mutlaka anlatmalısınız.

Covid-19 pandemisinde pek çok kişi (özellikle ileri yaş grubu) daha hareketsiz bir yaşam sürmeye başladı. Bu durum Derin Ven Trombozunun gelişmesine zemin hazırlar mı? DVT hangi nedenlerle oluşur?

Uzm. Dr. Çağatay Kundak: Aktif kalmak çok önemli. Evet, evde özellikle hareketsiz oturmak, bu riski artırabilir. Bu nedenle riski azaltmak için her 90 dakikada bir kalkıp hareket etmek gerekir.

Hidrasyon önemli: Bol su içmek, pıhtılardan korunmak için gerekli.
Fiziksel Mesafe: Mevcut salgın koşullarında sağlıklı kalabilmek için en önemli kural olan fiziksel mesafe ve temel hijyen kurallarına uymak unutulmamalı. Daha önceden hekiminiz tarafından verilmiş olan ilaçlarınızı da düzenli kullanmayı ihmal etmeyin.

Covid-19 hastalarında DVT insidansı ile ilgili yapılmış çalışmalar var mı? Pandemi döneminde DVT şikayeti ile hastanelere başvuran hasta sayısında herhangi bir artış gözlendi mi?

Uzm. Dr. Çağatay Kundak: Pandemi döneminde hastane başvuru profillerinde değişiklikler var ancak, DVT’ye bağlı poliklinik başvurularının arttığı konusunda net bir bilgimiz bulunmuyor. Yatan hastalarda bu riskin artmış olması beklenir. Zira, Covid-19 hastaları arasında özellikle yoğun bakımda uzun süre yatan hastalarda DVT insidansında artışları bildiren çalışmalar var. Bu hem uzun süre hareketsiz yatıştan kaynaklanan bir durum ve hem de artık biliyoruz ki Covid-19’un patogenezinde pıhtılaşmaya yatkınlığın artışı da çok önemli. Önceden derin ven trombozu geçirmiş ya da pıhtılaşmaya yatkınlık durumu bilinen hastaların covid-19’a yakalanma olasılıkları normalden daha fazla değildir ancak yakalanmaları durumunda bu öyküyü mutlaka hekimlerine anlatmaları gereklidir.

Derin Ven Trombozu hastalarının tanısı nasıl konulur?

Uzm. Dr. Çağatay Kundak: Derin ven trombozu semptomları görüldüğünde vakit kaybetmeden mutlaka hekime başvurmak gerek. Yapılacak bir kan testi ile D-dimer düzeyine bakılır. Tanıda en önemli aracımız Doppler Ultrasonografi ile şüpheli ekstremitenin kan akış durumu kontrol edilir. Gerekirse ileri görüntüleme teknikleri ile akciğer damarlarına bir pıhtı atılıp atılmadığının da kontrolü sağlanır.

Derin Ven trombozunda medikal tedavi alternatifleri nelerdir? Tedavi seçimi yapılırken göz önünde bulundurduğunuz faktörler nelerdir?

Uzm. Dr. Çağatay Kundak: Derin ven trombozu ve bunun komplikasyonu olan akciğer embolisi, hayatı tehdit eden ve acil medikal müdahale gerektiren bir durumdur. Hastaya göre değişmekle birlikte tipik tedavi kan pıhtılarını eritmek ve yenilerinin oluşmasını önlemek için yapılacak “kan inceltici” tedavilerdir. Bunlar etki mekanizmaları ve uygulama yolları değişik ilaç gruplarını içerir. Heparin, düşük molekül ağırlıklı heparin (enoxaparin) gibi enjekte edilerek uygulanan ilaçlar, apiksaban, dabigatran, rivoroksaban ve kumadin gibi tablet formunda alınabilenler.

Mekanik tedavide; varis çorabı da denilen kompresyon çorapları, toplardamar içerisine yerleştirilebilen filtreler sayılabilir. Trombolitik tedavi (pıhtı eritici) (örneğin; doku plazminojen aktivatörü).  Erken tanı ve tedavi genellikle iyileşme ile sonuçlanır.

Son dönemde kan sulandırıcı ilaçlarla ilgili bağışıklık sistemini zayıflattığı yönünde bazı bilgiler dolaşıyor. Antikoagülanlar Covid-19 açısından bir risk yaratır mı? Hastalar ilaçlarını kullanırken nelere dikkat etmeliler?

Uzm. Dr. Çağatay Kundak: Ortada bir gerçek var ki; mevcut durumda Covid-19 tedavisi konusunda etkinliği kanıtlanmış bir ilaç maalesef bulunmuyor. Değişik anti-viral, immün-modulatuvar, anti-inflamatuvar ve antitrombotik ajanlar hastaları tedavi etmek için kullanılmakta ve birçok klinik çalışma yürütülmekte. Hastanın durumuna uygun şekilde hekim tarafından reçete edilmiş olan antikoagülanlar Covid-19 açısından bir risk oluşturmazlar. Hastalar ilaçlarını hekimlerinin önerdiği şekilde kullanmaya devam etmelidirler.

DVT önlenebilir mi? Korunmak için neler yapılabilir?

Uzm. Dr. Çağatay Kundak: Tedavi kısmında anlatılan ilaçlar aynı zamanda koruma için de kullanılır. Ayrıca özellikle varis çorapları da korunmada önemlidir.  Mümkün olduğunca aktif bir yaşam sürmek, uzun süre hareketsiz kalmamaya özen göstermek ve yeterli hidrasyon da korunmada önemlidir.

Eklemek istedikleriniz var mı?

Uzm. Dr. Çağatay Kundak: Tromboz ile ilgili olarak; dünyada her dört ölümden birisinin tromboz ile ilişkili olduğunu bilerek bu konuda bilinçli olmalıyız. ABD’de her yıl, 100 bin ölümün nedenidir ve bu rakam; meme kanseri ve AIDS’den ölen insanların toplamından fazladır. Salgın ile ilgili olarak; Covid-19 salgınına karşı bireysel sorumluluklarımız konusunda azami hassasiyeti göstermemiz gerekiyor. Bir süreliğine eski yaşantımızı unutup, alınması gereken ve aslında çok da zor olmayan küçük tedbirlerle kendimizi ve yakınlarımızı korumaya özen gösterelim. Unutmayalım ki bu enfeksiyon birçok hastaya tanımadıkları insanlardan değil kendi çevrelerindeki yakınlarından bulaşıyor.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla