Ayrıca, haberdeki iddiaların temelini oluşturan “Bilirkişi Raporu”na itiraz edilmiş ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talebinde bulunulmuştur. Söz konusu iddialarda adı geçen ilgililer hakkındaki yargı süreci devam etmektedir. Açıklamamızdan anlaşılacağı üzere, eksik bilgiler üzerine kurgulanan söz konusu haberde geçen iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyunun bilgisine saygı ile sunulur.
Sağlık Bakanlığı’ndaki “banka promosyonu” vurgununda skandal bir gelişme yaşandı. Bakanlık müfettişlerinin raporunda yer alan yolsuzluk tespitlerini bir bir sıralayan bilirkişi, Bakan Müezzinoğlu’nun bir cümlesiyle bakanlık bürokratlarını akladı. Müezzinoğlu “kurumla bağlantısı yok, sorumlu banka” deyince bilirkişi “Kamu zararı oluşmadı, bürokratların sorumluluğu yok” diyerek sanıkları aklayan raporu mahkemeye gönderdi.
Müezzinoğlu’nun “bankayı sorumlu tuttuğu” skandalda bakanlık çalışanlarının banka promosyonuyla yaptığı harcamalar, “kol saatleri, güneş gözlükleri, Uludağ’da kayak harcaması, tekne turları, özel stand-up dersleri, halı saha maç ödemeleri, maç öncesi ve sonrası yeme içme, tatil-balayı amaçlı otel konaklama faturaları, bayan deri cüzdanları, özel hastane ödemeleri, kamu personeli olmayanların otel-uçak bileti masrafları, lojmana ait Digiturk faturası, çeşitli kıyafetler” şeklinde sıralanıyor. Tek tek kurumdaki faturaları inceleyen bakanlık müfettişleri usulsüz harcamayı “6 milyon TL” olarak tespit etti.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nde yaşanan ve 8 bürokratın yargılandığı “banka promosyonu davasında” önemli bir gelişme yaşandı. 22 Mart’ta İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek duruşma öncesi dava dosyasına giren bilirkişi raporuyla yolsuzluk iddiası aklandı. Yolsuzluk iddiasının aklanmasına kadar bilirkişilerin gerekçesi bir o kadar ilginç.
Bakana yapılan atıf! 13 sayfalık bilirkişi raporunda Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’na yapılan atıf ve atıfın ardından yapılan değerlendirme aynen şöyle: “Dava konusu olayın TBMM gündemine taşındığı; Kütahya Milletvekili Alim Işık tarafından verilen soru önergesinde, 18.03.2013 tarihli 1089 sayılı “Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü hakkında bazı iddialara” ilişkin Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun verdiği cevapta: ‘Genel Müdürlüğümüzün ödemelerine ait kayıtlar Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’ne ait say2000i sistemi üzerinde tutulmaktadır.
Kamu idarelerinin tabi olduğu bu ödeme sistemi dışında Genel Müdürlüğümüz ile Ziraat Bankası-İstanbul Şubesi arasında uzun yıllardır karşılıklı iyi niyet ve diyalog içerisinde yürütülen çalışmalarından dolayı banka şubesi kendi müşterileri için kullandığı bazı imkânlarını Genel Müdürlüğümüz görevlerinin daha iyi yürütülmesi talebimiz çerçevesinde genel müdürlüğümüz içinde kullanılmıştır. Daha önce kamu kaynaklarından yürütülen bazı iş ve işlemlerin (servis, eğitim faaliyetleri v.b) bankaca üstlenilmesi, karşılıklı görüşmeler sonucu ilgili bankaca kabul edilmiştir.
Banka şubesince yapılan iş ve işlemlerin sorumluluğu bankadadır. Kurumumuzla doğrudan bir bağlantısı bulunmamaktadır’ denilerek bankaca yapılan harcamaların kamu kaynağı ile ilgisinin bulunmadığı vurgulanmıştır. Dolayısıyla kamu kaynağının bulunmadığı yerde kamu zararından söz edilemeyeceği açık olup, davalıların bu davada bir sorumluluğunun bulunmadığına dair kanaat hasıl olmuştur.”
Bilirkişilerin Sağlık Bakanı’na yaptığı atıf trajikomik bir tabloyu da ortaya koydu. Bizzat bakanlık müfettişlerinin hazırladığı raporun ardından Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü eski bürokratlarını, çalışanlarını dava etti. Bilirkişiler bakanlığa bağlı bir kurumun açtığı davada yine Sağlık Bakanı’nın bir cümlesiyle eski bakanlık bürokratlarını aklamış oldu.
Sağlık Bakanlığı Denetim Hizmetleri Başkanlığı’nın kayıtlara ‘hiçbir kamu hizmetiyle ilgisi olmayan usulsüz harcamalar olarak geçirdiği’ liste şöyle:
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?