Karaciğer kanseri vakalarının en az %60’ının nedeni viral hepatitler!

Yazan Hatice Pala Kaya
Kategori: Hepatitler, Üye Yazıları Print

Hepatit B ve C gibi yaygın viral hepatitler her yıl 1,34 milyon kişinin ölümüne yol açıyor! Viral hepatitlerin karaciğer kanserinin en önemli nedeni olduğunu söyleyen Düzen Sağlık Grubu İmmunoloji Birim Sorumlusu Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Tutku Taşkınoğlu, Hepatit B ve C’nin uzun süre belirti vermediğini, virüsü taşıyan insanların sadece %5’inin hastalığın farkında olduğunu söyledi. Bu nedenle bireylerin kan testlerini mutlaka yaptırmaları gerektiğini belirten Dr. Taşkınoğlu, viral hepatit enfeksiyonlarının dünya çapında 325 milyon insanı etkilediğini ve karaciğer kanseri vakalarının en az %60’ının Hepatit C veya B virüslerinden kaynaklandığını, her yıl 1,34 milyon kişinin ölümüne yol açtığını anlattı.

“Hepatit, karaciğerin iltihaplanmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Alkol, ilaç ve toksik madde kullanımı ve otoimmün hastalıklar nedeniyle de olabilen hepatitin en sık nedeni viral enfeksiyonlardır” diyen Dr. Taşkınoğlu, A, B, C, D ve E tiplerinde 5 ana hepatit virüsü bulunduğunu hatırlattı. Dr. Taşkınoğlu şunları kaydetti: “Bu 5 tip, neden oldukları hastalık ve ölüm yükü, salgın ve salgın yayılma potansiyeli nedeniyle en büyük endişe kaynağıdır. Karaciğer üzerindeki etkileri ve semptomlar benzer olsa da, hastalığın ciddiyeti ve süresi, buna neden olan virüs tarafından belirlenir.

Hepatit C nedir? Nasıl bulaşır? Belirtileri ve tedavisi

Bazı tipleri kronikleşmeden hafif seyreden bir sarılığa neden olurken, özellikle B ve C tipi Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, milyonlarca kişide uzun süreli (kronik) karaciğer iltihabına ve siroza, karaciğer fonksiyonlarının kaybına ve hatta karaciğer kanserine neden olabilir. Hepatit enfeksiyonlarında kısa süreli (akut) hepatitin genellikle belirgin bir semptomu yoktur, bu yüzden uzun süre enfeksiyonun farkına varmadan virüsü taşıyabiliriz ve ancak hastalık yıllar sonra kronikleştiğinde ciddi semptom ve belirtilerle tanısı konabilir.”

Kesin tanı kan testi ile konulur

Akut enfeksiyon sırasında görülen belirtilerin bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi kas ve eklem ağrıları, ateş, yorgunluk, iştah kaybı, karın ağrısı, gözlerde sararma, koyu sarı bir idrar rengi, kaşıntı olduğunu vurgulayan Dr. Taşkınoğlu, uzun süreli (kronik) hepatitin ise hastada sadece nedeni belli olmayan bir halsizlikle kendini gösterdiğini ve karaciğerin gördüğü hasarı anlamanın tek yolunun ancak belli başlı kan testleri ile mümkün olduğunu anlattı. Dr. Tutku Taşkınoğlu, hastalık ilerledikçe karaciğer hasarı belirginleştiği için ödem, bulantı kusma, beslenme bozuklukları, kanama bozukluklarının ortaya çıktığını bildirdi.

Her hepatit virüsü için korunma ve tedavi yolları farklı

Dr. Taşkınoğlu, her hepatit virüsünün farklı yollarla bulaştığını belirterek, korunma ve tedavi için şu bilgileri verdi: “Her hepatit virüsü için bulaş yolları, korunma ve tedavi yolları farklıdır. Hepatit A ve E, enfekte kişilerin dışkısında bulunur ve çoğu zaman kontamine su veya yiyecek tüketimi yoluyla bulaşır. Akut enfeksiyon semptomlarla sınırlı veya hiç olmayabilir veya sarılık (deri ve gözlerin sararması), koyu idrar, aşırı yorgunluk, bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi semptomları içerebilir. Hepatit A sık görülen hepatit virüslerinden biridir. Sanitasyonun zayıf olduğu gelişmekte olan ülkelerde nüfusun yüzde 95’inin hepatit virüsü ile çocukluk çağında karşılaştığı kabul edilmektedir.

Hepatit B nedir, nasıl bulaşır? Belirtileri ve yeni tedavi yöntemleri

Hepatit A genellikle beş yaşın altındaki çocuklarda asemptomatik veya hafiftir, ancak hastalığın şiddeti yaşla birlikte artar. Vaka-ölüm oranı düşüktür (%0.1-0.3), ama diğer taraftan 50 yaşın üzerindeki erişkinlerde veya kronik karaciğer hastalığı olan kişilerde daha yüksek (%1.8) olabilir. Hepatit A genellikle birkaç hafta içinde düzelir, kronikleşmez. Siroz veya karaciğer kanseri gibi hastalıklara neden olmaz. Ağrı, mide bulantısı ve kaşıntı gibi semptomları hafifletmek dışında özel bir tedavisi yoktur. Güvenli ve etkili bir aşı mevcuttur, çocukluk çağında yapılan bu aşı ile ömür boyu korunma sağlanabilir.

Özellikle sağlık çalışanları, bağımlılar, seks işçileri risk grubunda

Hepatit B, C ve D’nin genellikle enfekte vücut sıvılarıyla parenteral temas sonucu bulaştığını belirten Dr. Taşkınoğlu, “Kontamine olmuş kan veya kan ürünleri ile temas ile, invazif tıbbi prosedürlerle (steril olmayan ameliyatlar, pearcing, dövme vb.), doğum sırasında enfekte anneden bebeğe ve ayrıca cinsel temasla bulaş olur. Hepatit B ve C enfeksiyonları dünya çapında yaygın enfeksiyonlardır.

Özellikle sağlık çalışanları, uyuşturucu kullananlar, seks işçileri risk grubunda kabul edilmektedir. Yüksek risk altındaki gruplara ve doğumdan hemen sonra çocuklara Hepatit B’ye karşı aşılama yapılması önerilir. Ancak ne yazık ki Hepatit C için bir aşı yoktur” dedi.

Dr. Taşkınoğlu, istatistik olarak Hepatit B ve C ile enfekte olmuş dört kişiden birinin virüsle savaşarak iyileşebildiğini vurgularken, büyük bir kısmında enfeksiyonun kronikleştiğini ve hatta siroz, karaciğer kanseri gibi hastalıkların gelişebildiğini anlattı. Dr.Taşkınoğlu şu bilgileri verdi: “Hepatit B ile enfekte olan çocuklarda %30’dan fazla, yetişkinler ise yüzde 5 civarında kronikleşme olabilir. Karaciğer sirozu (%25) ve kanser (%5) gelişimi gözlenebilir. Akut hepatit C enfeksiyonu olan kişilerin çoğunda da herhangi bir semptom görülmez. Kronik hepatit C geliştiren kişilerin ise yaklaşık yüzde 30’unda karaciğer hasarı ve bir kısmında kanser gelişimi olur.

Hepatit C, Avrupa ve ABD’de karaciğer kanseri ve karaciğer transplantlarının önde gelen nedeni olarak kabul edilir. Çok uzun süre semptom vermedikleri için tanısı geç konan hepatit enfeksiyonlarında erken tanı konabilirse tedavide anti-viral ilaçlar kullanılabilir. Ancak hepatit enfeksiyonlarında büyük bir halk sağlığı problemi olarak görünen diğer bir sorun da hem hepatit B hem de hepatit C virüslerinin kolay evrimleşen genetik yapıları nedeniyle kullanılan anti viral ilaçlara karşı hızla direnç geliştirmeleri ve bu nedenle tedavilerinin yavaşlaması ve yetersiz kalmasıdır.”

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla