Yeni cerrahi teknolojiler beyin tümörlerine karşı başarıyı arttırıyor

Kategori: Beyin Hastalıkları, Cerrahi Print

beyin-kafa-tumorGünümüzde modern gelişmiş teknolojiler beyin tümörü ameliyatlarının başarı şansını ciddi oranda artırıyor. O teknolojilerden biri olan floreseine filtreli mikroskop sayesinde, sağlıklı beyin dokularına zarar vermeden tümör çıkarılabiliyor. Beyin cerrahisinde yaşanan önemli gelişmelerle ilgili bilgi veren Anadolu Sağlık Merkezi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Serdar Kahraman,  “Beyin tümörlerinin tedavisinde ameliyatın gerçekleştirileceği merkezin altyapısı, mikrocerrahi anatomi bilgi ve deneyimi ameliyat sonucuna olumlu katkı verirken, günümüz modern tıp teknolojisinin ürünleri de bu başarıya ortak oluyor” dedi.

Beyin tümörleri günümüz cerrahi yöntemleriyle, geçmiş yıllara göre çok daha başarılı bir şekilde mikrocerrahi ile çıkarılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Kahraman, “Bu ameliyat sırasında damardan verilen floreseine adlı madde sayesinde özellikle glial beyin tümörlerinde normal mikroskopla ayırt edilemeyen bir boyanma görülüyor.

Böylece floreseine filtreli mikroskop ile ameliyat sahasına bakıldığında, boyanan tümör dokusunu normal beyin dokusundan ayırt etmek çok daha kolay hale geliyor ve sağlam beyin dokularına zarar vermeden sadece tümöre ait dokuların temizlenmesi sağlanıyor. Eski kuşak filtre teknolojisi, ameliyat sırasında oluşan kanamaları gösteremiyorken, floreseine filtre kullanımı bu dezavantajı da ortadan kaldırıyor” dedi.

Denge kaybı ve bulanık görme beyin tümörü habercisi olabilir

Beynin üç boyutlu haritası çıkarılıyor

Beyin tümörüne en kısa ve en doğru yerden ulaşabilmeyi sağlayan bir diğer önemli teknolojik cihazın ise “Nöronavigasyon” olduğunu belirten Prof. Dr. Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu, hastanın önceden çekilen MR görüntüleri ile ameliyat masasında sabitlenmiş kafa pozisyonundan elde edilen kızılötesi kamera kayıt bilgilerinin birbiriyle eşleştirilmesi olarak tanımlayabiliriz.

Aslında bu cihaz özetle, bize beynimizin üç boyutlu haritasını çıkarıyor. MR görüntüleri ile eşleşen bu harita sayesinde, beynin en derin bölgelerine yerleşen çok küçük boyutlu tümörlere dahi rahatlıkla müdahale etmek mümkün. Birkaç milimetre yanılmanın bile normal beyin dokusuna vereceği zararı göz önüne alırsak, bu teknolojinin sağladığı avantajın önemini daha iyi anlayabiliriz.”

Tümöre “gitsin” diyen monitör

Beyin dokularında istenmeyen ve beklenmeyen zararların meydana gelme olasılığını en aza indirebilmek için yardımcı bir teknoloji olan “Nöromonitörizasyon” yönteminin kullanıldığı belirten Prof. Dr. Kahraman “Bu işlem, beyin kabuğundan başlayıp kol ve bacaklarda biten elektrik dalgalarının ameliyat süresi boyunca ölçülmesinden ibaret. Kafatasından verilen küçük elektrik uyarılarına ait cevaplar kol ve bacaklardan kaydediliyor. Eğer ameliyat sürecinde bu dalgalarda azalma ya da kayıp ortaya çıkarsa, tümörün beynin o bölgesinden tamamen çıkarılması mümkün olamayabiliyor.

Epilepsi nöbetlerinin tedavisinde cerrahi yöntem ne kadar etkili?

Çünkü tümörün tamamını çıkarmaya çalışmak, hastada kalıcı felçlere, konuşma ve görme bozukluklarına; dolayısıyla yaşam kalitesinde büyük bir düşüşe neden olacaktır. Bu nedenle bazen tümörün hassas bölgelere yakın olan bir kısmı bilerek bırakılabiliyor. Bu noktada da, daha önce bahsettiğimiz gibi kemoterapi, radyoterapi ve CyberKnife gibi ek tedaviler devreye giriyor. Elbette nöromonitörizasyon yanıtları her şeyin yolunda olduğunu gösteriyorsa, sonuna kadar gidilerek tümörün tamamı da çıkarılabiliyor. Böylelikle hastanın ameliyat sonrası yaşam kalitesi de en üst seviyede oluyor” dedi.

Minimal invazif yöntemler ile yaşam kalitesi üst düzeye çıkıyor

Beynin su kanalları gibi bazı anatomik bölgeleri için “Nöroendoskopi” olarak tanımlanan minimal invazif, yani kapalı ameliyat yöntemlerinin kullanılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Kahraman “Bu yöntemde kullanılan aletler de gelişmiş teknolojinin beyin cerrahisine bir diğer armağanıdır. Açılı ve ince kameralar yardımıyla beynin derin ve hassas bölgelerine ulaşılabilirken, tümör çıkarıldıktan sonra hasta çok daha hızlı bir şekilde iyileşerek sağlığına kavuşuyor. Böylece hastaların ameliyat sonrası yaşam kalitesi de en üst düzeyde korunmuş oluyor” diye konuştu.

BEYİN TÜMÖRLERİ NASIL BELİRTİ VERİYOR?

Yetişkinlerde daha çok beynin üst bölümünde yerleşim gösteren beyin tümörleri, çocukluk çağında ise beyincikte, yani alt kısımda yerleşim gösteriyor. Bulundukları bölge ve bası miktarına bağlı olarak farklı belirtiler olabiliyor. Kafatası sert ve genişleme imkânı olmayan bir yapı olduğu için tümör kitlesi büyüdükçe öncelikle kafa içi basıncında artma belirtileri (KİBAS) söz konusudur. Örneğin; özellikle sabahları şiddetli seyreden baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi. Diğer bulgular ise daha çok tümörün yerleştiği bölgeye bağlı olarak değişebilir. Özellikle yetişkinlerde geç epilepsi dediğimiz sonradan ortaya çıkan bayılma nöbetleri, beyin kabuğuna yakın yerleşen tümörlerin ilk bulgularından biri olabilir.

Tam zamanlı MR, beyin cerrahisinde başarıyı arttırıyor

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla