Beyin tümörü tedavisinde eski ilaçlar için yeni hedef

30 Mart 2012   |    5 Ocak 2020    |   Kategori: Onkoloji Print

Cancer Research’te yayınlanan yeni bir çalışmada, California Üniversitesi San Diego Kanser Merkezi araştırmacıları, en sık görülen malign beyin tümörü olan glioblastomun (GBM) en az bir türüne neden olan yeni bir gen mutasyonu keşfettiklerini öne sürüldü. Araştırmacılar diğer kanser türlerinin tedavisinde kullanılan iki ilacın, fare modelinde GBM’nin bu formunda sağkalımı etkili düzeyde uzattığını belirledi. Bu en azından bazı GBM hastaları için oldukça iyi bir gelişme olarak kabul ediliyor. GBM tanısı alan hastalarda tümörler agresif ve cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi gibi mevcut tedavilere karşı dirençli. Hastalığın medyan sağkalım süresi ise, sadece 14 ay.

Daha önceki çalışmalarda epidermal büyüme faktör reseptörünün (EGFR) GBM’de genetik olarak değişen bir gen olduğu bulunmuştu. Ancak günümüzde bu değişimin nedeni veya nedenleri kesin olarak bilinmiyor. Boston’daki Dana-Farber Kanser Enstitüsü tarafından yürütülen çalışmada, araştırmacılar GBM’nin genomik veri tabanını analiz etti ve EGFR karboksil-terminus bölgesindeki (CTD) ekson 27 delesyon mutasyonunu karakterize etti. Ekson, protein veya peptid sekansı için gerekli bilgiyi kodlayan DNA veya RNA molekülünün bir parçasıdır. California Üniversitesi San Diego Tıp Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Frank Furnari, delesyon mutasyonunun hücresel transformasyonda yeni bir mekanizma olabileceğini belirtti.

Araştırmacılar, hayvan modelinde hücresel transformasyonun hem in vivo hem de in vitro bilinmeyen EGFR CTD delesyon mutasyonu ile tetiklendiğini ve bunun da GBM’ye neden olduğunu saptadı. Daha sonra EGFR’yi hedef alan onaylanmış ilaçları (monoklonal antikoru setuksimab ve küçük molekül inhibitörü erlotinib) test etti. Piyasada bulunan setuksimab, metastatik kolorektal kanser ve baş ve boyunda skuamöz hücreli karsinomun tedavisinde kullanılıyor. Erlotinib ise, akciğer ve pankreas kanserinin tedavisinde kullanılıyor.

Yapılan çalışmada her iki ilacın da, onkojenik EGFR CTD delesyon mutasyonlarının tümörü oluşturma kapasitesini engellediği saptandı. Özellikle setuksimabın, tedavi edilmemiş kontrol grubuna kıyasla, delesyon mutasyonu olan farelerde sağkalımı uzattığı bulundu. Her iki ilaç da, EGFR proteini üzerindeki bölgelere bağlanır ve aktivasyonu inhibe eder. Ancak bu ilaçlar tüm kanser türlerinde etkili değildir ve hatta döküntü ve diyare gibi bazı yan etkileri de mevcuttur.

California Üniversitesi San Diego Moores Kanser Merkezi Nöroonkoloji Bölümü Sorumlusu ve çalışmanın yazarı Dr. Santosh Kesari, bu çalışmada bu ilaçların bazı hastalar için daha selektif ve etkili olabileceğinin bulunduğunu belirtti ve ekledi: “Önceki yıllarda bu ilaçlar ile beyin kanseri olan hastaları tedavi ettiğimizde, yanıt oranı çok düşüktü. Şimdiyse CTD mutasyonlarının EGFR hedefli ilaçlara çok iyi yanıt verdiğini görüyoruz. Bunu daha önce biliyor olsaydık, bu tedavilerden faydalanması muhtemel hastaları seçebilirdik. Şimdi bunu kanıtlamak için prospektif bir klinik çalışma yapmayı planlıyoruz. Çalışmaya yalnızca bu tümör mutasyonu olan hastaları dahil edeceğiz. Bu tür bir çalışma, bizi genetik alt tiplemeleri belirlemeye ve hastaya özgü tedaviler vermeye daha da yaklaştıracaktır.”

KAYNAK: Glioblastoma-derived Epidermal Growth Factor Receptor (EGFR) carboxyl-terminal deletion mutants are transforming and are sensitive to EGFR-directed therapies. J. Cho, S. Pastorino, Q. Zeng, X. Xu, W. Johnson, S. Vandenberg, R. Verhaak, A. Cherniack, H. Watanabe, A. Dutt, J. Kwon, Y. S. Chao, R. C. Onofrio, D. Chiang, Y. Yuza, S. Kesari, M. Meyerson. Cancer Research, 2011; DOI: 10.1158/0008-5472.CAN-11-0821

Makalenin tamamına aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla