Doğru strateji ile kemoterapide yan etkiler önlenebilir

26 Temmuz 2010   |    4 Ocak 2020    |   Kategori: Kanser, Onkoloji Print

Advers etkiler tedavi başarısını etkiler! Kanser tedavisi yarattığı yan etkiler nedeniyle pek çok hastanın kabusuna dönüşebiliyor. Günümüzde yeni yaklaşım biçimleri ve tedavi konseptleri ile bunların büyük bölümünün çözülebildiğini söylen Prof. Dr. Richard Gralla, “Tedavisinin başlamasıyla hastalarda bulantı, kusma ve saç dökülmesi gibi birçok yan etki görülüyor. Son yıllarda kemoterapi yan etkilerinin önemli bir bölümüne çözüm bulundu. Ancak pek çok hekim eski uygulamaları sürdürüyor. Hsatalar ise yan etkilerin tedavinin kaçınılmaz bir sonucu olduğunu sanıyor” dedi.

“Kanser tedavisinde yan etkiler küçümsenmemelidir” diyen Prof. Dr. Gralla, şu bilgileri verdi: “Yaşam kalitesi artık göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir kavram haline geldi. Diğer yandan tedavide yan etkilerin azaltılması tedavi başarısını da etkilemektedir. Kemoterapi tedavisi gören hastalarda en çok rahatsızlık veren yan etkiler arasında bulantı, kusma ve saç dökülmesi bulunuyor. Bu sorunlar hem hastaların yaşam kalitesini düşürüyor hem de tedavi başarısını azaltıyor. Bu yan etkiler fizyolojik ve ruhsal açıdan hastaları çok rahatsız ediyor. Hekimler bu etkileri önemsemezken hasatlar bunun kaçınılmaz olduğunu düşünerek doktorları ile paylaşmıyor.”

Kemoterapi nedir? Kanser tedavisinde nasıl uygulanır, yan etkileri nelerdir?

Kanser tedavisi geniş bir spektrumu kapsar

Kanser tedavilerinin önemli bir bölümü advers etkiye sahiptir. Kanserden bahsedildiğinde geniş bir hastalık spektrumunun söz konusudur. Yaygın olarak çok sayıda kanser türüne bir birinden farklı tedaviler uygulanıyor. Bu nların çoğunun önemli yan etkileri bulunuyor. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar bize bu yan etkilerin büyük bölümünün doğru tedavi ve destekleyici ilaçlarla kolaylıkla çözülebileceğini gösterdi.

Hastanın iyi bilgilendirilmesi, hastaya özel tedavi stratejsi belirlenmesi, doğru ilaç ve dozun seçilmesi yan etkileri önemli ölçüde azaltmaktadır. Bunun yanında yan etkileri önleyici çok sayıda ilaç kullanıma girdi. Ancak günümüzde sorun hekimlerin elde edilen bu sonuçların kullanımı konusunda daha aktif hale getirilmesidir. Son iki yıl içinde ABD ve İngiltere’de kemoterapinin yan etkilerinin azaltılması ve hastanın yaşam kalitesinin arttırılması konusunda iki önemli tedavi rehberi yayınlandı.

Yaşam kalitesi hasta uyumunu arttırır

Yan etkilerin giderilmesi ve yaşam kalitesinin arttırılması hasta uyumunu arttırarak tedavi başarısını yükseltir. Tedavi süresince hastanın yaşam kalitesinin yüksek tutulması hayati öneme sahiptir. Örneğin bebekli bir kadının tedavisinde yan etkilerin azalılması hem anne için hem bebek için önemlidir. Burada tedaviyi uygulayan hekimin bütünü gözeterek tedavi stratejisi oluşturması gerekir. Hastayı gözetmeyen ve detayları kaçıran bir uygulamada hasta hem fizyolojik hem de sosyal olarak olarak yıpranmaktadır. Hekim tedaviye başlamadan önce hastasının kişisel özelliklerini göz önünde tutarak kapsamlı bir strateji belirlemeli ve hastasını bu konuda bilgilendirdikten sonra tedaviye başlamalıdır.

Hastaya zamanında ve doğru bilgi verilmelidir. Oluşabilecek yan etkiler konusunda hasta uyarılmalıdır. Hastalar yanlış inançları nedeniyle birçok detayı hekim paylaşmayabilir. Hekim özellikle hastayı sorunlarını iletme konusunda cesaretlendirmelidir. Mümkünse kapsamlı bir anket uygulanmalı; hastanın fizyolojik ve psikolojik durumu iyi tahlil edilmelidir. Sorunları olan hastalar için gerektiğinde psikiyatri desteğine başvurulmalı ve hastanın tedaviye uyum sürecini bozabilecek sorunlar zamanında çözülmelidir. Hekimlerin gündelik hayatta bu kadar kapsamlı çalışmalara zaman bulamaması çok normal ancak alternatif yöntemler oluşturulabilinir. Hasta neyle karşılacağı ve nasıl mücadele edeceği konusunda doğru bilgilendirilmişse her kesin işi daha kolaylaşacaktır.

Mümkünse evde tedavi

Kanser tedavisinde yanlış ve eksik bilgi sadece hastanın değil aynı zamanda hekiminde sorunu. Doğru tedavi sadece hekimin en son ilaç ve yöntemleri kullanması değil aynı zamanda hastasını da tedaviye uyumulu hale getirmesidir. Kemoterapi nedeniyle saçlarını kaybedecek bir kadın bunun öncesinde gerekli psikolojik destekle hazırlanırsa ve yaşacağı sorunun gecici olduğu kendisine iyi anlatılırsa, hastanın uyumu artacak başka sorunların oluşumu engellenmiş olunacaktır. Tedavi süresince hastanın normal yaşantısını sürdürmesinin sağlanması hekimin öncelikli görevi olmalıdır.

Kanserli hastaların sadece hastanede tedavi edilebilecekleri yargısı önemli bir yanlış inançtır. Hasta hiçbir şekilde gereğinden fazla hastanede tutulmamalıdır. Bu hem hasta uyumunu kolaylaştırır hem de tedavi maliyetini önemli ölçüde düşürür. Hastaların hastaneden kurtarılmasında yan etkilerin azaltılması kilit düzeyde önemlidir. Örneğin bebekli bir kadının en iyi tedavi edileceği ordam zorunluluklar dışında bebeğinin yanıdır.

Advers etkilerin önemli bir bölümü önlenebiliyor

Kemoterapi nedeniyle oluşan yan etkilerin büyük bölümü uygun yöntemlerle çözülebilir. Yan etkilerin azaltılmasında ek tedavilerin yanı sıra uygulanacak tedavinin doğru seçilmesi de çok önemli. Uygulanacak ilacın hastanın durumuna uygun olup olmadığı, tedavide doğru ilaç seçimi ve hastalarının genetik özelliklerini göz önünde tutulması yan etkileri önemli ölçüde azaltacaktır. Bunun yanında ırksal özellikler bile uygulanacak tedavinin seçiminde rol oynayabilir. Bulantı ve kusmanın kemoterapi uygulanan hastaların böyük bölümünde görülür. Ancak bulantı kusma refleksine göre daha sık görülür ve kontrolü biraz daha zordur. Ayrıca kusmanın bulantı ile güçlü bir korelasyonu mevcuttur. Kemoterapi uygulamalarının büyük bölümünde bu yan etkiler birinci günde ortaya çıkar.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla