Tiroid bezi, boyunda yer alan 20-25 gram ağırlığında; iyot kullanarak yaptığı hormonla bütün vücut metabolizmasını düzenleyen bir organdır.Tiroid bezinde yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan troid kanseri genellikle boyunda bir nodül olarak kendini gösterir. Tiroid kanseri tek tip bir kanser değildir. Görülme sıklığına göre Papiller Kanser, Folliküler Kanser, Medüller Kanser ve Anaplastik Kanser olmak üzere 4 gruba ayrılır. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker ABCI bize troid kanseri hakkında merak edilen soruları yanıtladı.Papiller Tiroid Kanseri: En sık görülen tiroid kanseridir. Tiroid kanserlerinin %75-80’ini oluşturur. Genellikle iyi gidişlidir. Her yaşta ve çocuklukta görülmekle birlikte; 20-50 yaşlarında görülmeye başlar, 30-40 yaşlarında görülme sıklığı artar. Lenf bezleri yoluyla yayılan bu kanser türü, boyundaki lenf bezlerine ve akciğere yayılabilir. Uzun süre hiçbir belirti göstermeden ve ölüme neden olmadan var olabilir. Yaşlılarda gençlere göre daha hızlı seyreder. Boyundaki lenf bezlerinde kanserin yayılması gençlerde kötü risk taşımasa da; 40 yaş üzerindeki hastalarda hastalığın hızla ilerleyeceğini gösterir.
Tiroid kanseri ile ilgili daha detaylı yazımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: >>>
Tiroid kanserlerinin çoğunda hiçbir şikayet olmayabilir. Çoğu hastada tanı anında başka organlara da yayılma olduğu saptanabilir. Hastalık çok fazla belirti göstermemekle birlikte; boyunda şişlik, boğazda sıkıntı hissi, ağrı, yutkunma güçlüğü, nefes almada güçlük, ses kısıklığı, kilo artışı, sinirlilik, saçlarda zayıflık ve cilt kuruluğu gibi belirtiler gözlemlenebilir.
Erken teşhis ve tedavi ile hastalık tamamen ortadan kaldırılabilir. Teşhis koyabilmek için öncelikle kandaki tiroid hormonların düzeyini belirlemek için testler yapılır. Elle muayene sonrası yapılacak ultrasonografi ile nodülün varlığı, büyüklüğü ve yapısı hakkında değerli bilgiler edinilebilir. Yine nodüllerden alınan iğne biyopsileri ile çok hücresel özellikleri tanınabilir. Teşhis konulduğunda hasta ameliyat edilerek tiroid bezi çıkarılır ve ardından kişiye özel tedavi yöntemi uygulanmaya başlanır.
Gelişen teknoloji ile birlikte yapılan minimal invaziv tekniklerle hastanın minimum dikiş iziyle ertesi gün evine dönmesi mümkündür. Ayrıca ameliyat sonrası tiroid kanserlerin bazı tiplerinde radyoaktif iyot tedavisi gerekebilir. Bu tedavide zırhlı hastane odalarında kanserin yayılma derecesine göre belli dozlarda radyoaktif iyoda maruz bırakılarak vücudun başka yerinde varolan kanser hücrelerinin yok edilmesi hedeflenir. Tedaviyle birlikte hastanın TSH değeri sürekli kontrol altında tutularak kanserin tekrarlama ihtimali azaltılır.
Tiroid kanseri ile ilgili daha detaylı yazımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: >>>
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?