Akut lösemi görülme oranı yaşla birlikte hızla artıyor

Kategori: Onkoloji Print

fevzi-altuntas‘Kanserden değil geç kalmaktan kork’ söyleminin geçerliliğini koruduğunu söyleyen Türk Aferez Derneği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, hematolojik kanserlerin görülme sıklığının arttığını ancak tedavideki gelişmeler başarılı sonuçlar için umut verdiğini belirtti. Hematolojik kanserlerin tedavisinde kullanıma giren yeni seçenekle hastalağı yenmenin mümkün hale geldiğini dile Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, bu alanda özellikle bireyselteştirilmiş tedavilerin başarıyı önemli oranda arttırdığını söyledi.

Günümüzde lösemi tedavi edilebilir ve tamamen yenilebilir bir hastalık haline geldiğini söyleyen  Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, Türkiye’de her yıl 2 bin yeni lösemi vakası görüldüğünü belirterek şu bilgileri verdi: “Her ne kadar lösemi görülme sıklığı artmış olsa da güncel tedaviler ile uzun süreli yaşam %60’lara kadar çıkmıştır. Bazı çocukluk çağı lösemilerinde bu oran %90’lara kadar ulaşmaktadır. Lösemide ilk aşama ilaç tedavisidir. İlaç tedavisi ile hastalık kontrol edildikten sonra bazı hastalara kemik iliği nakli yapılmalıdır. Kök hücre umut kök hücre gelecektir. Ancak uygun vericisi olmayanlar içinde hayatın sonu değildir.”

Yeni tedavilerle de lösemisiz hayat mümkün

cocuk-hematoloji-kanserLösemi tedavisinin yüksek maliyetli ve zahmetli bir süreç olduğunu belirten Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, “Ancak ülkemizdeki hasta ve hasta yakınları bilmelidir ki Amerika ve Avrupa’da kullanım için onay almış olan her ilaca ülkemizde de ulaşmak mümkün. Bu konuda Sağlık Bakanlığı ve SGK’nın önemli iyileştirici düzenlemelerini görmekteyiz. Lösemi hastasının kemoterapi uygulaması sırasında çok sayıda kan ürününe ihtiyacı olmaktadır. Bu nedenle kan bağışında daha duyarlı olunması gerekiyor” dedi.

Akut Lösemi görülme oranının ileri yaşla birlikte arttığını dile getiren Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hastalık 60 yaş civarında pik yapmaktadır. 60 yaş ve üzerinde lösemi görülme sıklığı yılda yüz binde 12 civarındadır. Hematolojik onkolojide tedaviler bireyselleştirilmektedir. Çünkü, aynı tip hastalığa sahip hastalar arasında bile klinik seyir, tedaviye yanıt ve yanıtın kalitesi bakımından belirgin farklılıklar görülebilmektedir. Bireye göre planlanan tedaviyi, uygun dozda, uygun zamanda ve uygun şekilde verebilmek bir hedeftir.

“Bireyselleştirilmiş tedavi” dediğimiz daha güvenli, daha etkin ilaç ve tedavilerin hastanın genetik özellikleri ve bireysel gereksinimine göre verilmesi amaç olmalıdır. Son yıllarda geliştirilen yeni ilaçlar, destek tedavileri ve aferez teknolojilerindeki gelişmeler sonucunda artık lösemisiz hayat nispeten daha fazladır. Artık lösemiyi yenip evlenen, çocuk sahibi olan, üniversite sınavı kazanıp okuyan, okulunu bitirip iş kuran, yurtdışına okumaya giden hastalarımız var. Kısaca “lösemisiz hayat” mümkündür.”

Aferez lösemiden erken ölümleri azaltıyor

losev-cocuk-kanserAferez tedavisi ile erken dönemde lösemi hücreleri vücuttan uzaklaştırılarak lösemi hücrelerinin olası olumsuz etkilerinin azaltıldığını söyleyen Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, “Böylece hastanın erken dönemde ölüm riski azaltılmaktadır. Ayrıca lösemi hastasının kemoterapi uygulaması sırasında çok sayıda kan ürününe ihtiyacı olmaktadır. Yeterli kan ürünü sağlanamaz ise hasta o dönemde kaybedilmektedir. İşte aferez teknolojisi ile istenilen kan ürünü daha fazla miktarda ve çeşitte az sayıda vericiden güvenle elde edilebilmektedir. Bu şekilde akut lösemi hastasına mükemmel düzeyde destek tedavisi sağlanmış olmaktadır” diye konuştu.

Hematolojik onkoloji alanında sağlık hizmeti sunumu bakımından Türkiye’nin ileri noktada olduğunu belirten Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, şu bilgileri verdi: “Hematolojik onkoloji pahalı bir sağlık hizmetidir. Amerika’da veya Avrupa’da deneme aşamasında olan ilaçlara dahi ulaşmak için Sağlık Bakanlığı’nın düzenlemeler yaptığını görmekteyiz. Ayrıca, hastane ve merkezlerimizin dünya standartlarında hizmet vermek için çok büyük atılımlar içinde olduğunu görmekteyiz. Ülkemize yurt dışından her geçen gün artan sayıda hematolojik onkoloji hastası kabul ettiğimizi söyleyebilirim. Bunlar ülkemiz adına, Sağlık Bakanlığı adına, hastalar ve hematoloji bilim camiası adına güzel gelişmelerdir.

Hematolojik onkolojide önemli tedavi seçeneklerinden biri kemik iliği nakilleridir. Uygun hastaya uygun zamanda yapıldığında hem yaşam kurtarıcı hem de yaşam kalitesini artırıcı olabilmektedir. Ülkemizde de gerek Sağlık Bakanlığının gerek ise SGK’nın teşvik edici düzenlemeleri ile kemik iliği nakillerinde dünya standartlarında sağlık hizmetinin önü açılmıştır. Gerek kamu gerek ise özel sektörde hastalar ilave bir ücret ödemeden çok önemli bir hizmeti almaktadır.

Ülkemizde kemik iliği nakli için bekleme sırası kalmamıştır. Dünya standartlarında kemik iliği nakli merkezleri açılmıştır. Önemli oranda hasta yurt dışından gelmektedir. İleri yıllarda sağlık turizmi açısından amiral gemisi olacaktır. Gelinen nokta hematologların çok büyük özveri ve katkıları var. Tüm hematoloji camiasını özverili çalışmaları nedeniyle tebrik etmek lazım.”

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla