Adli tıpta kimlik ve yaş tespiti

Yazan Dr. Enes Başak
26 Şubat 2014   |    3 Mart 2023    |   Kategori: Tıp Ders Notları Print

kayip_kimlik_tespitiKimlik; toplumsal bir varlık olarak insana özgü olan belirti, nitelik ve özelliklerle, birinin belirli bir kimse olmasını sağlayan şartların bütünüdür.

Adli kimlik

Nüfus kayıtlarındaki bilgilerden oluşan kimliktir. Cinsiyet, doğum yeri, doğum yılı, anne, baba ve kardeşlerle ilgili bilgiler başlıca ögelerdir. Kişiye ait fotoğrafı da içeren bir belge üzerinde gösterilebilir (kimlik belgesi, sürücü belgesi, okul belgesi, pasaport vb).

Tıbbi kimlik

Vücut özelliklerinin tümüyle birlikte değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkan kimliktir. Boy, vücut ağırlığı, cinsiyet, renk (saç, ten, göz), yüz özellikleri (kulak, burun, ağız, saç, sakal, kirpik vb) değerlendirilir. Ameliyat ya da yanık/yara sikatrisleri, deri lekeleri ve döğmeler, sünnet, hymen, doğum bulguları, ekstremitelerdeki eksiklikler/fazlalıklar, dişler (eksik, fazla, protez, renk, dolgu vb) değerlendirilir.

Adli toksikoloji açısından kaza, zehirlenme, intihar ve cinayet analizi

Kimliklendirmenin amacı

Kimin ölmüş olduğunun belirlenmesi şunlar için yapılabilir; nüfus kaydının silinmesi, miras, sigorta işlemleri için, ölenin kimlik özelliklerinin kasıtlı olarak silinmiş olduğu cinayet olaylarının aydınlatılması.

Kimliklendirmenin gerektiği durumlar

Toplu ölüm olayları: doğal afetler (deprem, sel, tayfun), toplu ulaşım kazaları (uçak), endüstriyel kazalar (nükleer santral, kimyasal madde fabrikaları), bombalama olayları, askeri operasyonlar.

Toplu gömülme olayları: bosna katliamı, mersin kalesindeki toplu gömü.
Uzun süre suda ya da açık arazide kalmaya bağlı, ceset bütünlüğünün bozulduğu durumlar, ağır genel beden travmasına yol açmış ve ceset bütünlüğünü tanımayı güçleştirecek derecede bozmuş trafik kazaları, kömürleşme derecesinde yanık olguları, parçalanmış cesetler, dekapite ya da vücut kısımları kesilerek ayrılmış ceset parçalarının olması durumunda kimliklendirme yapılmalıdır.

Kimlik belirtiminde uygulanan yöntemler

Tıbbi kimlik özellikleri: boy, kilo, yaş, saç (rengi, dökülme tipi, uzunluğu, şekli), bıyık, sakal (rengi, şekli), göz rengi (lens?), kaş ve kirpik, sünnetli olup olmadığı, hymen şekli, skatris, tatuaj, doğumsal-edinsel lekeler, deformite, burun ve kulak biçimi, genel vücut bakımı, amputasyon, çene yapısı, anomali varlığı.
Kimlik belgeleri: adli kimlik bilgileriyle birlikte çoğu kez kişiye ait fotoğrafı da içeren belgelerdir (nüfus kağıdı, sürücü belgesi, okul belgesi, pasaport, vb).
Tanıklık: canlı ya da ölü bir kişinin kimliği konusunda bilgi toplanmasıdır. Bu yöntemdeki en önemli unsur, doğru bilgiler verecek olan tanıktır.
Giysi incelemesi: tüm giysiler, ayakkabı, çorap, kemer, şapka; markaları, varsa üzerlerindeki logolar, renk, beden, yama gibi özellikleriyle tanımlanmalı, giysi cepleri kontrol edilerek kimlik belgesi, not vs. olup olmadığı araştırılmalıdır.
Özel eşyalar: özellikle birden fazla kişinin öldüğü kazalarda, yüz ve vücut özellikleri bozulan kişilerin üzerinde bulunan protezler (gözlük, işitme aygıtı, diş protezleri, ekstremite protezleri) ile üzerlerinde isim yazan yüzük ve bilezikler.
Diş özellikleri: kayıp, çürük, dolgu, köprü, protez, çarpık diş, diş bakımının durumu. Parmak ve ayak izi: uzun yıllardan beri kullanılan bu yöntem, teknolojinin de yardımıyla artık daha hızlı sonuç vermektedir.
Radyolojik inceleme: Giyinik; giysi, cep ve gizli ceplerindeki kişisel eşyalar. Çıplak; eski kırık deformitesi, pacemaker, ortopedik metal aparey saptanabilir. Karşılaştırmalı analiz için diş ve kafatası grafileri çekilmelidir (sinüs yapıları).
İç muayene: iç organlardaki varyasyonlar ve patolojiler (at nalı böbrek, situs inversus totalis vs).
Fotoğraf karşılaştırması: çoğu kez bankalar ve ticaret merkezlerinde bulunan video sistemlerindeki kayıtların eldeki fotoğraflarla karşılaştırılması ilkesine dayanır. Fotoğrafik video superimposition yöntemiyle, iskeletlerin kranyumu ile kayıp kişilerin fotoğrafı çakıştırılarak kimlik belirleyebilme amaçlanmaktadır.
Fasiyal rekonstrüksiyon: ileri derecede çürümüş ya da iskeletleşmiş olan cesetlerde; kafatası, yüz ve yumuşak dokularının yeniden oluşturulması ilkesine dayanır.
Adli antropoloji çalışmaları: genellikle ileri derecede çürümüş ya da iskeletleşmiş cesetlerin kimliklerinin belirtimi için uygulanan yöntemlerdir.
Eritrosit enzimleri ve DNA çalışmaları: adli hemogenetik çalışmalarının kimlik saptanmasındaki güvenilirliği %99,99’lara ulaşmıştır.

İskelet sisteminden cinsiyet belirlenmesi:

Bu amaçla şu yapılar incelenir; kranyum, pelvis, uzun kemikler, kostalar.
Boy: Matematiksel yöntem, anatomik yöntem, eksik uzun kemiklerden yararlanılan yöntem, somatometrik yöntem.
Yaş: Diş sürmesi, epifizler (0-28 yaşlar), uzun kemiklerin boyları, kostalar (14-80 yaşlar arasında), pubis simfizi (18 yaşından sonra), kafatası suturaları, osteofitler, kemik dokusundaki içyapı değişiklikleri, sternum ve sakrum incelenir.
Diş sürmesi: süt dişlerinin sürmesi doğumu izleyen 9.ayda başlar, 3 yaşına dek devam eder. Sürekli dişler ise, 6-20 (25) yaşlar arasında sürerler.
Epifizler (0-28 yaşlar): epifizin ve diafizin karşılaşma yerinde, radyolojik yöntemlerle, ince bir hiperdens alan görülür.
Uzun kemiklerin boyları: doğumdan sonra 21 yaşına kadar olan aşamada yararlıdır. Irk, cinsiyet, kalıtım, sağlık ve beslenme faktörlerinden etkilenirler.
Kostalar (14-80 yaşlar arasında): tipik özellikleri nedeniyle, kostaların sternal uçlarındaki değişiklikler 14 yaşından 70’li yaşların sonuna dek önemli bir yaş tayini kriteri niteliğini taşır.
Kafatası suturaları: kafatası eklemlerinin kaynaşması, suturaların her iki yakasında düzensiz radyopak materyal artışı biçiminde belirir.
Osteofitler: uzun kemiklerin eklem yüzlerinde, skapulanın glenoid çukurunda, pelvis asetabulumunda, oksipital ve mandibular kondillerde, vertebraların özellikle torasik ve lomber bölümlerinde yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıkan yapılardır.
Kemik dokusundaki içyapı değişiklikleri: kemik medullasındaki trabeküllerde incelme, kemiklerde dekalsifikasyon (osteoporoz) ve ileri durumlarda kemik atrofileri tespit edilir. Sternum ve sakrum: sternum ve sakrum ile ilgili elemanların kaynaşmaları 35-40 yaşlarından sonra belirir.

1.dekad (0-10 yaş): uzun kemiklerin, metakarpların, metatarsların ve falanksların diafizleri kemikleşir. 3 yaşında süt dişlerinin tümü sürmüştür. 7 yaşında süt kesici dişlerin yerini sürekli kesici dişler alır.
2.dekad (11-20 yaş): pelvisin ana elemanları(pubis, ilium, simfiz) 13 yaşında asetabulumda buluşur. Pelvis, kafatası ve uzun kemiklerdeki cinsiyet farklılaşmaları puberteyle birlikte başlar.
3.dekad (21-30 yaş): kafatası suturaları kaynaşmaya başlar. Bu özellik; sagital suturada 22, koronal suturada 24, lambdoid suturada 26 yaşlarında belirir.
4.dekad (31-40 yaş): epifizlerin tümü kaynaşmış ve kapanmıştır. Kemiklerin dış yüzeylerinde, birleşme alanlarının izleri belli belirsiz halkamsı çöküntüler halinde farkedilebilir.
5.dekad (41-50 yaş): uzun kemiklerin eklem uçlarındaki kemik trabekülleri gevşek bir ağ görünümü kazanmaya başlar; osteoporoz başlangıcının bulguları izlenir.
6.dekad (51-60 yaş): kranyumdaki lamina eksterna ve lamina interna 60 yaşına yaklaştıkça giderek incelir; bu özellik lamina eksterna’da daha belirgindir.
7.dekad (61-70 yaş): lamina eksterna ve interna’ların incelmesi belirginleşmiştir. Linea nuchae oldukça kabarıklaşmıştır.
8.dekad (71. yaş sonrası): kafa kemikleri oldukça kırılgan özellikler kazanmıştır. Bu kişilerin yarıdan fazlası edantedir.

Enes Başak
http://tipnotlari.wordpress.com
https://facebook.com/tipnotlari
Android Uygulamamız – Hastanede Bir Gariplik Var

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla