Türkiye’de Bir İlk: Ankara Onkoloji Hastanesi, PET/BT ve Yapay Zekâ Destek Sistemini Hizmete Sundu

Yazan Hatice Pala Kaya

9 Aralık 2025 | Kategori: Onkoloji, Sağlık Gündemi Print

Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Türkiye’de kanser tanı ve tedavisinde yeni bir dönemi başlatan 5-Ring Dijital PET/BT sistemi ile Yapay Zekâ Destekli Karar Destek Modülünü resmi olarak hizmete sundu. Proje ile ilgili düzenlenen programda konuşan Hastane Başhekimi Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, Türkiye’nin kanserle mücadelede vizyoner adımlar atmaya devam ettiğini belirterek, “Bugün ülkemizin sağlık vizyonu adına önemli bir günü yaşıyoruz. Dijital PET ve Yapay Zekâ Destekli Karar Destek Sisteminin hizmete alınmasıyla, kanser tanı, tedavisi ve takibinde uluslararası standartlarda yeni bir sayfa açıyoruz. Bu teknoloji, hastalarımıza daha hızlı, daha standardize ve daha kişiselleştirilmiş sağlık hizmeti sunma hedefimizin bir parçası. Amacımız, Türkiye’yi kapsamlı kanser merkezleri açısından dünyada referans noktalarından biri haline getirmektir” dedi.

Kanserde Dijital Tıp Çağındayız

S.B.Ü. Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Altuntaş, 1952’de kurulan kurumun Türkiye’de kanser hastanesine sahip olma vizyonunun bir ürünü olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: “2000’li yıllara geldiğimizde, 1950’lerde ortaya konulan bu vizyonu sürdürmek istiyoruz. Dünyadaki benzeri olan akademik kapsamlı kanser merkezi modelini hastanemizde gerçekleştirme çabası içerisindeyiz.
2035’e bakıldığında dijitalleşme, yapay zekâ, likit biyopsi, CRISPR, genomik ve biyoinformatik, gömülü ve giyilebilir cihazlar, robotlar, büyük veri, hücresel tedaviler, immünoloji, nanotıp ve kuantum teknolojileri sağlık hizmetlerini şekillendirecek. Eğer dijitalleşmeyi geliştiremezsek geri kalırız. Dolayısıyla bu teknolojileri sağlık sistemine entegre etmek zorundayız. Biz de hastane olarak bu yönde ciddi bir çaba içerisindeyiz ve bu dönüşüm kapsamında 5-Ring Dijital PET/BT sistemi ve Yapay Zekâ Destekli Karar Destek Modülü hizmete alarak ileri görüntülemede yeni bir dönemi başlatmış olduk.”

Bütünleşik Tıp Anlayışını Güçlendiriyoruz

Kapsamlı kanser merkezlerinin nükleer tıp, radyoloji, patoloji, genetik ve klinik alanlarını ileri dijital teknolojilerle hem donatması hem de entegre etmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Altuntaş, “Donatmak yetmiyor, entegre etmek lazım. Biz buna yapının bütünü olarak ‘bütünleşik veya entegre tıp’ diyoruz” ifadelerini kullandı. Bu entegrasyon sayesinde hastalara daha erken, daha standardize ve daha detaylı tanı imkânı sunulduğunu belirterek, dijital PET’i “tanıda yeni nesil hassasiyet” olarak tanımladı.

Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: Yapay zeka lenfoma tedavi ve yönetiminde çığır açacak

Yeni Nesil Dijital PET ile Yüksek Hız, Çözünürlük ve Doğruluk

Geniş tabanlı 5-Ring Dijital PET/BT sisteminin konvansiyonel veya analog PET/BT sistemlere kıyasla üstün hız, çözünürlük ve doğruluk sunduğunu belirten Prof. Dr. Altuntaş, bu sayede tümör odaklarının daha erken evrede saptandığını, “minimal kalıntı” hastalığın görünür hâle geldiğini, tedavi yanıtının milimetrik düzeyde hassasiyetle değerlendirilebildiğini ve gereksiz invaziv işlemlerin azaltıldığını ifade etti.

Özellikle kilo problemi olan, ağrılı, anksiyeteli ve pediatrik hastalarda yüksek görüntü kalitesi, kısalmış tarama süresi ve artmış hasta konforunun sağlandığını dile getiren Prof. Dr. Altuntaş, daha önce tarama sürelerinin hastalarda uyum güçlüğü yaratabildiğine dikkat çekerek, yeni sistemle bu sürecin önemli ölçüde iyileştirildiğini aktardı.

Yeni Sistemle Tanı Süreleri Kısalıyor, Verimlilik Artıyor

Prof. Dr. Altuntaş, yeni sistemin devreye girmesiyle birlikte sağlık hizmetlerinin pek çok boyutta güçleneceğini vurgulayarak, “Bu altyapı sayesinde tanı süreleri önemli ölçüde kısalacak, hasta başına görüntüleme verimliliği artacak, klinik araştırmalar için yüksek doğrulukta veri üretilebilecek, ulusal kanser araştırma kapasitesine üst düzey moleküler görüntüleme desteği sağlanacaktır” dedi.

Bu Teknoloji Türkiye’yi İleri Seviye Merkezler Arasına Taşıyor

Yeni teknolojinin hem hastaneyi hem de Türkiye’yi kanser görüntüleme alanında uluslararası ileri seviye merkezler arasına konumlandıran güçlü bir altyapı sağladığını ifade eden Prof. Dr. Altuntaş, yapay zekâ ve akıllı algoritmaların mutlaka karar destek sistemlerine entegre edilmesi gerektiğini vurguladı. “Biz de hastanemizde yapay zekâ ve akıllı algoritmaları olabildiğince entegre ediyoruz. Bunlardan biri de nükleer tıp alanındaki görüntülemedir” diye konuştu.

Prof. Dr. Altuntaş: Yapay zeka kanser teşhisinde başarılı sonuçlar vermeye başladı

Tam Bir Dijital Hastane Olma Hedefi

Hasta ve yakınlarının süreçlerde yaşadığı anksiyete ve zorluklara da değinen Prof. Dr. Altuntaş, dijitalleşmenin bu yükü hafifletmeye önemli katkılar sağlayacağını kaydetti. Altuntaş, konvansiyonel manuel veya analog yöntemlerden uzaklaşıp, tam anlamıyla dijitalleşmiş, yapay zekâ ile donatılmış, akıllı algoritmalarla desteklenmiş, kâğıt işlerinden arınmış, EMRAM7 düzeyinde bir hastane olma hedefini şu sözlerle dile getirdi: “Artık mümkün olduğu kadar analog yöntemlerden, manuel uygulamalardan uzaklaşıp, mümkün olduğu kadar dijitalleşmeye, yapay zekâya ve tam bir ‘Dijital Hastane’ hüviyetine kavuşmaya odaklanmamız gerekiyor.”

Prof. Dr. Gülin Uçmak: Yeni Nesil Dijital PET, Kanser Tanısında Üstün Performans Sunuyor

Nükleer Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Gülin Uçmak, açılış programında yaptığı kapsamlı sunumda dijital PET/BT’nin klinik pratiğe getirdiği yenilikleri ve sağladığı kazanımları detaylı şekilde anlattı.Prof. Dr. Uçmak, cihazın teknik özelliklerine değinerek geniş görüş alanı, donanımsal gerçek duyarlılık, yüksek klinik çözünürlük, gelişmiş soğutma teknolojisi, sistem stabilitesi ve yapay zekâ destekli akıllı algoritmaların yeni sistemin temel bileşenleri olduğunu belirtti. Sunumunda, “Dijital PET/BT klinik pratiğe ne getirdi?” sorusunu şu sözlerle özetledi: “Bu sistem bize çok hızlı çekim gücü getirdi. Doz verimliliği getirdi; bu gelecekte muhtemelen yeni normal olarak konuşulacak bir kazanım. Görüntü kalitesini ve kantitatif doğruluğu önemli ölçüde artırdı ve bütün bunlarla birlikte sürdürülebilirliği sağladı.”

Çekim Süresinde Devrim: 20-25 Dakikadan -5-6 Dakikaya

Prof. Dr. Uçmak, yeni dijital teknolojinin klinik pratikte yarattığı farkı örneklerle anlattı. Meme kanseri ve yaygın metastazları olan bir hastada, daha önce konvansiyonel PET/BT ile 20-25 dakika süren taramanın, yeni dijital sistemle yalnızca 6,5 dakikada gerçekleştirildiğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “6,5 dakikada elde ettiğimiz görüntü muhteşem. Peki daha kısa sürede mümkün mü? Evet. 3 dakikalık tüm vücut görüntüleme simülasyonlarında bile meme tümörünü ve aksiller metastazı net bir şekilde görebiliyoruz. Standart çekim süremiz şu an bu değil fakat çok ağrılı veya yatağa uyum sağlamakta zorlanan hastalarda kısa sürede de gerçek veri elde edebildiğimizi görüyoruz.”

Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: CAR-T hematolojik kanserlerde önemli bir tedavi seçeneği

2-3 mm’lik Çok Küçük Nodülleri Net Bir Şekilde Görebiliyoruz

Yeni sistemin en önemli kazanımlarından birinin klinik çözünürlük olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Uçmak, daha önce raporlarda sıkça kullanılan “PET rezolüsyon sınırları altında kaldığından takip önerilir” ifadesinin artık giderek ortadan kalktığını söyledi. Konvansiyonel sistemde 5 mm’ye kadar sınırlandırılmış lezyon saptama kapasitesinin dijital PET ile 2-3 mm düzeyine indiğini belirterek, “3,5 mm’lik nodülü çok net görüntülüyoruz. Bu bizim için büyük bir kazanç. Klinik rezolüsyonun belirgin şekilde iyileştiğini gösteriyor” dedi.

Karaciğerde Kritik Avantaj: 3 mm Altındaki Lezyonlar Görülebiliyor

FDG’nin karaciğerdeki fizyolojik dağılımı nedeniyle küçük lezyonların ayırt edilmesinin güç olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Uçmak, dijital PET ile bu sorunun büyük ölçüde aşıldığına dikkati çekerek, “3 mm’nin altındaki malign melanom metastazlarını, BT’de görünmeyen lezyonları bile hücresel düzeyde görebiliyoruz. Bu, karaciğer görüntülemesinde çok büyük bir güç kazandırdı” ifadelerini kullandı

Obez Hastalarda Üst Düzey Görüntüleme Performansı

Cihazın 227 kilogramlık taşıma kapasitesinin klinik açıdan çok önemli olduğunu vurgulayan Uçmak, obez hastalarda eski sistemlerde görüntü kalitesinin yetersiz kalabildiğini, bu nedenle çekim sürelerini artırmak zorunda olduklarını anlattı. Yeni sistemde ise, “102 kiloluk bir foliküler lenfoma hastasında geri plan gürültü ve sinyal oranı neredeyse normal kilodaki bir hastanın ki kadar temiz bir görüntü kalitesi. Bu cihazın obez hastalarda sunduğu üstün performans, çok büyük bir avantajdır” bilgisini verdi.

Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: Yenilikçi tedaviler kansere karşı başarı oranlarını artırıyor

6 Dakikalık Taramayla Dört Kat Daha İyi Görüntü

Prof. Dr. Uçmak, normal kilodaki bir kolon kanseri hastasından örnek vererek, konvansiyonel PET ile 20-25 dakikalık taramalarda bile görüntüde geri plan kirliliği oluşabildiğini ancak dijital PET/BT ile yalnızca 6 dakikada elde edilen görüntü kalitesinin önceki sistemin çok üzerinde olduğunu kaydetti. Uçmak, “Görüntü kalitesi en az dört kat artmış durumda. Çekim süresi ise dörtte birine indi” diye konuştu.

Çekim Hızını Artırırken Görüntüden Hiç Ödün Vermiyoruz.

Konuşmasını teknolojinin sunduğu temel prensibi vurgulayarak tamamlayan Prof. Dr. Gülin Uçmak, “Bu cihazda anahtar kelime şu; çekim hızını artırırken görüntüden hiç ödün vermiyoruz. Hatta daha kaliteli bir görüntü elde ediyoruz. Dijital PET/BT sisteminin bize kazandırdığı en kritik nokta budur” dedi.

Bu teknoloji klinik araştırmalar için yeni bir dönem başlatacak

Prof. Dr. Uçmak, dijital PET/BT sisteminin yüksek çözünürlükte veri üretme kapasitesi sayesinde klinik araştırmaların da önemli ölçüde artacağını ifade ederek, “Bu cihaz aynı zamanda klinik araştırmalar için de büyük bir fırsat. Çünkü bunun önü klinik araştırmalar demek. Yeni teknoloji ile çok sayıda klinik araştırmanın yapılabileceğini düşünüyorum. Preklinik çalışmalar olabilir. İnşallah bunları da kısa sürede göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.