AIFD Başkanı Mete Hüsemoğlu: Türkiye’de 160 yenilikçi ürüne erişim oranı %15 seviyesinde

Yazan Hatice Pala Kaya
8 Aralık 2022  |   Kategori: Sağlık Gündemi, Sektör Print

Türkiye’de yenilikçi ilaçlara erişimin sınırlı olduğunu söyleyen Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD) Başkanı Dr. Mete Hüsemoğlu, yenilikçi ilaçların sağlık sistemine faydaları yanında ekonomiye de katkı verdiğini vurguladı. AIFD tarafından Ankara’da Hacettepe Üniversitesi’nde düzenlenen Yenilikçi İlaçlar Sempozyumu’nda konuşan AIFD Başkanı Mete Hüsemoğlu, “Ülkemizdeki hastaların, en yeni tedavilere dünya ile aynı anda erişebilmeleri ve sektördeki tüm paydaşların hasta odaklı bir yaklaşımla iş birliklerine imza atması ile mümkün olabilecektir. Paydaşlarımızla ve Türkiye’nin potansiyeline ve geleceğine güvenerek yatırım yapan, ekonomik değer yaratan ve ülkemizdeki hastaların yenilikçi tedavilere erişimi için katkı sunan 38 üyemizle birlikte oluşturduğumuz ekosistemi canlı tutarak, yeni ve orijinal ilaçlara erişebilen insanların sayısını artırmak ve daha da geliştirmek için çare bulana dek çalışmaya kararlıyız” dedi.

İlaç geliştirmeye öncülük eden küresel firmaların gelirlerinin yüzde 21,6’sını AR-GE’ye ayırdığını, günümüzde 212 milyar dolar olan bu yatırımların 2026’da 254 milyar dolara çıkacağını söyleyen Mete Hüsemoğlu, Türkiye’de klinik araştırmalarla bu yatırımdan pay alındığını vurguladı. Türkiye’de 2017’de 86 milyon dolar olan klinik araştırmaların 2020 sonunda 325 milyon dolara çıktığını ve 632 adet araştırmaya ulaşıldığını kaydetti.

Türkiye’nin yenilikçi tedavilere erişim oranında gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkma potansiyeli bulunuyor

EFPIA ve IQVIA tarafından yapılan W.A.I.T. araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de 160 yenilikçi ürüne erişimin yüzde 15 seviyesinde gözlendiğini kaydeden Hüsemoğlu, “Ülkemizin bu erişilebilirlik konusunda ilerleme kaydedip bu oranı gelişmiş ülkeler seviyesine yükseltebileceğine inanıyor, paydaşlarımızla olan temaslarımızda bu potansiyeli açık bir şekilde görebiliyoruz” diye konuştu.

Sempozyumda konuşan TİTCK Denetim Hizmetleri Başkan Yardımcısı Sevil Azak Sungur ise uluslararası üyeliklere önem verdiklerini vurguladı. Sungur, uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapmalarının uluslararası tanınırlık sağlamak ve bu sayede sektörün kalitesini daha ileri seviyeye taşımak için çok önemli olduğunun altını çizerek, PIC/S ve ICH üyeliklerinden sonra uluslararası iş birliklerine bir yenisinin daha eklenmesi amacıyla kurum olarak yoğun çalışmalar yaptıklarını bildirdi. Sungur, TİTCK’nın, ilaç ve aşı alanında tüm faaliyetlerini kapsayacak şekilde Dünya Sağlık Örgütü’nün listelenen otoriteleri arasına girme noktasında çalışmalarını kararlıkla yürüttüklerini söyledi.

Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Serhat Ünal konuşmasında, “Tıp alanı, yenilikçilik sayesinde sürekli dönüşüm halinde ve yenilikçiliğin bundan daha çok yakıştığı bir başka alan yok. İnsanların kaliteli yaşam süresini uzatan ilaca erişim için sadece devlet ve sanayi değil, üniversiteler ve sivil toplum kurumları birlikte hareket etmeliyiz” dedi. Sempozyuma, TÜSEB Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı Ateş Kara da katıldı.

AIFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli: Yenilikçi ilaçlar, ölümcül, kronik ve henüz çaresi bulunamamış hastalıklara tedavi umudu oluyor

AIFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli de yaptığı konuşmada, klinik araştırmalar ve teknolojinin desteğiyle uzun soluklu Ar-Ge süreçleri sonucunda üretilen yenilikçi ilaçların ölümcül, kronik ve henüz çaresi bulunamamış hastalıklara tedavi umudu olduğunu, dünyada 8 binin üzerinde yenilikçi tedavi için çalışmalar bulunduğunu belirterek, bu araştırmaların ekonomiye de ciddi katkı verdiğini kaydetti.

Dereli şunları söyledi: “AİFD olarak, yenilikçi ilaçlara erişilebilirliğin yanında sağlık alanında yaşanan çeşitli zorlukların aşılmasında da ülkemiz sağlık sektörüne çözüm ortağı olma misyonunu benimsiyor, ekosistemde birleştirici olma rolünü üstleniyoruz ve bu bakış açışımızla da ülkemizde ilaç sektörünün ötesinde bir bütün olarak sağlık ekosisteminin güçlenmesi adına birleştirici olmaya ve etkileşim yaratmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda toplumun sağlık düzeyini iyileştirmek ve ülkemiz ilaç sektörünün küresel rekabet gücünü artırmak üzere ana başlıklar olarak Ar-Ge, üretim ve dağıtım halkalarından oluşan değer zincirinin; ruhsatlandırma, fiyatlandırma, geri ödeme, fikri mülkiyet hakları gibi temel düzenleme alanlarında, gelişmiş pazarlarla uyumlu standartlarla bütünsel olarak ele alınması gerektiğini düşünüyoruz.”

Sempozyumda AIFD, eczacılık ve tıp fakültelerinde eğitim gören 16 üniversite öğrencisine TED aracılığıyla bir yıllık eğitim bursu verdiği bilgisini de paylaştı.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla