Diyabetli kadınlarda meme kanseri daha sık
Meme kanseri kadınlarda en yaygın olarak rastlanan kanserdir. Meme kanseri ile diyabet arasındaki ilişki uzun zamandır bilim adamlarının ilgisini çekmektedir. Bu ilişki konusunda tartışmalar devam etmektedir. Son yapılan geniş hasta katılımlı bir meta-analizde menapoz dönemindeki şeker hastalarında meme kanser riskinin %16 daha fazla olduğu saptanmıştır. Yine başka bir çalışmada 30 yaş üstü kadınlarda şeker hastalığı olanların %51 daha fazla meme kanserine yakalandığı gösterilmiştir.
Bunun yanında, diyabeti olan kadınlar meme kanserine yakalandıklarında diyabeti olmayan kadınlara göre yaşam süreleri daha kısa olmaktadır. Özellikle, kan şekeri regülasyonu kötü olan kanser hastalarında ölüm oranları %50 daha fazla olmaktadır.
Şekerli gıdalar kanseri besler mi?
Toplumda “şekerli gıdalar kanseri besler” inanışı çok yaygındır. Bunun gerçeği yansıttığını söylemek doğru değildir. Karbonhidratlı besinlerin vicutta kullanılması için insüline ihtiyaç duyulur. İnsülinin kan şekerini düşürücü etkisinin yanı sıra, hücrelerin büyümesi ve gelişimi üzerinde de rolu vardır. Yani insülin büyüten bir hormondur. İnsülin direncinin olduğu kanser hastalarında bu büyütme ve geliştirme etkisi kanserin gelişiminde rol oynamaktadır. Meme dokusu da insüline çok hassas bir doku olduğundan şeker hastalarında risk artmıştır.
İnsülin tedavisi meme kanserini tetikliyor mu?
Geçtiğimiz yıllarda yapılan bir meta-analiz sonucu bir tür analog insülini kullanan kadınlarda meme kanserine yakalanma oranının anlamlı şekilde yüksek olduğu saptanmış. Bu incelemede adı geçen insülin ile kombine edilmiş diğer insülin tedavilerini kullanan kadınlarda bu oranın yüksek olmadığı gösterilmiş. Geniş çaplı katılımın incelendiği çalışmalar sonucunda insülin tedavisinin meme kanseri riskini arttırmadığı sonucuna varılmıştır. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan kadınlarda bu tür insülini kullanırken dikkat etmek gerekmektedir.
Bununla birlikte diyabet hastalığının ilk aşamasında yaygın olarak kullanılan metformin molekülünün kanser gelişimini önlediği gösterilmiştir. Bu ilacın büyüme yollarını baskılaması nedeniyle koruyucu etkisinin olduğu düşünülmektedir.
Diyabetik mastopati
İlk defa 1984 yılında insüline bağımlı diyabeti olan genç bir kadında tanımlanan bu olgunun diyabetiklerde nadir rastlanan bir hastalıktır. Ele gelen sert bir kitle varlığı bu lezyonun sıklıkla kanser ile karışmasına neden olmaktadır. Vicudun bağışıklık sisteminin gelişmesine katkıda bulunduğu bu lezyon bazen ağrılı olabilmektedir. Tanısı için biyopsi yapılması gerekmektedir. Tamamen selim olan bu lezyon dikkatli olunmazsa yanlış tedavi edilmesine yol açabilmektedir. Sonuç olarak meme hastalıkları diyabetik hastalarda daha sık görülmektedir. Rutin kontrollerin yapılması hastalıkların erken tanı ve tedavisinde büyük önem arz etmektedir.
Gebeliğin en büyük sorunu: düşükler
Gebeliğin ilk üç ayında ard arda en az iki kez ortaya çıkan ve kendiliğinden oluşan düşüklerin nedenlerini anlatan Op. Dr. Serhat Partalcı; gebeliğin en sık rastlanan karışıklık halinin, tekrarlayan düşükler olduğunu belirtiyor. Devamı
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?