Deneysel ‘kent bahçesi’ kanserlilerin rekürrens ve hastalık riskini azaltıyor

Yazan Hüseyin Kandemir
Kategori: ONCOLife, Onkoloji Print

bahce-resim3Amerikan Kanser Derneği’nin bir süreden beri destekleyip, finansal katı sunduğu Growing HOPE isimli bir rehabilitasyon projesinden kanser hastaları için oldukça olumlu sonuçlar alındı. Araştırmadan gelen ilk bilgilere göre, çok yönlü bir kent bahçesi olarak tasarlanan Growing HOPE Projesi’ne katılan kanseri atlatmış kişilerin sağlık durumları ciddi şekilde düzelirken, kilolarında önemli oranda azalma ve toplam sağlık göstergelerinde iyiye gidiş görüldü. Hastaların hayatlarında yaşanan tüm bu değişimler, sekonder kanser, diyabet veya kalp hastalığı gibi hastalıkları geliştirme riskini de ayrıca azaltıyor. Projeyi yürüten uzmanlar programın ümit verdiğini söylüyorlar, ayrıca bu çalışmadan sağlanan olumlu verilerin ve diğer kronik rahatsızlıkları olan (örneğin, diyabetliler, kalp hastaları) başka kişiler içinde faydalı olabileceğini belirtiyorlar.

Normal bir gözlemci için, Ohio Devlet Üniversitesi’nin tarımsal kampüsünde içinde çilek, lahana ve biber sıralarının arasında olan üç dönümlük tarım arazinin bir anlamı olmayabilir. Ancak bu özel bahçe, orada ekip biçen ve zaman geçiren kanserden kurtulmuş kişiler için çok önemli. Bu bahçede hastalar ile yapılan çalışmalar, taze ürünlere erişimin, eğitimin ve kişiye özel sağlık koçluğunun, hastların sağlığını iyileştirebileceğini; ayrıca kanser rekürrensi, kalp hastalığı ve diyabet gibi komorbiditelerin olma riskini azaltabileceğini gösteriyor.

bahce-resim1

Beslenme şekli ve kilonun, kanserin gelişimi, rekürrensi ve progresyonunu etkileyebileceğine dair kayda değer ölçüde kanıt olmasına rağmen, kanseri atlatan milyonlarca kişinin aktif kanser tedavileri sona erdikten sonra beslenme düzeni ve yaşam tarzı davranışlarını optimize etmelerine yardım edecek çok az kaynak bulunuyor.

Uzun yıllar boyunca kanseri yenen hastaların sorunlarını çözmek için projeler geliştiren Ohio Devlet Üniversitesi’nin Sağlık Bilimleri Kanser Merkezi’nde araştırmacı ve “Growing HOPE” proje başkanı olan Dr. Colleen Spees, “Umut Bahçesi’ndeki toprakta sihirli bir şey yok. Oradaki şey, gerçek anlamda kanserden kurtulanların biyolojisini daha iyiye doğru değiştiren ruhu besleyen bir ortam ve yeni bir teknoloji ile kanıta dayalı bir programın birleşimidir” diyor.

Programa katılan tüm kanser hastalarının durumları iyileşti 

Programa katılan eski kanser hastalarının tüm verilerinde düzelme olduğunu dile getiren Dr. Colleen Spees, şu bilgileri paylaşıyor: “Programımızda dört ay geçirdikten sonra, katılımcılarımız kilolarını, açlık glukozlarını, non HDL kolesterollerini azaltmış ve fiziksel aktivitelerini ve karotenoidlerini arttırmıştır. Ek olarak, anti-kanser beslenme düzenlerine genel uyumlarını iyileştirmişlerdir. Katılımcılarımız her hafta taze meyve, bitki ve sebzelerle haşır neşir olmakla kalmıyor, aynı zamanda bizim neden kanserle savaşan bu yiyecekleri önerdiğimizi ve onları nasıl hazırlamaları gerektiğini öğreniyorlar. Katılımcılar aynı zamanda hem saha içinde hem de dışında gıda uzmanlarına erişebiliyor ve onlardan ek destek ve rehberlik alabiliyor.”

Kanserle yaşamak ya da ‘Kanser Survivor’ı olmak

ABD’de şu anda 14 milyondan fazla kanseri atlatan kişi bulunuyor ve bu sayının önümüzdeki 8 yılda %31 oranında artması bekleniyor. Kanseri atlatanlar yine de kanser rekürrensi ve diğer kronik hastalıklar için yüksek risk altında bulunuyor. Beslenme düzeni ve fiziksel aktivite gibi yaşam tarzı davranışlarının kronik hastalık riskinin azalması ve sağlık sonuçlarının iyileşmesiyle güçlü bir bağlantısı bulunuyor, ancak bilhassa bu korunmasız popülasyonda yapılan çok az araştırma bulunuyor.

Kansere Karşı Umudu Beslemek

Yürüttükleri çalışmada bir yandan kanseri önlemek ve atlatmak için kanıta dayalı önerilere uymanın etkisini ölçtüklerini dile getiren Dr. Spees, “Diğer yandan beslenme düzeni ve fiziksel aktivitenin genel paternlerine birleştirilmiş bir yaklaşım getiren ve bunu test eden ilk çalışma olduğuna inanıyoruz. Değiştirilebilir yaşam tarzı davranışlarının kanseri azaltmada anlamlı bir rol oynayabileceğini düşünüyoruz” diyor.

Dr. Spees’in ailesi kansere karşı koruyan tümör süpresör geni bozan bir otozomal baskın gen mutasyonuna yakalanır. Bu mutasyon en yakın aile bireyleri ve sülalesinde birkaç ölüme yol açtıktan sonra Dr. Spees, akrabalarının ve başkalarının riskleri azaltmasına yardımcı olabilecek beslenme ve davranış müdahalelerine ilişkin bilgiler arayarak böyle bir projenin içine giriyor. Ohio Devlet Üniversitesi’nin Klinik ve Translasyonel Bilim Merkezi’nden destek alan Dr. Spees, kanser, beslenme genomiği ve yaşam tarzı davranışlarına odaklanarak Garden of Hope projesine yöneltiyor.

Kanserle yaşam ve hastalık sürecinde ruhsal sorunlarla mücadele

Bu proje ile araştırma yürütebilme ve kanserden kurtulan kişilerin hayatlarını etkileme fırsatı bulan Dr. Spees, sözlerini şöyle sürdürüyor:  “Dr. Clinton, The James ve James Care for Life, Garden of Hope’u 2012’de kurdu ve kanseri atlatanlar için taze ürün sunmaya başladı. Bu mükemmel bir “evre”, kanseri atlatanların uzun süreli sağlıklarını iyileştirebilecek yeni yollarla tanışması için yaşayan bir laboratuvar. Ümit verici bulgular veren bir pilot çalışma yaptıktan sonra, kanseri atlatan insanlar için programı ve deneyimleri daha da büyütüp büyütemeyeceğini görmek için Amerikan Kanser Derneği’nden hibe alarak Growing HOPE projesine başladık.”

Growing HOPE, kanseri atlatan kişilerin haftada birkaç defa ekip biçmek için bahçeyi ziyaret etmelerine imkan veriyor. Ürün mevsimlere göre değişiyor ve katılımcılar, bahçeden topladıkları ürünlerle nasıl yemek hazırlayacaklarını gösteren şef ve diyetisyenler tarafından yönetilen yemek pişirme gösterilerine katılıyor. Üniversitein diyetisyen stajyerleri, mahsul toplayarak ve soruları yanıtlayarak katılımcıları destekliyor. Programa katılan kanseri atlatmış kişiler, Skype, anlık ileti, sms veya e-mail yoluyla 24 saat boyunca e-Sağlık koçuna (diyetisyen) erişim sağlayabiliyor.

kanser-kadin-hasta

Uzman misafir konuşmacılar düzenli olarak bahçeye geliyor ve katılımcılara mevcut araştırmalar, anti-kanser beslenme düzenlerinin önemi, güvenli yiyecek hazırlama, gıda koruma yöntemleri ve ortamımız ile hastalık arasındaki bağlantılar hakkında bilgi veriyor. Dr. Spees, Ohio Devlet Üniversitesi’nin son BRUT sağlık inovasyon toplantısında ve ulusal Beslenme Akademisi Güz toplantısında Growing HOPE’dan gelen pozitif sonuçları paylaştı ve Onkoloji Beslenme Araştırma’sında Mükemmellik Ödülü almış.

İnsanlara bilgi verip onları desteklediğinizde pozitif sonuçlar almanın sürpriz olmayacağını söyleyen Dr. Clinton, “Ancak ölçülmesi zor ve bir o kadar da önemli olan şey, mevsim değiştikçe insanların bahçede yaşadığı deneyim. Paylaşma, dışarıda olma, güneşin batışını izleme, kuşların ötüşünü duyma ve toprağı koklamanın psikolojik deneyimi — bu, insanlara teselli veren yaşam döngüsünün bir yansıması” diyor.

Kendisi meme kanserini atlatan bir Growing HOPE katılımcısı olan Anne isimli hastada da aynı fikirde. Anne, “Kanser olmak herkesi aynı yere getiriyor. Aynı savaşa. Garden of Hope, size bu savaş ortamında bir mola sunuyor. Orada kimleri göreceğim, hangi sebzeler olgunlaşmış ve o gece neyi nasıl pişireceğimi öğreneceğim diye heyecanlanıyorum. Burda kimse kötü zaman geçirmez” diyor.

Growing HOPE projesi aynı zamanda değerlendirme ve feedback için yeni araçlar, videolar ve aplikasyonlar geliştiriyor. Dr. Spees, katılımcıların ilerlemeyi takip edebileceği ve sağlık koçlarına, tariflere, yemek pişirme videolarına ve kanıta dayalı araştırmalara erişebileceği web tabanlı güvenli bir portal oluşturmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Düzenli egzersiz yapmak meme kanseri riskini ciddi oranda azaltıyor

Dr. Spees, sözlerini şöyle noktalayır: “Bu kapsamlı yaklaşımın başarılı olduğunu düşünüyoruz çünkü insanların müdahalenin hangi bileşenlerinin onlar için en iyisi olduğunu seçmelerine imkan veriyor ve bahçe, onların kendi “kentsel vahaları” oluyor. Bahçe, tüm parçaların bir arada işlediği bir yapıştırıcı görevi görüyor. Bu model kanserde işe yararsa, başka kronik hastalıklar ve popülasyonlar için de uygulanması olası görünüyor. Growing HOPE, doğayı besleyip sosyal ağı destekleyerek ekip bilimi ve kanıta dayalı tıbı birleştiren diğer programlar için örnek olabilir”

Kaynak: Bu haberi hazırlarken başta Ohio Devlet Üniversitesi Klinik ve Translasyonel Bilim Merkezi’nin yayınladığı raporu ve Amerikan Kanser Derneği’nin bu konuda yayımladığı çalışmaları dikkate aldık.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla