Ebeveynlerin çocuklarının başarılı olmasını istemeleri oldukça doğal. Ancak azımsanamayacak oranda aile çocuklarına yönelik mükemmeliyetçi beklentiler içine girerek, hatalar karşısında toleranssızlık sergileyerek ve süreçten çok sonuca odaklanarak çocuklarda örselenmeye yol açabiliyor. Söz konusu karne notları olunca durum biraz daha açıklık kazanıyor. Karnesi ‘pek iyi’lerle dolu olmayan, kırık not getiren bazı çocuklar maalesef bu ‘başarızlığın(!)’ bedelini eleştiri, hakaret, ceza, kıyaslama ve hatta fiziksel şiddetle ödemek zorunda kalabiliyor. Burada ilk açıklığa kavuşturmamız gereken şey başarı kavramı. Başarıyı her zaman bir boyut üzerinde ve içinde bulunduğu bağlam dahilinde değerlendirmek gerekiyor. Unutulmaması gereken bir diğer nokta da başarı düzeyinin değişebilirliği. Yani; bir derste veya bir alanda başarılı olan bir öğrencinin her alanda ve her koşulda aynı başarıyı sergileyeceği gibi mutlak bir beklenti içine girmek oldukça hatalı. Derse yönelik ilgi, bilgi düzeyi, motivasyon, öğretmenin tutumu gibi pek çok etmenin göz önünde bulundurulması gerekiyor.
Ebeveynlerin en sık yaptığı hatalardan biri, süreci göz ardı edip direkt sonuca odaklanmaları. Böyle olunca da maalesef zayıf getiren çocuğu eleştirme, yargılama ve hatta cezalandırma gibi olumsuz tutumlar devreye girebiliyor. Ebeveynlerin her zaman ilk adımı çocuklarını anlamaya yönelik olmalı. Yargılamadan ve reddedici olmayan bir tutumla çocuğun notlarındaki düşüklüğün sebepleri araştırılıp anlaşılmalıdır. Çok sayıda içsel ve dışsal faktör akademik performans üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Aile içi sorunlar, depresyon, kaygı, öğrenme güçlüğü, dikkat süreçleri ile ilgili güçlükler, yetersiz çalışma alışkanlıkları, zeka bölümünü başlıca etmenler arasında sayabiliriz.
Düşük notla karşılaştığımızda çocuğumuza bağırmak, hakaret etmek, başka öğrenciler ile kıyaslamak, tehdit etmek ya da şiddet uygulamak bir çözüm olmadığı gibi yeni sorunların ortaya çıkmasını hızlandıran ve çocuğun ruhsal iyilik hali üzerinde yıkıma yol açan tutumlardır. Bu tarz olumsuz tutumlarla karşılaşan çocukta ‘yalnızca başarılıysam değerliyim’ gibi çarpık bir inanç gelişebilir. Derse yönelik motivasyonu ve dolayısı ile akademik performanası daha çok düşebilir. Bunların yanı sıra depresyon, kaygı, davranım sorunları gibi sorunlar da görülebilir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?