Endoskopik bel fıtığı ameliyatı ne kadar etkili?

Yazan Op. Dr. Tamer Tekin
Kategori: Bel fıtığı, Cerrahi, Üye Yazıları Print

Bel ağrısı, dünyada hastaların polikliniğe başvurma nedenlerinin büyük bir bölümünü oluşturmakta. Bel ağrısı ve buna ek olarak da bacak ağrısı olan hastaların bir kısmında da bel fıtığı tanısı konmaktadır. Bel fıtığı, omurgalarımız arasında amortisör görevi gören disklerin yırtılmasıyla dışarıya doğru taşan parçanın sinire bası yapmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Sinirde olan bu bası giderek inflamatuar sürecinde artışıyla ağrıyı şiddetlendirmekte, bel kaslarını germekte ve bu da bel ağrısına yol açmaktadır. Buna ek olarak, sinirle ilişkili kas gruplarına doğru siyatalji dediğimiz bacağa yayılan ağrı da ortaya çıkmaktadır. İleri düzeylerinde ise felce;idrar ve gayta tutamamaya kadar götüren bulgular saptanabilmektedir.

Teknoloji yaşamımıza önemli katkılar sağlamaktadır. Bu tıp alanına da özellikle 20. yüzyılda yansımış ve hızla gelişimini sağlamıştır. Bu teknolojiler, özellikle cerrahi alanlarda minimal invaziv dediğimiz, hastalara daha az zarar vererek, küçük kesilerle aynı işlemlerin yapılmasını sağlamıştır.Hastalar bu sayede daha konforlu daha hızlı bir şekilde sağlıklarına kavuşmaktadırlar.

Bel fıtığı neden olur? Belirtileri, tedavi seçenekleri ve ameliyatı

Beyin cerrahisi alanında da,omurga cerrahisinde gerek mikroskopun gerekse de endoskopun kullanımı çok büyük avantajlar sağlamıştır. Sinir dokularının büyütülerek daha net bir şekilde görülmesi, komplikasyon oranlarını son derece düşük hale getirmiştir. Endoskopik bel fıtığı ameliyatı ilk kez Japon bir doktor olan Hijikata tarafından 1975 yılında uygulanmış ve günümüzde de gelişerek uygulanmaya devam etmektedir. Yeni sayılabilecek  bu teknik gerek cihaz ve ekipmanların pahalı oluşu, gerekse de doktorların bu konuda eğitim almamış olmasından dolayı az sayıda merkezde yapılabilmektedir.

Teknik, klasik yaklaşımda olduğu gibi belin ortasından ya da yandan girilerek uygulanır. 1cm.lik bir kesi yapılarak kaslara zarar vermeden 1 cm çaplı bir tüple içeri girilir. Bu tüp içerisinde endoskop ve küçük cerrahi aletler kullanılarak operasyon gerçekleştirilir. Hasta aynı gün ayağa kalkabilir. 2 hafta sonra da normal yaşamına dönebilir.

Diğer klasik metotlara göre bu tekniğin üstünlüğü, dokulara çok az zarar vermesidir. Kanama çok az olur. Fıtığa ulaşmak için kemik dokudan almanıza gerek kalmaz. Operasyon süresi kısadır. Lokal anestezi ile bile bu operasyonu gerçekleştirmek mümkündür. Nüks oranı, mikrocerrahi teknikle eşdeğerdir. http://www.drtamertekin.com

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla