TUS Nisan 2014 sınavının düşündürdükleri…

Yazan Uzm. Dr. Recai Yahyaoğlu
Kategori: Aile Hekimliği, Üye Yazıları Print

Dr. Recai Yahyaoğlu

Dr. Recai Yahyaoğlu

Öncelikle sınava zorluğu nedeniyle müracaat etmeyen hekimlere sözümü söylemeliyim… Bu düşünce ve yargıyı kafanızdan atın… Sınav hiç de zor değil… Üstelik çok da adil… Çalışanın emeğini sınav anında veriyor… Biliyorsanız soruların cevapları size adeta göz kırpıyor… Bilmiyorsanız ya da az biliyorsanız soru size bakıyor siz soruya…

Fakat sınavın çok detaylı ve ayrıntılı çalışmayanlara ciddi oyunları var… Birbirine yakın ve çeldirici cevaplar gibi…
Bireysel olarak ben şahsen bu sınava katılan bir kişi olarak çok şey öğrendim… Barajı geçecek kadar doğru soruyu işaretledim fakat yanlış işaretlediğim sorular ki bunların sayısı hiç de az değil beni barajın altına çekti… Yani yalancı göz kırpmalara aldandım… Tam bir strateji hatası…

Bu sınavda en önemli noktanın da burası olduğunu düşünüyorum… Özellikle Aile Hekimleri için… Aile hekimleri diğer hekimler ve yeni mezun olanlar kadar bu sınav için uzun yıllara varan bir çalışma içinde değiller… Böyle olunca çok geniş bir alana çalışamamış ve köklü derin bir çalışma yapmamış oluyorlar… Dolayısıyla fazla soruya müdahil olup cevapları işaretlemek yerine sadece çok iyi bildikleri soruları işaretleyerek sınavı bitirmeliler…

osym-tus-sinavi-basvuru-Sanıyorum bu sınav için 30 adet neti kalan Aile hekimleri rahatlıkla barajı geçti… 120 soru içinde 30 net bırakmak kolay olmasa da hiç zor değil… Sadece bir süre disiplinli bir şekilde çalışmayı gerektiriyor… Öyle sorular var ki doktor olan herkes yapar. Bu soruların miktarı biraz daha artsa fena olmaz. Barajı geçmek için bu kadar az soru yapmak yeterliyken çok fazla soru işaretleyip insanın kendi kendisini benim gibi riske atmasına gerek yok… Zira sınavın asıl püf noktası kesin doğru bildiğinizi işaretlemek fakat tereddütte kaldığınızı kesinlikle cevaplamamaktır…

Bu sınava Aile hekimlerinin de uzmanlık için alınması Türkiye’de hekimlerin kendi işlerindeki başarı ve doyumlarını olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum… Zaten uzun bir süredir Aile hekimleri kendilerine bağlı olan halka çok kaliteli hizmet sunuyorlar… Bugün her Aile hekimi hastaları için prostat PSA tahliline kadar hemen hemen pek çok tahlili isteme ve bunu internetten indirip hastasına verme imkanına sahip…

Bu gibi uygulamalar ve daha pek çokları halkımıza verilen hizmetin kalitesini ciddi şekilde zaten arttırmıştı… Bundan sonra sınava çalışan ve uzmanlık eğitimi almaya başlayan hekimlerin kendi işlerindeki yeterlilik düzeyleri de ciddi bir ivme kazanacak gibi görünüyor… Bu durum birinci basamağın ülkemizdeki önemini arttırmaktadır… Teşhis ve tedavideki yetkinlik vatandaşların memnuniyet oranlarını daha da arttıracaktır…

tus-sinav-ogrenciSınavda dikkat çekici bir diğer konu müracat eden hekim sayısına göre sınava giren hekim sayısı arasındaki farktır… 2000 den fazla bir fark olduğu söyleniyor… Bunlar da büyük oranda yabancı dilde takılanlar olmalı… Hala ve ne yazık ki yabancı dil sınavının zorluğu bugün ülkemiz eğitim sisteminin önündeki en büyük engel olarak orta yerde durmaya devam ediyor…

Üniversite sınavlarının kaldırılmasının düşünüldüğü bir dönemde İngilizce sorununu bir şekilde çözüme kavuşturmamız gerekiyor… Bu durum ülkemizideki bilimsel gelişmenin önündeki en büyük engel… Bilimsel anlamda üretim, akademik yükselme ve gelişmeyle ilgili… İhtiyacımız çok fazla fakat yetiştirdiğimiz insan sayısı fevkalade az… Üstelik yeni yönetmeliklerle üniversitelerde 30-35 yaştan sonra araştırma görevlisi olmakta yasaklanıyor. Yasaklama mantığından kurtulmadıkça işimiz hala zor… Özgür üniversite için o üniversiteye giriş de o üniversitede çalışma şartlarıda kolaylaşmalıdır. Bir şeyler yapmak isteyenlerin önündeki duvar bu yasaklamalarla birlikte bugün için İngilizcedir…

YDS sınavına katılmış pek çok hekim ve psikoloji uzmanı arkadaşlarım var maalesef bu sınavda da başarılı olamadılar… Yıllardır hazırlandığını bildiğim arkadaşlarım var ve bir türlü YDS de başarılı olamıyorlar… Bir Anadolu Lisesi mezunu meslektaşım bu sınava girdi ve 42 puan aldı… Sınavın zorluğundan uzun uzun bahsetti… Düşünün hem hekim hem de Anadolu lisesi mezunu 42 alıp sınavda barajı geçemiyor…

aile-hekim-doktorSınava giren Aile hekimlerinin sayısı 1500 kadar bile değil… Bu durum aslında henüz Aile hekimlerinin bu sınava dikkatlerinin yeteri kadar çekilmediğini gösteriyor… Örneğin bizim Aile sağlığı merkezinde 10 hekim var ve bunlardan sadece ikisi aile hekimliği uzmanlığı için müraat etti… Bu ilginin arttırılması gerekiyor… Bu da Sağlık Bakanlığı’nın yapacağı çalışmaya bağlı… Bakanlığımız Aile Hekimliği uzmanlığını daha cazip hale sokmalı… Bana Aile hekimleri uzmanlığa önem vermiyorlar gibi geliyor… Umarım yanılıyorumdur… Sanki herkes bu kadar çalışıp hastanelerde nöbet gibi pek çok sıkıntıdan sonra uzman olsak ne olur olmasak ne olur modunda…

Bu anlayış ve rahatlığın aşılması lazım… Uzman olanlar ile uzmanlık yapmayanların arasında bir şeylerin farklı olması sağlanmalı… Yani rekabeti ve çabayı teşfik edici bir şeyler yapılmalı… Bugün benim dönemden mezun Prof olmuş arkadaşlarım var bakıyorum onlarda hallerinden memnun değil… Maaşlar arasındaki adaletsizlik ülkemizde ne yazık ki sadece hekimlik akademisyenliğinde değil genel anlamda tüm fen ve sosyal bilimlerde akademisyenliğe olan ilgiyi öldürüyor…

Farklı bir yöne savruluyoruz ama indirekt konumuzla bağlantılı olduğu için yazayım… Hafta sonu gazetelerde bir anket yayınlandı… Veliler en çok yüzde 23 gibi bir oranda evlatlarının doktor olmalarını istiyorlarmış… Akademisyenlik isteme oranına baktım yüzde 7 lerde ve oldukça alt sıralarda… Biz bu kafayla bilimde ilerleyin gelişmiş ülke seviyelerine bilimsel anlamda çok zor ulaşırız… Bu sakat mantığı yıkıp bilim insanını maddi ve manevi anlamda yüceltmediğimiz sürece daha çok sıkıntılı günler yaşamaya mahkum oluruz…

Neyse burada keseyim artık… Bugün öğlene kadar hem hastalarıma baktım ve hem de bu notları yazarak son TUS sınavı hakkındaki düşüncelerimi paylaşma imkanı buldum… TUS’a biraz daha çaılşmak gerekiyor… Çalışıldığında yapılmayacak bir sınav değil… Bu sınavların kalitesini biraz daha arttırmak lazım… Hep bilgi soruları değil biraz da yorum ve zihin soruları sorulsa daha iyi olacak… Her şeyi bilmek zaten mümkün değil… Fakat asıl başarı tıp insanının vaka sorularında gösterdiği yoruma ve aklın kullanımına bağlı olan cevap yeteneği kazanmasıdır… Tıp insanı bilgili olacak anladım fakat biraz daha fazla aklını kullanmasını gerektirecek yorum sorularına ihtiyaç var…

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla