Günümüzde kanser hücrelerine özgü birçok genetik değişiklik keşfediliyor ve bu sayede birçok yeni ilaç geliştiriliyor. Genetik testlerin ışığında, sağlıklı hücrelerin korunmasını sağlayan hedefe yönelik kanser tedavisi planlanabiliyor. Ayrıca birçok kanserin gelişme riski de genetik testler yardımıyla tahmin edilebiliyor ve hastalık gelişmeden önlem alınabiliyor. Çağımızda görülme sıklığı giderek artsa da her geçen gün gelişen tedavi yöntemleriyle ‘amansız hastalık’ olmaktan uzaklaşan kanser, kısaca hücrelerin kontrolsüz şekilde bölünmesi olarak tanımlanabilir. Kanserin tedavisiyle ilgili çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini vurgulayan Tıbbi Onkoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Metin Şeker; özellikle genetik biliminin kanser tedavisinde çok önemli katkılar sağladığına dikkat çekiyor. Bilim insanlarının hedefinin ‘kontrolsüz çoğalan hücreleri kontrol altına almak’ olduğunu belirten Doç. Dr. Şeker; kanser tedavisinin en önemli kılavuzu olan genetik alandaki gelişmelerle ilgili bilgiler verdi:KONTROLSÜZ BÖLÜNME: Kanser; organ veya dokularımızdaki hücrelerin kontrolsüz bölünmesi ve çoğalması ile karakterize hastalıkların genel adı olarak tanımlanabilir. Hücrelerdeki bu kontrolsüz çoğalmaya ise özellikle hücrelerin bölünmesi, büyümesi ve yaşamasını kontrol eden genlerde meydana gelen kalıcı değişiklikler neden olur.
Genetik testler ile yapılan kişiye özel kanser tedavisi daha başarılı
HAYATI TEHDİT EDER: Kontrolsüz olarak çoğalan bu hücreler birçok şekilde yaşamı tehdit edebilirler:
UMUT VEREN TEDAVİLER: Vücudumuzda bu kadar önemli etkilere sebep olan kanser hücrelerinin hızlı bir şeklide vücuttan uzaklaştırılmaları veya etkisiz hale getirilmeleri gerekir. Bunun için de birtakım tedavi yöntemleri uygulanır. Günümüzde kanser tedavisinde son derece yüz güldürücü ve umut verici gelişmeler kaydediliyor. Kanser tedavisinde; cerrahi (ameliyat), radyoterapi (ışın) ve kemoterapi (ilaç) ile tedavi yöntemleri başarıyla uygulanıyor.
NORMAL HÜCRELER ÖLMESİN: Kanser tedavisinde kullanılan tüm ilaçlara genel olarak kemoterapi denmekle birlikte; günümüzde kemoterapi ile daha çok doğrudan hücre ölümüne sebep olan ajanlar kastedilmektedir. Bu ilaçlar, genel olarak hücre DNA’sına veya hücre zarına zarar verir ve hücre ölümüne sebep olurlar. Bu etkilerini hızlı bölünen hücrelerde gösterirler. Yani kanser hücrelerini öldürürken, hızlı bölünme kapasitesine sahip saç, deri, tırnak, kemik iliği, mukoza hücreleri gibi normal hücrelere de etki eder ve çok ciddi yan etkilere sebep olurlar.
Genetik eğilim kanser oluşumunda risk faktörü mü? Gen testiyle saptanabilir mi?
GENETİK BİLİMİ YOL GÖSTERİCİ: Bilim insanlarının en önemli hedefinde; bazen ölümcül olabilen bu yan etkilerden kurtulmak ve kanseri daha etkin tedavi edebilmek için sadece kanserli hücrelere etki eden ilaçlar geliştirmek bulunuyor. Bu amaçla kanser hücrelerine özgü genetik özellikler araştırılıyor ve günümüzde artık kanser hücrelerine özgü birçok genetik değişiklik keşfediliyor. Bu sayede birçok yeni ilaç da geliştiriliyor.
Kanser tedavisinde yol gösterici olan genetik testlerin en sık kullanılanları şöyle sıralanabilir:
Kanser konusunda genetiğin katkısı sadece doğru ilaç seçimine yardımcı olmakla sınırlı değil. Artık birçok kanserin gelişme riski de genetik testler yardımıyla tahmin edilebiliyor. Riskin yüksek olduğu kişilere henüz hastalık gelişmeden birtakım tedaviler de uygulanabiliyor. Bunun en güncel örneği BRCA gen testidir. Bu geni taşıyan kişilerde meme ve over (yumurtalık) kanseri riski oldukça yüksek olduğu için koruyucu cerrahiler önerilebiliyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?