Dünya nüfusunun yaşlanması ile birlikte artış gösteren kanser, diyabet, yüksek tansiyon, Alzheimer ve kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere kronik hastalıkların 2030 yılında dünya ekonomisine maliyetinin 47 trilyon dolara ulaşabileceği öngörülüyor. Veri analizi, robotik süreç otomasyonu, nesnelerin interneti ve yapay zekâ gibi teknolojik ilerlemelerin tedavi süreçlerinde daha etkin, verimli ve sürdürülebilir sonuçlar alınmasını kolaylaştıracağının belirtildiği raporda; gittikçe yaygınlaşan teknolojik uygulamaların hem hastalar hem de sağlık hizmeti profesyonelleri ve kuruluşları için yeni imkânlar yarattığı ifade ediliyor.
Dünya genelinde yeme alışkanlarının değişmesi ve bireylerin hareketsiz yaşam tarzı kronik hastalıkların yükselişinde rol oynayan en önemli etkenler olarak görülüyor. Kronik hastalık kaynaklı ölümlerin beşte dördünün düşük veya orta gelirli ülkelerde gerçekleştiğine dikkate çekilen raporda; dünya genelinde 2015 yılında yaşanan ölümlerin %70’inin ise (39,5 milyon) kronik hastalıklardan kaynaklandığı ifade ediliyor. Düşük ve orta gelirli ülkelerde kronik hastalık sonucu yaşanan ölümlerin 1990’da %40 seviyesinde olduğu dikkate alındığında kronik hastalık nedenli ölümlerde 26 yılda iki kat artış yaşandığı görülüyor. Raporda ayrıca yaş ortalaması en yüksek ülkelerin başında Japonya, Singapur ve Almanya’nın geldiği belirtilirken, Latin Amerika ve Afrika gibi gelişmekte olan bölgelerde yaşam süresinin uzadığına işaret ediliyor.
EY Türkiye Sağlık Sektörü Lideri Ufuk Eren, sağlık hizmetlerindeki dönüşüm ile ilgili şunları söyledi: “Mobil sağlık teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile birlikte sağlık hizmetleri gündelik hayatın içine her zamankinden daha fazla dâhil olurken, hastaların şeffaf bilgiye erişimini artırıyor ve sağlıkları üzerindeki kontrollerini güçlendiriyor. Akıllı telefon aplikasyonları ve kablosuz medikal cihazlar gerçek zamanlı veri üreterek erken müdahaleye olanak sağlıyor. Giyilebilen ve implante edilebilen sensörler; mobil sağlık teknolojilerinin gündelik hayata daha fazla entegre olacağı yönündeki tahminlerimizi güçlendiriyor. Bu teknolojiler, geleneksel sağlık hizmetlerini dönüştürürken, hastalığın mekandan bağımsız olarak yönetilebilmesini sağlayacak.”
Global gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yaklaşık %10’unu oluşturan sağlık hizmetleri büyük bir dönüşüm geçiriyor ve hastalıklardan korunmaya yönelik sağlık hizmetleri öne plana çıkıyor. Sektör liderlerinin ve profesyonellerinin görüşlerini içeren rapora göre yavaş ilerleyen kronik hastalıklarla mücadelede bireysel tutumun payı oldukça büyük. Raporda sağlıklı bir yaşam için korunmaya yönelik yaklaşımların benimsenmesi gerektiği ifade ediliyor. Rapor sonuçlarına göre; teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkan büyük veri analizi ve mobil sağlık teknolojileri gerçek zamanlı bilgi üretimi ve analizini mümkün kılarken, sağlık hizmeti kuruluşlarının da geleneksel hasta bakımının ötesine geçmesine ve korunmaya yönelik hizmetlerin ön plana çıktığı yeni trendler oluşmasına imkân sağlıyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?