Cep telefonunun zararları ve alabileceğiniz önlemler

13 Mart 2015   |    24 Ocak 2020    |   Kategori: Sağlıklı Yaşam Print

Cep telefonları, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak hepimiz kullandığımız cep telefonlarının kansere ya da başka sağlık sorunlarına neden olmasından endişe ediyoruz. Bu endişelerimizin pek çok nedeni var. Bunlardan birincisi cep telefonlarının ürettiği ve aldığı radyo dalgalarının güvenli olup olmaması. Bir diğer neden, cep telefonu kullanan kişi sayısının hızla artıyor olması. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından yapılan bir çalışmaya göre dünyada cep telefonu abone sayısı 5 milyarı aşmış durumda. Bu yazımızda hayatımızda bu kadar büyük yeri olan cep telefonlarının sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerini, dünyada yapılan bilimsel çalışmalar ışığında inceledik ve korunma yöntemlerinden bahsettik.

Cep telefonunun zararları

Cep telefonu ve radyasyon

Cep telefonları tarafından üretilen radyo dalgaları, en yakın baz istasyonundan her yöne iletilir. Bu da, siz cep telefonu kullanırken bazı radyo dalgalarının vücudunuza yönlendirildiği anlamına gelir. Radyo dalgaları, vücut metabolizmanız tarafından üretilen enerjiye ek bir enerji olarak vücut dokusuna emilir.

Radyo dalgası radyasyonuna maruz kalmanın, kanser, kısırlık ya da daha farklı sağlık sorunlarına neden olabileceği yönünde endişeler gittikçe artmaktadır. Ancak yapılan pek çok bilimsel çalışmaya göre, kanser gibi problemlerle ilişkili olan daha güçlü iyonlaştırıcı radyasyondan farklı olarak, radyo dalgalarının insan hücrelerindeki DNA’ya zarar verdiği veya değiştirdiğini gösteren hiç bir veri yoktur.

Ancak cep telefonlarının yaygın kullanımının yaklaşık 20 yıl öncesine dayandığını düşünürsek uzun vadeli kullanım riskleri konusunda araştırmalar hala devam etmektedir.

Özel emilim oranı (SAR)

Cep telefonlarından gelen radyo dalgalarına maruz kalma seviyeleri, özel emilim oranı (Specific absorption rate-SAR) olarak ölçülür. SAR, emilen enerji miktarının bir ölçüsüdür. Ölçüm birimleri kilogram başına watt (W / kg) veya gram başına miliwatt’tır (mW / g). SAR ne kadar yüksekse, vücudunuzun emdiği enerji o kadar fazla olur ve ısı yükselir. Bazı cep telefonları, diğerlerinden daha düşük özel emilim oranına sahiptir. Bu bilgileri cep telefonu üreticinizden veya satıcıdan alabilirsiniz.

Cep telefonu ve kanser

Cep telefonları ve kanser arasındaki olası bağlantı tartışmalıdır. Cep telefonu ve kanser üzerine uzun yıllar süren çalışmalar çelişkili sonuçlar vermiştir. Halihazırda, cep telefonu kullanımı ile ortaya çıkan kanser riskinin derecesi hakkında herhangi bir fikir birliği yoktur.

Cep telefonu ve kanser arasındaki ilişkiyi araştıran İşte çeşitli çalışmalara genel olarak bir bakalım:

  • Araştırmacılar, 20 yıl boyunca 420.000’den fazla cep telefonu kullanıcısını izleyen bir çalışmada, cep telefonları ve beyin tümörleri arasında bir bağlantı olduğuna dair hiçbir kanıt bulamadılar.
  • Bir başka çalışmada cep telefonları ve tükürük bezlerinin kanseri arasında bir ilişki bulundu. Bununla birlikte, katılımcıların çok azında tümör kötü huyluydu.

Cep telefonu ve beyin tümörü

Cep telefonları ve kanser ile ilgili birincil endişe, cep telefonu kullanımı ile ilişkili beyin tümörlerinin gelişimi gibi görünmektedir. Bazı araştırmalar, 1970’lerden beri beyin tümörleri oranında hafif bir artış olduğunu gösteriyor, ancak 1970’lerde cep telefonları kullanılmıyordu.

Bir çalışma, çok fazla cep telefonu kullanan kişilerde glioma (spesifik bir beyin tümörü tipi) riskinde artış olduğunu, ancak genel olarak beyin tümörü riskinde artış olmadığını gösterdi. Dünya Sağlık Örgütü’nün bir parçası olan Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu üyeleri, cep telefonları ve glioma ile akustik nöroma olarak bilinen kanserli olmayan beyin tümörü arasındaki bağlantı olasılığını inceledikten sonra, cep telefonu radyasyonunun kanserojen olduğuna dair kanıtların sınırlı olduğunu kabul ettiler.

Yine de, bir dizi yeni çalışma tüm hikayeyi anlatamaz. Kansere neden olan yeni bir ajanın (tütün gibi) kullanımı ile bağlantılı kanser oranlarında ki artışın gözlemlenmesi genellikle uzun yıllar sürmektedir. Bu noktada, cep telefonu kullanımıyla doğrudan ilişkilendirilebilen kanser oranlarındaki bir artışı saptamak için daha çok az zamana ihtiyaç vardır.

Şimdilik, cep telefonlarının kansere neden olup olmadığını kimse bilmiyor. Uzun vadeli çalışmalar devam etmekle birlikte, bugüne kadar cep telefonu kullanımının kanser riskini artırdığına dair ikna edici bir kanıt yoktur. Cep telefonları ile kanser arasındaki olası bağlantıdan endişe ediyorsanız, cep telefonu kullanımınızı sınırlandırmayı düşünün ya da çoğunlukla cep telefonunun kendisinde bulunan kulaklıklardan kullanın veya konuşurken telefonu vücudunuzda uzak tutacak şekilde hoparlörle konuşun.

Cep telefonunun çocuklara zararları

Cep telefonlarının kullanımı herhangi bir sağlık sorununa yol açıyorsa, çocuklar, bedenleri ve sinir sistemleri hala gelişmekte olduğu için bundan daha hızlı etkileneceklerdir. Bugüne kadar yürütülen araştırmalar, cep telefonu kullanımı ile lösemi gibi çocukluk kanseri arasındaki bağlantıyı desteklememektedir. Ancak, çocuğunuzun maruz kaldığı radyo dalgaları ile ilgili herhangi bir endişeniz varsa, kullanımını sadece temel amaçlarla sınırlandırıp telefon konuşmalarını da kısa tutması konusunda onu yönlendirebilirsiniz.

Ayrıca çocukların uzun süreler boyunca cep telefonlarıyla zaman geçirmelerinin gelişimlerini olumsuz etkileyebileceği düşünülmektedir. Cep telefonları, tabletler ve bilgisayarlar çocukları sosyalleşmeleri, el ve vücut becerilerini geliştirmeleri gereken bir yaşta gerçek dünyadan koparıp hareketsiz bırakmaktadır. Dünya genelinde çocuk popülasyonunda artan obezite ve şeker hastalığının temel nedeni olarak bu hareketsiz yaşam gösterilmektedir.

Cep telefonları ve mikroplar

Cep telefonları sadece önemli verileri değil, mikropları da taşırlar. Sıradan bir cep telefonu kullanıcısı, telefonunu mikropların bulunduğu çeşitli yerlerle temas ettirir. 2011 yılında, Londra Üniversitesi Queen Mary’deki Londra Hijyen ve Tropik Tıp Okulu’ndan araştırmacılar, altı cep telefonundan birinin farklı dışkı maddeleriyle kirlendiğini buldular. Bunun sebeb, telefon sahiplerinin tuvaletten sonra ellerini sabunla yıkamamaları olabilir. Bazı telefonların vücuda girdiğinde ateş, kusma ve ishale neden olabilen E. coli bakterilerini barındırdığı bulunmuştur.

Son zamanlarda, Colombia’da bulunan Güney Üniversitesi Çevre Yönetimi dersinde öğrenciler, öğrencilere ait 60 adet cep telefonunda yaptıkları mikrop taramasında, telefonların sıklıkla metisiline dirençli, tehlikeli bir bakteri olan Staphylococcus aureus (MRSA) ile kontamine (kirlenmiş) olduğunu tespit ettiler. Bu bakterinin sebep olduğu cilt enfeksiyonları hızla derin ve ağrılı apselere dönüşebilir. Ayrıca kemikler, eklemler, cerrahi yaralar, kan dolaşımı, kalp kapakçıkları ve akciğerlerde yaşamı tehdit eden enfeksiyonlara neden olabilir.

Eğer elleriniz çok kirliyse, telefonunuz da aynı tipteki bakterilerle de kirlenir. Ellerinizi sabun ve su ile yıkamayı ihmal etmeyin. Ayrıca, bir el dezenfektanı kullanabilir ve daha önemlisi, cep telefonunuzu sık sık kuru bir bez ya da kağıt havlu ile silebilirsiniz.

Cep telefonu ve trafik tehlikeleri

Araştırmalar, araba kullanırken sürücünün cep telefonuyla ilgilenmesinin trafik kazası riskini 3-4 kat oranında arttırdığını göstermektedir. Herhangi bir aracı sürerken cep telefonu kullanmak dikkat dağınıklığı yaratması nedeniyle son derece tehlikelidir.

Araç kullanırken telefonla konuşma ya da mesaj atma gibi aktiviteler, sürücünün dikkatini dağıttığı ve ellerini meşgul ettiği için çok büyük kaza riski doğurur. Daha genç, deneyimsiz sürücüler daha da yüksek risk altında olabilir.

Ancak yollarda ki bu tehlikeli durumlara neden olan sadece sürücüler değil. Cep telefonu ile ilgilenen yayalar da en az sürücüler kadar tehlikeli. Yayaların karşıdan karşıya geçerken arabaları görmemesi ciddi yaralanmalara hatta ölümlere neden olabiliyor.

Trafik kazaları önlenebilir. Sürüş sırasında telefonunuzu uzağa koyarak ya da mutlaka bakmanız gereken bir durum varsa aracınızı kenara çekerek veya karşıya geçerken telefonlarınızla ilgilenmeyi erteleyerek kazaları önleyebilirsiniz.

Cep telefonunun sosyal ilişkilere zararları

Akıllı telefonların en olumsuz yönlerinden biri de, sosyal bir varlık olan insanı, giderek asosyalleşme sürecine götürmesidir. Siz de birçok defa bir kenarda yalnız başına sürekli cep telefonuyla uğraşan etrafıyla ilgisiz insanlara tanık olmuşsunuzdur. Hatta bir ortamda birlikte oturan arkadaşların, birbirleriyle sohbet yerine sürekli cep telefonları ile uğraştıklarını, oyun oynadıklarını ya da mesajlaştıklarını görmüşsünüzdür.

Cep telefonunun ruh sağlığına zararları

İsveç Göteborg Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, araştırmacılar genç yetişkinlerde cep telefonu kullanımının psikososyal yönleri ve ruh sağlığı belirtileri arasında doğrudan bir bağlantı olup olmadığını incelediler. 20-24 yaş arası gençlerden oluşan araştırma katılımcıları, bir yıl boyunca izlendiler ve bunun yanında bir anketi cevapladılar. Bu araştırma sonunda cep telefonunun fazla kullanımının kadınlarda stres ve uyku bozuklukları ile, erkeklerde ise uyku bozukluğu ve depresyon belirtileri ile ilişkili olduğu bulundu. Bunun sonucunda diyebiliriz ki, aşırı cep telefonu kullanımı genç yetişkinlerde ruh sağlığı sorunları için bir risk faktörü olabilir.

Cep telefonu ve kronik ağrı

Cep telefonlarıyla özellikle mesaj ve e-posta gönderirken ellerinizin sürekli kullanmak zorunda kalırsınız. Mesajlara hızlı bir şekilde cevap vermek, eklemlerinizdeki ağrı ve yanmalara neden olabilir. Ayrıca sırt, boyun ve omuz ağrısı, cep telefonunun kullanımının artmasıyla yaygınlaşmıştır.

Uzun süreli cep telefonu kullanımı boynunuzu ve vücudunuzu tuhaf bir duruşa sokmanıza neden olur. Bu da sırt ağrısına yol açabilir. Her gün düzenli olarak yapacağınız sırt ve boyun egzersizleriyle ve cep telefonunuzla daha az zaman geçirerek bu ağrıları engelleyebilirsiniz.

Cep telefonunun göze zararları

Küçük yazılar ve parlak ekranlar, cep telefonu kullanıcılarının gözlerini zorlayabilir. Tablet bilgisayarlar ve akıllı telefonlar yakın mesafeden okumak için tasarlandığından, kullanıcıların gözleri sürekli olarak yeniden odaklanmalı ve ekrandaki grafik ve metinleri işlemek için yeniden konumlandırılmalıdır.

Dijital kullanım arttıkça, göz yorgunluğu dahil olmak üzere potansiyel görme problemleri de artar. Dijital göz yorgunluğunun belirtileri arasında göz kızarıklığı veya tahriş, göz kuruluğu, bulanık görme, sırt ağrısı, boyun ağrısı ve baş ağrıları bulunur.

Dijital göz yorgunluğunu, ekran parlaklığını azaltarak, ekranı temizleyerek, cihazın ekranı ile rekabet eden çevredeki ışıklandırmayı karartarak, ekranı gözlerinize biraz daha uzak tutarak ve metin boyutunu büyüterek önleyebilirsiniz.

Cihaz kullanıcılarına “20-20-20” kuralını takip etmeleri tavsiye edilir: Bir elektronik cihaz kullanırken her 20 dakikada bir 20 saniyelik bir mola verin ve 20 metre uzakta bir şeye bakın.

Cep telefonunun zararlarına karşı alınacak önlemler

  • Cep telefonunuzu kulaklıkla, eğer bu mümkün olmazsa hoparlör açarak kullanın.
  • Cep telefonları, özellikle ilk arama yaparken en yoğun radyasyon yaymaktadır. Birini aradığınızda iletişim sağlanmadan kulağınıza götürmeyin.
  • Cep telefonlarını belinizde ya da cebinizde değil, çantanızda taşıyın ve bedeninizden uzak tutun.
  • Cep telefonlarını ve diğer elektronik cihazları, yatak odanızda bulundurmayın.
  • Cep telefonu görüşmeleriniz günde yarım saati aşmamalıdır. Mümkünse kablolu telefonları tercih ediniz.
  • Sosyal gelişimleri ve sağlıkları için çocuklarınızın cep telefonuyla mümkün olduğu kadar az zaman geçirmesini sağlayın.
  • Cep telefonu kullanırken ellerinizin temiz olmasına dikkat edin. Ayrıca düzenli olarak telefonunuzu silin. Sağlığınızı ciddi olarak tehdit edebilecek bakterilerin telefonlar üzerinde yaşadığını unutmayın.
  • Araç kullanırken ya da karşıdan karşıya geçerken trafikte cep telefonunuzla ilgilenmeyin.
  • Arkadaş ortamlarında telefonunuzla ilişkinizi kısıtlayın.
  • Vücut duruşunuzun bozulmaması için telefonunuzla daha az zaman geçirin ve boyun ve sırt egzersizlerinizi ihmal etmeyin.
  • Gözlerinizin sağlığı için “20-20-20” kuralını takip etmeyi unutmayın.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla