Prof. Dr. Elif Dağlı: Tütün mücadelesinde geriye gidiyoruz, Türkiye tarihinin en kötü noktasında

Yazan Hatice Pala Kaya
12 Mayıs 2025   |    2 Haziran 2025    |   Kategori: Sağlık Gündemi, Solunum / Enfeksiyon Print

Türkiye’nin tütünle mücadelede bir zamanlar dünyaya örnek adımlar attığını ancak son yıllarda bu başarının ‘yerle bir olduğunu’ söyleyen Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Elif Dağlı, 2009’da kanunların etkili şekilde uygulanmasıyla büyük bir başarı yakalanmıştı; “Türkiye, mucize yarattı ama sonra birdenbire frene basıldı, kamu otoritesinde bilinçli bir duraklama olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Denetimsizlik sistematik hale geldi

Türk Toraks Derneği’nin 28. Yıllık Kongresi’nde Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Elif Dağlı, Türkiye’de tütün kontrolündeki son durumu aktararak, “Yıllar içinde işletmeler yasaları ihlal etmeyi ‘test etti’, cezai yaptırımlar olmayınca bu alışkanlık yaygınlaştı. Kanunu bir bozdular, kimse hesap sormadı. Sonra biraz daha bozdular. Şu an Türkiye, tütünle mücadelede tarihinin en kötü noktasında” ifadelerini kullandı.

Sağlığa Evet Derneği yeni nesil tütün ürünlerine karşı mücadele istedi

Yasa dışı satışlar göz hizasına indi

Kanunen Türkiye’de elektronik sigara satışının yasak olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Dağlı, ancak sokaktaki tablonun bambaşka olduğunu, elektronik sigara satışının sadece fiziksel ortamlarda değil, sanal dünyada da hızla arttığını söyledi. Satış noktalarının yasal sınırların dışına çıktığına işaret eden Prof. Dr. Elif Dağlı, şunları kaydetti:

“Yasal olarak çocukların göz hizasında nikotinli ürünlerin satılması yasak ancak bunlar çoktan geçildi. Artık bütün satış noktaları çocuk göz hizasına aldı ürünlerini. Bu ürünler çok çeşitli ve yasak olan birçok ürün satılıyor. Bunun dışında başka satış noktaları var mı, hangi noktalarda satış olabilir diye baktığımızda; internet sitelerinde 2017’de 76 internet sitesi elektronik sigara pazarlıyordu. Bu sayı 2,85 kat artarak bu sene 217’ye çıktı. Bu noktaların içerisinde ısıtılmış tütün ürünleri ve elektronik sigaraların likit ürünleri satılıyor, en fazla da puff barlar satılıyor. Puff barlar en fazla nikotin ürünleri içerenler. Bunların satıldığı 21 bin satış noktası bulduk.”

121 işletme haritalar uygulaması üzerinden satış yapıyor

En dikkat çekici bulgulardan birinin ise haritalar uygulamaları üzerinden yürütülen elektronik sigara satışı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Dağlı, yapılan analizlerde 121 işletmenin harita uygulamaları üzerinden müşteri çektiğini, bu işletmelerden 55’inin 24 saat kesintisiz hizmet verdiğini ve 36’sının arabaya teslimat yaptığını anlattı. 39 işletmenin ise sosyal medya hesapları aracılığıyla reklam ve satış yaptığının belirlendiğini kaydetti.

İçinde esrar olan ürünler bile dolaşımda

Sadece nikotinli değil, esrar etken maddesi THC içeren elektronik sigaraların da yaygınlaştığına dikkati çeken Dağlı, “Bu ürünlerin bazılarının içinde THC var, yani bildiğimiz esrar. İnternette reklamlarında açıkça yazıyor. Bu ürünler dükkân arkasından veya elden, bazen arabaya bile getirilerek teslim ediliyor. Hatta bazı kafelerde örtülü satışların yapıldığına dair tespitler var” bilgisini verdi.

Dünya Sağlık Örgütü, Tütünsüz Dünya Günü için “Bırakan Kazanır” sloganını seçti

Eğitimli ve bilinçli aileler dahi elektronik sigarayı zararsız sanıyor

Elektronik sigara ve puff bar gibi ürünlerin çocuklar ve gençler arasında hızla yaygınlaştığını belirten Prof. Dr. Elif Dağlı, “Bu ürünler artık ortaokul düzeyine kadar indi. Çocuklar tehlikenin farkında değil. Dudak tiryakiliği gibi görüyorlar” diye konuştu.

En büyük tehlikelerden birinin ise elektronik sigaranın zararsız olduğu yönündeki yanlış algının toplumun eğitimli kesiminde bile yaygınlaşması olduğunun altını çizen Prof. Dr. Elif Dağlı, “İnsanlar üniversite mezunu ama arkadaşlarından duyduğu bilgiye inanıyor. Bilimsel kaynaklara dayanmadan ‘zararsızmış’ diyebiliyor. Hatta bazı anneler, çocuklarıyla birlikte oturup elektronik sigara içebiliyor. İçeriği meyve aromalı olduğu için zararsız sanılıyor. Adeta çocuğa meyve verir gibi bu ürünler sunuluyor” ifadelerini kullandı.

Satışı yasak ancak denetim zayıf

Prof. Dr. Dağlı, elektronik sigaraların satışının yasal olarak yasak olduğuna işaret ederek, denetimlerin yetersizliğini eleştirdi. “Üç-dört dükkâna ciddi yaptırımlar uygulansa, bu ürünlerin satışı ertesi gün durma noktasına gelir. Ancak bunun için kamu idaresinden net bir kararlılık gerekiyor” dedi. Elektronik sigara kullanımını durdurmak için geniş kitlelere ulaşabilecek etkili kampanyaların hayata geçirilebileceğini dile getiren Dağlı, “Televizyon aracılığıyla yayımlanacak güçlü kamu spotlarıyla çok kısa sürede büyük bir farkındalık yaratmak mümkün. Ancak şu an böyle bir girişim göremiyoruz” diye konuştu.

Tütün ve alkol vergisi gelir getiriyor ama sağlık harcamaları katlanıyor

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz göz önüne alındığında, tütün ve alkol ürünlerinden elde edilen vergi gelirlerinin devlet bütçesinde önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Prof. Dr. Dağlı, ancak bu gelir kaleminin kısa vadeli ekonomik katkılarının, uzun vadede halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileriyle kıyaslandığında çok daha ağır maliyetler doğurduğuna dikkat çekti.

Sigara bağımlıları tütün endüstrisine köle olmak yerine özgürlüğü seçmeli

Yıllardır bu alanda mücadele verdiğini belirten Prof. Dr. Elif Dağlı, “Sigaradan alınan vergiler kısa vadede bir kazanç gibi görünse de bu ürünlerin yol açtığı hastalıkların tedavi maliyetleri çok daha yüksek. Gelmiş olduğumuz noktada tamamen bir duyarsızlık, sorunları görememe veya her şey çok iyiymiş gibi gösterme çabası var. O da sorunların hiçbirini çözmüyor” değerlendirmesini yaptı.

Elektronik sigarada kanser riski yüksek

Elektronik sigara kullanımı ile kanser riski arasındaki bağlantıya da işaret eden Prof. Dr. Dağlı, “Elektronik sigaranın içinde sigara ile benzer bileşenlerin olması, uzun vadede kanser riski taşıdığı anlamına geliyor. Ancak, kanserin gelişip gelişmediğini yıllar sonra anlayabiliyoruz. 30 yıl sonra bu ürünlerin kanser yaptığı kesinleşirse, o zaman bu riski yaşamış olan kişiler için iş işten geçmiş olacak. Risk yüksek, o nedenle beklemeye, böyle bir test yapmaya gerek yok” dedi.

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla