Kalp yetmezliği (KY), kalbin vücuda yeterli düzeyde kan pompalayamamasıdır. Kalp yetmezliğinin nedenleri ve türleri farklılık gösterdiği için, tedavi hastaya göre düzenlenmelidir. Bazı durumlarda ise hekimler aldosteron antagonistleri olarak bilinen bir diüretik ilaç sınıfını yazıyor. Ancak bu diüretikler bazı hastalarda kandaki potasyum konsantrasyonunu tehlikeli düzeyde artırabiliyor ve bu hastalarda ani kardiyak ölüm riskini fazlalaştırıyor. Bu nedenle, KY hastalarına aldosteron antagonistlerini vermeden önce hekimlerin risk ve yarar oranını gözden geçirmesi çok önemlidir.
Michigan Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bertram Pitt, hekimlerin en iyi tedavi kararını verebilmesine yardımcı olmak için, yapılan üç önemli çalışmadan elde edilen verileri inceledi ve 7. Uluslararası Aldosteron ve ENaC/Degenerin İyon Kanalı Ailesi Sempozyumunda sunum yaptı. Sunumun başlığı “Kalp Yetmezliği Hastalarında Mineralokortikoid Reseptör Blokajının Muhtemel Rolü” idi. Aldosteron antagonistlerinin gelecekteki kullanımına ışık tutmaya çalışan Prof. Dr. Pitt, hiperkalemiyi önlemek veya tedavi etmek için tasarlanan faz II klinik çalışmalarda bir molekülün potansiyelini araştırıyor.
EPHESUS ve EMPHASIS-HF Çalışma Sonuçları
Prof. Dr. Pitt’in baş araştırmacılığını yaptığı bu çalışmalar, farklı semptomlu hastalarda aldosteron antagonistlerinin mortaliteyi azalttığını gösteriyor. 2003 yılında Eplerenonun Post-Akut Miyokard İnfarktüsü-Kalp Yetmezliği üzerindeki Etkinliği ve Sağkalım Oranı (EPHESUS) Çalışmasında, kalp krizi sonrasında sistolik sol ventrikül (alt odacık) disfonksiyon ve KY gelişen hastalarda, eplerenon tedavisinin KVH mortalite riskini ve KVH komplikasyonları %13 oranında azalttığı belirlendi.
2010 yılında Hafif Düzeydeki Kalp Yetmezliği Hastalarında Eplerenonun Hospitalizasyon ve Sağkalım üzerindeki Etkileri Çalışmasında (EMPHASIS-HF), çalışma ilacının, kronik sistolik KY ve hafif semptomlu hastalar dahil, geniş hasta yelpazesine hitap ettiği saptandı. Çalışmada eplerenonun KVH ölümleri %24; KY’ye bağlı hospitalizasyonu %42 oranında azalttığı gözlemlendi. Prof. Dr. Pitt, bu bulguların oldukça anlamlı olduğunu ve tedavinin yararlarının aşikar olduğu için, ilacın piyasada olduğu ülkelerde çalışmaların vaktinden önce durdurulduğunu belirtti. Çalışma eplerenonun piyasaya çıkmadığı ülkelerde 10 ay daha devam etti. Bunun sonucunda, Prof. Dr. Pitt, önceki verileri destekleyecek ilave bulgular elde etmiş oldu. Bununla birlikte, çalışmanın yeni yapılan alt analizi, 75 yaş üzeri ve diyabetik hastalar dahil, kronik KY olan ve hafif düzeyde semptomatik beş farklı yüksek risk grubunda ölüm ve hospitalizasyon oranında azalmalar olduğunu gösterdi. Eplerenon verilen bu hastalarda hiperkalemi insidansı artmış olsa da, hospitalizasyon ile sonuçlanacak hiperkalemi veya şiddetli hiperkalemi insidansında bir artış görülmedi.
RALES Çalışması
Prof. Dr. Pitt’in incelediği bir diğer çalışma da, 1999 yılında yayımlanan Randomize Aldakton Değerlendirme Çalışmasıydı (RALES). Bu çalışmada şiddetli KY ve azalmış sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu olan hastalarda aldosteron antagonisti spironolaktonun yararlı etkilerine rastlandı. Prof. Dr. Pitt, üç çalışma sonucuna dayanarak, aldosteron antagonistlerinin çok önemli olduğunu vurguladı.
TOPCAT Çalışması
Son olarak, Prof. Dr. Pitt 2006 yılında başlatılan ve halen devam eden, Korunmuş Aldosteron Antagonisti ile Kalp Fonksiyonu Kalp Yetmezliği Tedavisi (TOPCAT) adlı çok merkezli, uluslararası spironolakton çalışmasını ele aldı. Bu çalışmaya KY olan fakat ventrikül disfonksiyonu saptanmayan hastalar dahil ediliyor.
Hiperkalemi halen bir endişe kaynağı
Aldosteron antagonistlerinin yararlı olduğunu gösteren çok sayıda kanıt olmasına karşın, hiperkalemi halen bir endişe kaynağı olmayı sürdürüyor. Bu nedenle araştırmacılar RLY5016 adlı bir molekül üzerinde çeşitli araştırmalar yapıyor. Bu molekül, potasyuma bağlanarak ve potasyumun kana karşışmasını sağlayarak hiperkalemiyi önlemek ya da tedavi etmek üzere tasarlanıyor. Molekül henüz Faz II klinik çalışmalarda inceleniyor ve FDA’nın onayına ancak birkaç yıl sonra sunulabilecek. Prof. Dr. Pitt, bu gelişme karşısında oldukça ümitli: “Diyabet veya yüksek kan basıncı öyküsü olan ve KVH ölüm riski altında olan hastaların birçoğuna hiperkalemi riski nedeniyle bu ilaçlar verilemiyor. Yeni geliştirilen bu molekül sayesinde bu hasta grubunda ve renal ve üretral disfonksiyonlu yüksek hiperkalemi riski altında olan hastalarda da aldosteron antagonistlerinin kullanımına devam edilebilir. Fakat bu molekül henüz araştırma aşamasında ve daha farklı çalışmalarda doğrulanması gerekiyor.”
KAYNAK: New data from studies bolsters case for using aldosterone antagonists in heart failure. American Physiological Society 2011, September.
Çalışmanın tam metnine aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?