İlaçtan para kazanamaz hale gelen eczacılar kozmetik ürünlere sarıldı

Kategori: Sektör Print

eczaneSon dönemde yapılan yasal düzenlemelerin bir sonucu olarak ilaç kâr marjlarının kademeli olarak düşmesi özellikle Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de eczacılık sektörünün, ilaç dışı ürün gruplarına eğilim gösterilmesine neden oldu. Kozmetik sektörünün içerisinde yüzde 10’luk paya ulaşan dermokozmetik ürünler, yasal düzenlemeler nedeniyle kazançları erozyona uğrayan eczanelerin cankurtaran simidi oluyor.

İlaç fiyatlarının düşmesi ile yüzde 60 oranında daralan ve tehdit altına giren eczacılığın kurtuluşu ilaç dışı kategoriler olarak gösteriliyor. Dermokozmetik, fitoterapi, besin destekleri, vitaminler, medikal ve ortopedik gibi ürün gruplarını barındıran bu kategoriler ile eczacılık ayakta kalmaya çalışıyor.

 İlaç dışı ürün grubu içinde en çok dikkat çeken ve gelişime açık pazar ise dermokozmetik. Dermokozmetik, kozmetik ürünlerden ayıran temel özellikler, çözüme yönelik ve öncelik olarak cilt sağlığını hedefl iyor olması. Ayrıca dermokozmetik ürünler, müşteri ihtiyaçlarına cevap verebilen geniş ürün çeşitliliğine sahip. İlaç tedavisini destekleyen ve satış noktasında pazarlama kolaylığı sunan ürünler. Eczacıların kozmetoloji eğitimi almış tek meslek grubu olması, dermokozmetik ürünler için en uygun konum olmalarını sağlıyor. Dermokozmetik pazarını çekici hale getiren en önemli etkenlerin başında ise kâr marjı geliyor. Kâr marjındaki yükseklik ve Türkiye pazarındaki büyüme hızı bu alanda yerli ve yabancı yatırımcıların da ilgisini çekiyor.

Kozmetiğin yüzde 10’u eczanelerde satılıyor

Dermatologların önerdiği bu ürünlerin yüzde 65’i eczanelerde satılıyor. Türkiye’de 24 bin üzerinde eczane bulunuyor ve dermokozmetik satışını yapan eczane sayısı bu rakamın yalnızca yüzde 2’sini oluşturuyor. Dermokozmetik ürün satan eczanelerin cirolarını yüzde 50’sini ilaç ve yüzde 50’sini OTC (reçetesiz – tezgah üstü) grubu ürünlerin oluşturduğu tahmin ediliyor. 2011 yılında 5.9 milyar TL büyüklüğünde olan Türkiye kozmetik pazarının 2015 yılında 6.9 milyar, 2016’da 7.1 milyar TL’ye çıkması bekleniyor. Dermokozmetik ürünler, kozmetik pazarının yüzde 10’luk dilimini oluşturuyor. Dermokozmetik pazarının her yıl yüzde 15-20 aralığında bir büyüme gerçekleştirdiği ifade ediliyor.

Pazarın hakimi yabancılar 

Tüm bu nedenlerle dermokozmetik pazarı, büyümekte ve gelecek vaat eden bir pazar olarak anlam kazanıyor ve yerli – yabancı markaların ilgisini Türkiye üzerine çekiyor. Hali hazırda Türkiye pazarında 100’ün üzerinde dermokozmetik markası bulunuyor. Pazarda Fransız menşeili markalar majör olarak yer alırken, Amerika ve diğer Avrupa ülkeleri menşeili markalar da kendini gösteriyor.

Dermokozmetik sektöründe yaşanan gelişmeleri DÜNYA’ya anlatan Deren Kimya Yönetim Kurulu Üyesi ve Cosmed markasının yaratıcısı Deren Öztürk, “krizlerden etkilenmeyen sektör” olarak bilinen dermokozmetikle ilgili rakamların çok etkileyici olduğunu söyledi. Dünya genelinde 2015’te yüzde 10 üzerinde büyüme beklendiğini belirten Öztürk, Türkiye’nin bu büyümede başrollerde, hatta Avrupa’da lider konumda olduğunu vurguladı.

Türkiye dermokozmetik pazarının dünya ile karşılaştırıldığında 2 kat daha hızlı büyüdüğünü belirten Öztürk, “Bu da yabancı markaların iştahını kabartıyor, her geçen gün piyasaya yeni yabancı markalar çeşitli distribütörlükler aracılığıyla giriyorlar” dedi.

COSMED hızlı büyüyor

Dermokozmetikin zorlu, üretim maliyetinin yüksek, yatırımı büyük meblağlar tutan bir sektör olduğunu ifade eden Öztürk, Türkiye’deki kozmetik markalarının ağırlıklı olarak ihracata yönelik sabun, duş jeli, kolonya ürettiği bilgisini verdi. Öztürk, yabancı rakiplerle baş edememe korkusunun Türk kozmetik üreticisinin en büyük kâbusu olduğunu söyledi.

Kendi yarattığı marka COSMED hakkında da bilgi veren Deren Öztürk, Türkiye genelinde 750 eczanede saç, cilt, vücut, güneş koruma kategorilerinde toplamda 34 ürünle hizmet yer verdiklerini söyledi. Öztürk, COSMED markasının 50 kişilik ekibi ile Türkiye genelinde toplamda 10 farklı bölgede hizmet verdiğini belirtti. Diğer taraftan, şirket bünyesindeki Türkiye’nin ilk helal sertifikalı etkin kozmetik markası MİHRİ ile Türkiye ve Ortadoğu pazarında aktif bir şekilde boy gösterdiklerini belirten Öztürk, Türkiye’nin ilk akredite Legionella (Lejyoner) Mikrobiyoloji Laboratuar’ı ile hizmet veren Deren Kimya’nın, aynı zamanda kozmetik fason üretimi ve formülasyon desteği sunduğunu aktardı. (Dünya)

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla