Antikorlar kalıcı olamıyor, grip gibi sürekli koronavirüse yakalanabilirsiniz

Yazan Hüseyin Kandemir
13 Temmuz 2020   |    20 Temmuz 2020    |   Kategori: Sağlık Gündemi Print

Korona virüsüne yakalanan kişilerin vücutlarının ürettiği antikorların kalıcı olmadığını gösteren araştırmalara bir yenisi daha eklendi. İngiltere’de King’s College Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırma, korona virüsüne yakalanıp iyileşenlerin birkaç ay içinde bağışıklığını yitirebileceğini gösteriyor. Tıpkı gripte olduğu gibi her yıl yeniden koronavirüse yakalanma riski bulunduğunu belirten uzmanlar bu durumun aşı çalışmalarını da olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. Araştırma kapsamında Londra Guy’s and St Thomas Hastanesi’ndeki hasta ve sağlık çalışanının bağışıklık sistemi tepkileri incelendi. Virüse karşı savaşan antikorların seviyesinin ilk belirtiler göründüğü andan itibaren yükselerek üç hafta içinde zirveye çıktığı ve sonra hızla azalmaya başladığı görüldü.

Medrxiv’te yayımlanan çalışmada, koronavirüse yakalanıp iyileşenlerin birkaç ay içinde bağışıklığını yitirebileceği ve tıpkı gripte olduğu gibi her yıl yeniden hastalanma riski taşıyabileceği saptandı. ‘Longitudinal evaluation and decline of antibody responses in SARS-CoV-2 infection‘ başlığı altında yayınlanan çalışmaya göre, virüse karşı savaşan antikorların seviyesi ilk belirtiler göründüğü andan itibaren yükselerek üç hafta içinde zirveye çıkıyor; ancak hemen ardından hızla azalıyor.

Koronavirüs REHBERİ: Nasıl bulaşır? Belirtileri, korunma yöntemleri ve tedavisi

Çalışmanın aşı geliştirme ve sürü bağışıklığının işe yarayıp yaramayacağı konusunda önemli bulgular sunduğunu söyleyen araştırmanın baş yazarı Dr. Katie Doores, insanların koronavirüse karşı geliştirdiği antikor seviyesinin zirveye ulaştıktan hemen sonra hızla azalmaya başladığını ve bir süre sonra etkisiz hale geldiğini açıkladı.

Çalışma kapsamında yapılan kan testlerinden sağlanan bulgulara göre, hastaların %60’ı virüsle savaşta güçlü bir antikor tepkisi geliştirdi. Ancak üç ay sonra bu hastaların sadece 17’sinde bağışıklık seviyesinin korunduğu saptandı. Aynı dönem içinde bağışıklık seviyesi 23’te bire düştü. Bazı vakalarda ise hiç antikor bulunamadı.

Aşı bulunsa bile uzun süre koruyucu olmayabilir

Araştırmacılar bağışıklık sisteminin koronavirüse karşı pek çok yöntemle mücadele edebildiğini ancak antikorların ana savunma mekanizması olduğunu insanların yeni koronavirüs dalgalarında yeniden hasta olabileceğini belirtiyor. Bu durum ayrıca bulunacak aşıları etkisinin sınırlı olmasına neden olabilir. Tıpkı grip aşılarında olduğu gibi belli aralıklarla yeniden aşılanmak gerekebilir.

Dr. Doores, “Eğer enfeksiyonda antikor seviyeniz iki-üç ay içinde zayıflamaya başlıyorsa aşılandığınızda da muhtemelen aynı şey olacak. Aşı ile sağlanan koruyuculuk bir süre sonra etkisini yitirebilecek ve bir doz aşı yetersiz kalacak. Yeniden tekrar tekrar aşı yaptırmanız gerekebilecek” diyor.

King’s College çalışması, semptomlar ortaya çıktıktan sonra üç ay boyunca hastalar ve hastane çalışanlarında antikor düzeylerini ilk izleyen çalışma olama niteliği taşıyor. Araştırmayı yürüten bilim insanları, 65 covid19 hastasını, virüs bulaşan 6 sağlık çalışanını ve 31 personelden oluşan grubu Mart ve Haziran ayları arasında düzenli olarak antikor testleri ile takip etti. Elde edilen bulgulara göre, koronavirüse kaşı geliştirilen antikor düzeyi bir süre sonra hızla azalıyor ve hastalar yeniden virüs nedeniyle hastalanabiliyor.

Antikorlar kalıcı olamıyor, grip gibi sürekli koronavirüse yakalanabilirsiniz

Çalışmanın Covid-19’a karşı bağışıklığın kısa ömürlü olduğuna dair artan kanıtlara bir yenisini daha eklediğini söyleyen Cambridge Üniversitesi’nde viroloji uzmanı olan Prof. Dr. Jonathan Heeney, şu saptamalarda bulunuyor: “Bu çalışma ile birlikte, uzun süredir tartışılmakta olan sürü bağışıklığı kavramının tabutuna son çivi de çakılmış oluyor. Her kes bu virüsle enfekte olmamak için elinden geleni yapmalı. Özellikle gençler, sürü bağışıklığına katkıda bulunacaklarını düşünerek enfekte olma konusunda korkusuz davranıyorlar. Ancak bunu yaparak sadece kendilerini riske atmıyorlar, ailelerini de ciddi bir risk altına sokuyorlar. Daha da kötüsü sonraki yıllarda tekrar enfekte olurlarsa kendilerini daha şiddetli akciğer hastalığı riskine de sokmuş oluyorlar.”

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla