Bir kadının gebe kalma olasılığıyla eşinin sperm sayı ve hareketliliği paralellik gösteriyor. 1973-2011 yılları arasında 43 bin sperm örneği üzerinden yapılan araştırmalara göre dünyada sperm sayısı her yıl yüzde 1,4 düşerken, toplam sperm düşüşünün de yüzde 52’nin üzerinde olduğu saptanmış durumda. Anadolu Sağlık Merkezi Tüp Bebek Merkezi Laboratuvar Direktörü ve Embriyolog Yrd. Dr. Murat Başar “Sperm sayısındaki ve semen hacminde ki azalma dramatik. 1940 yılında sperm sayısı ortalama 113 milyon/mL iken 1990’lara gelindiğinde bu sayı 66 milyon/mL’ye gerilemiştir. Bu düşüş üremeye yardımcı tedavi yöntemleri kullanılarak üstesinden gelebilse de gerçekte çok daha vahim durumlar doğurabilir çünkü düşük sperm sayısı aynı zamanda kötü sağlığın da habercisi olabilir” açıklamasında bulundu.Sperm sayısındaki düşüşün birçok nedeninin olduğunu vurgulayan Tüp Bebek Merkezi Laboratuvar Direktörü ve Embriyolog Yrd. Dr. Murat Başar “Çevresel risk faktörleri, toksinler ve tarım ilaçları, diyet ve yaşam tarzı faktörleri, ağır metaller ve sigara kullanımı başlıca sebepler arasında yer alıyor” dedi.
Mesleki olarak çeşitli kimyasallara, sıcağa, radyasyona ve ağır metallere maruz kalma gibi çevresel faktörlerin sperm sayı ve kalitesini etkilediğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Tüp Bebek Merkezi Laboratuvar Direktörü ve Embriyolog Yrd. Dr. Murat Başar “Bununla birlikte östrojenler, pestisidler (böcek ve tarım ilaçları), sigara kullanımı, kronik stres ve sağlıksız beslenme gibi faktörler de sperm sayısını doğrudan etkileyen faktörlerdir. Ayrıca toksinler (sentetik österojenler gibi) halen çiftlik hayvanları, kümes hayvanları ve süt endüstrisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bundan dolayı üreme potansiyelini ve sperm kalitesini arttırmak isteyen erkekler hormon içeren süt ve et ürünlerinden kesinlikle uzak durmalıdırlar” açıklamasında bulundu.
Esansiyel yağ asitlerinin spermlerin sağlıklı ve işlevsel olabilmesi için çok önemli olduğunun altını çizen Tüp Bebek Merkezi Laboratuvar Direktörü ve Embriyolog Yrd. Dr. Murat Başar “Bunun aksine margarinler gibi hidrojenize yağların diyetle çok miktarda tüketilmesi spermlerin yapılarını ve işlevselliklerini bozar. Ayrıca ağır metaller de sperm yapı ve hareketini engelleyerek kısırlığa neden olabilirler. Sigara kullanımı da azalmış sperm sayısı ve hareketi ile artmış anormal sperm morfolojisi ile doğrudan ilişkilidir. Yapılan çalışmalar günde yaklaşık 1 paket sigara tüken erkeklerde sperm yapı ve fonksiyonu için önemli olan çinko seviyesinin azaldığını ve bir ağır metal olan kadmiyum seviyesinin arttığını göstermişlerdir. Böylece yoğun bir şekilde sigara tüketen veya sigara dumanına maruz kalmak sperm hareket ve kalitesini olumsuz etkilediğinden kısırlığa neden olabilir” şeklinde konuştu.
Beslenmeden mümkün olduğunca işlenmiş gıdaların çıkartılması gerektiğini söyleyen Yrd. Dr. Murat Başar “Doğal ürünlere yönelmeliyiz. Ayrıca beslenmemize ekleyeceğimiz bazı takviyelerin üreme sağlığımızı ve dolayısıyla sperm hareketlilik ve kalitesini olumlu olarak etkilediğini biliyoruz” diyerek sağlıklı spermler için ipuçları verdi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?