Yağ nakli ile yapılan meme büyütme operasyonlarının kansere etkisi yok

Kategori: Estetik, Kanser Print

Yener-demirtas2MD Anderson Kanser Araştırma Merkezi’nin yeni yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yener Demirtaş, “Bu araştırma, yağ nakli yapılan kadınların kanser oranlarında bir değişiklik olmadığını gösterdi. Yöntem artık dünyada daha güvenle uygulanabilecek. Dünyanın en prestjli plastik cerrahi dergisi olan Plastic Reconstructive Surgery’nin Şubat 2016 sayında yayınlanan araştırma, hekimler ve hastalar açısından büyük önem taşıyor. Son yıllarda yeni nesil meme büyütme olarak adlandırılan yağ nakli ile meme büyütme yöntemi üzerinde ki en büyük tartışma; meme gibi kadınlarda en yaygın kanser oranına sahip bir organa verilen yağ dokusunun, kanser oranını arttırabileceği ve kanser taramalarında hatalara sebep olabileceği üzerineydi” diyor.

Doç. Dr. Demirtaş; “2000 kadın üzerinde yapılan bu çalışmaya göre, daha önce meme kanseri olduğu tespit edilen ve cerrahi tedavinin ardından meme onarımında yağ nakli kullanılan kadınların, kanser oranlarında bir değişiklik olmadığı gösterildi. Böylece yağ nakli ile meme büyütmeyi artık çok daha rahat bir şekilde uygulayabileceğiz” dedi.

“Kadınların kendi yağ dokusu ile yapılan meme büyütme ve şekillendirme işlemi, kişiye özel”

Doç. Dr. Yener Demirtaş; “Silikonla göğüs büyütme, teknolojinin de gelişmesiyle birlikte son derece başarılı sonuçlar sunuyor olsa da, kadınların göğüslerini kendi dokularıyla ve kalıcı olarak şekillendirmek plastik cerrahların her zaman en büyük hayallerinden biri olmuştur. Burada sadece büyütmekten bahsetmiyoruz, hastaların isteklerine göre şekillendirmekten de bahsediyoruz. Yağ dokusu, meme dokusunun etrafına iğnelerle enjekte edildiği için en büyük avantajı, istenilen sonuçların kişiye özel planabilmesi, hem de yara izi olmadan. Silikon protezler, şekil ve hacim seçenekleri ile hastaya özel planlama imkanı her zaman sunamıyor. Bunun yanında küçük de olsa bir kesi söz konusu oluyor. Her hastanın farklı ihtiyaçlar doğrultusunda hekime ulaştığını düşündüğümüzde yağ nakli ile meme büyütme, hem hastayı hem de hekimi uygulama anlamında daha özgür kılıyor. Bu da istenilen sonuca ulaşmak için büyük bir adım” diyor.

“Hastanın kendi vücudundan elde edilen yağ önce saflaştırılıyor”

Doç. Dr. Yener Demirtaş, daha evvelden yapılan yağ nakillerinde kalıcılık problemi olduğunu fakat yeni geliştirilen teknikle elde edilen yağın saflaştırılarak işlemin kalıcı hale getirildiğini belirtiyor. “Nakledilen yağ dokusunun % 30 ile % 70’i birkaç ay içerisinde eriyordu ve biz hangi hastada ne kadar kalıcı olduğunu tam olarak tahmin edemiyorduk. Yeni geliştirilen teknikler liposuction ile alınan yağın kalıcılığını artırdı. Liposuction ile elde ettiğimiz yağı saflaştırabiliyoruz ve uygun teknikle memeye nakledildiğinde sadece % 20-30’u eriyor. Bu durumu bildiğimiz için de göğüse naklettiğimiz yağ miktarını buna göre ayarlayarak % 20-30 daha fazla yağ kullanıyoruz. Göğüs birkaç ay içinde son halini alıyor ve bu durum çok yüksek oranda kalıcı oluyor. Çünkü işlemde hastanın kendi yağ dokusunu kullandığımız için yağ hücreleri memede yaşamaya devam ediyor.”

“Yağ nakli uygulamasında, anestezi alma açısından bir sakıncası olmayan her hasta uygun bir adaydır. Memesi çok küçük kadınlar hariç yağ nakli tek başına yeterlidir ve genellikle tek seansta tatmin edici sonuçlar alınır. Fakat küçük memeli kadınlarda işlemin 6 ay arayla bir veya iki kez tekrarlanması gerekebilir.”   Doç. Dr. Yener Demirtaş, “düşük kilolu hastalarda dahi yağ dokusu bulmak mümkün. Özellikle kalça ve basen bölgelerinden alım işlemi uygun olabiliyor. Liposuction ile vücut şekillendirmeye ihtiyacı olanlar açısından ise, hem yağ alımı hem yağ nakli açısından tek seferde tatmin edici sonuçlar alınıyor. Ayrıca bu işlemde iyileşme süreci ekstra bir özen gerektirmiyor. Nekahat süreci memeden çok liposuction ile yağ alımı yapılan bölgeyle ilgili oluyor ve birkaç günlük hafif bir ağrı dışında hastaları sıkıntıya sokacak bir durum ile karşılaşılmıyor.”

“Kanser sonrası meme onarımı için de tercih ediliyor”

“Özellikle meme kanseri tedavisi sırasında meme alındıktan sonra bu bölgeye ışın tedavisi alan hastalarda deride kızarıklık, sertleşme gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Silikon protezle yeniden meme onarımının mümkün olmadığı bu hastalarda yağ nakli, hem bölgedeki derinin normalleşmesini sağlıyor, hem de birkaç seans halinde tekrarlandığında meme onarımı için tek başına yeterli olabiliyor. Yağ nakli ayrıca, sonuçları daha da iyileştirmek için silikonla göğüs büyütme ve karın dokusundan yeni göğüs yapma gibi ameliyatlarla birlikte kullanılabiliyor.”

Meme ameliyatları hakkında merak edilenler

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla