İdrar kaçırmanın nedenleri ve tedavisi

Kategori: Diğer Hastalıklar, Kadın Hastalıkları Print

idrar tutamamaTıbbi adı “Üriner Inkontinans” ve “Aşırı aktif mesane sendromu (AAMS)” olan idrar kaçırma genellikle mesane kontrolünün kaybı olarak tanımlanıyor ve her beş kadından birinde görülüyor. Bu nedenle özellikle kadınlar açısından ciddi bir sorun olarak kabul ediliyor. İdrar kaçırmanın risk faktörleri arasında obezite, sigara, vasküler (dolaşım) hastalıklar, genetik yatkınlık, menopoz, böbrek hastalığı ve diyabet bulunuyor. Sıkışma hissi, sık sık idrara çıkma, tuvalete yetişememe ve altına kaçırma korkuları ile kendini gösteren aşırı aktif mesane sendromu (AAMS) sıklıkla 40 yaş sonrası ortaya çıkıyor. Çoğunlukla kadınları etkilemekle birlikte, erkekleri de ilgilendiren sorun, cinsel, fiziksel, psikolojik, sosyal, mesleki açıdan yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürüyor. Uzmanlar, sorunu yaşayan hastaların tedavi hakkında yeterli bilgi sahibi olamadıkları için tedavi olmadıklarını ve çoğu zaman hastalığa katlanmaya devam ettiklerini belirtiyor.

Türkiye’de her 5 kadından ve her 7 erkekten birinde görülen AAMS, pek çok kişiyi dışarı çıkamadıkları, sosyalleşemedikleri, tuvalete erişemeyecekleri mekanlara gitmedikleri, sıvı tüketimini sınırlandırdıkları, erken yaştan itibaren ped kullanmaya başladıkları depresif bir hayata sürüklüyor. Özellikle çalışma hayatındaki kadınların gerek iş gerekse sosyal yaşamını olumsuz etkileyen sorun, etkili tedavilere ulaşılmadığında kişiyi aktif yaşamından uzaklaştırıyor. Uzmanlar, mevcut tedavilerle sonuç alınamadığında hastaların sorunla birlikte yaşamaya çalıştığını, çözüm aramak yerine öğrenilmiş çaresizlik yaşadıklarına dikkat çekiyor.

AAMS nasıl oluşuyor?

Aşırı aktif mesane sendromu (AAMS) Yaş ile doğru orantılı olarak artan AAMS, tüm yaş gruplarında görülmesine rağmen ileriki yaşlarda daha sık rastlanıyor. Hastalık mesanenin dolumu sırasında ortaya çıkan istemsiz kas kasılmalarından kaynaklanıyor. İdrar yapma hissi geldiğinde beyine yollanan sinyaller boşalma ihtiyacını bildiriyor. Mesane kasının istemsiz hareketleri nedeniyle beyin ve idrar torbası arasındaki koordinasyonun bozulması sonrası idrar sıkıntıları yaşanmaya başlanıyor.

  • Gençlerde de azımsanmayacak oranda görülen sorun, 60 yaşın üzerindeki kadınlarda her 3 kadından birini etkiliyor.
  • Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür.
  • Obezlerde ve sigara içenlerde daha sık rastlanıyor.
  • AAMS’li kadınlarda hipertansiyon ve kalp hastalığı erkeklerde ise şeker hastalığı iki kat daha sıktır.
  • Rahim, mesane sarkması vakalarında ve rahim ameliyatı olanlarda daha yüksek oranda AAMS görülür.
  • Vajinal doğum yapanlarda sezeryan ile doğum yapanlara oranla daha fazla sıklıkla AAMS görülür. Doğum sayısı bir risk faktörüdür.

60 yaşından sonra 3 kadından birini etkiliyor

Sıkışma hissinin ana şikayet olduğu sorunla ilgili 18 yaş ve üstü bireyler arasında yaptıkları araştırmada çok çarpıcı sonuçlara ulaştıklarını belirten Prof. Dr. Zafer Aybek, “Kadınlarda her 5 kişiden birinde görülen bu sorunun gençlerde görülme oranı daha düşük olmakla birlikte yaşın ilerlemesine paralel olarak artıyor. 60 yaşın üzerindeki kadınlarda her 3 kadından birinde görülüyor. Türkiye’de bu hastalık yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak kabul ediliyor. AAMS yeterince bilinmediğinden doğal bir kabulleniş sözkonusu. Bu durumu ‘öğrenilmiş çaresizlik sendromu’ olarak nitelendirebiliriz” diye konuştu.

İdrar kaçırma ve rahim sarkması tedavi edilebilir

Yaşlanınca daha fazla gündeme gelen idrar tutamama sorununun aslında yaşla ilgisi yoktur ancak menopoz sonrası daha sık rastlanmaktadır. Kadınlar menopozdan sonra daha az östrojen hormonu üretirler, bu azalma idrar tutamamaya katkıda bulunabilir. Östrojen, mesane ve üretranın (idrar yolu) iç yüzeylerinin sağlıklı kalmasını sağlar. Östrojen azalınca bu dokular kapanma yeteneklerini kaybederler, yani üretra idrarı eskisi kadar kolay tutamaz. 80 yaşına kadar yaşayan kadınların yaklaşık %12’sinin idrar kaçırma veya rahim sarkması nedeni ile ameliyat olmakta. Konusunun uzmanı hekimlere gitmeyen hastaların üçte birinde sorunun çözülmediği ve sıkıntıların devam ettiği gözlemlenmektedir. Kadının gündelik yaşamını olumsuz yönde etkileyen hatta sosyalleşmesine engel olan idrar kaçırma ve rahim sarkması günümüzde tedavi edilebilir hastalıklar grubunda yer almaktadır.

İdrar tutamama sorununuz olup olmadığını anlamak için bu sorulardan birine “evet” demeniz yeterli…

  1. Gün içinde iki saatte birden fazla idrara çıkıyor musunuz?
  2. Yattıktan sonra bir kereden fazla idrara çıkıyor musunuz?
  3. Sıkıştığınız zaman tuvalete yetişmekte güçlük çekiyor musunuz?
  4. İdrar yapmak için kendinizi sıkıyor musunuz?
  5. Mesanenizi boşaltmak için tuvalete koşturuyor musunuz?
  6. Tuvaletteyken idrar akışını durduramıyor musunuz?
  7. Sıkıştığınız halde tuvalete gittiğinizde çok az mı idrar geliyor?
  8. Tuvalete gitme ihtiyacınız olduğu hissinde azalma var mı?
  9. İdrara çıkma gereksinimi duymadan sık sık mesanenizi boşaltıyor musunuz?
  10. İdrara çıktıktan sonra mesanenizin hâlâ dolu olduğunu hissediyor musunuz?
  11. İdrar akışınız yavaş ya da kararsız mı?
  12. İdrar yaparken, başlangıçta, zorluk çekiyor musunuz?
  13. Tuvalete yetişemeyeceğinizi hissettiren “tetikleyiciler” var mı? (Akan su, tuvalet kapısının kilitli olması gibi).
  14. Yaşamınızı mesaneniz mi kontrol ediyor?

Bir ya da iki soruyla bu sıkıntı saptanabilmektedir, İdrar tutamama tedavisi idrar tutamamanın tipine, sorunun şiddetine ve altta-yatan nedene bağlıdır. Tedavinin başarısı, her şeyden çok, doğru tanıya bağlıdır. Birçok kadın öksürünce idrar kaçırıyorum diyerek gereksiz yere ameliyat masasına yatıyor. Stres tipi olarak tanımladığımız bu türün tedavisi cerrahi yöntemle yapılırken, sıkıştırma tipi idrar kaçırmalarını, ilaç ve fizik tedavi ile ortadan kaldırabiliyoruz.

İdrar tutamama için uygulanan tedavi seçenekleri; davranış teknikleri, ilaç, aygıtlar ve ameliyat olarak dört kategoriye ayrılmaktadır. Birçok olguda  önce, en az invazif olan teknik önerilir, bu yüzden önce davranış teknikleri denenir ve eğer bu teknikte başarı sağlanamazsa diğer seçeneklere geçilir.

Siz hangi tipsiniz?

Stres Tipi İdrar Tutamama

Bu durum, mesanenize, öksürerek, hapşırarak, gülerek, egzersiz sırasında ya da ağır bir şey kaldırdığınızda basınç –stres– uygulayınca oluşan idrar sızıntısıdır. Stres tipi idrar tutamama, mesanedeki büzücü kaslar zayıfladığı zaman oluşur. Bu sorun, özellikle, mesaneniz çok dolu olduğu zaman fark edilir. Stres tipi idrar tutamama, en yaygın görülen idrar tutamama tiplerinden biridir ve genellikle kadınlarda rastlanır.  Hamilelik, çocuk doğurma ve menopoz nedeniyle oluşan fiziksel değişiklikler stres tipi idrar tutamamaya neden olabilir.

Sıkışma Tipi İdrar Tutamama

Bu durum, birdenbire ve yoğun bir biçimde hissedilen idrar yapma ihtiyacıdır ve istenmeyen bir biçimde idrar kaçırma ile sonuçlanır. Mesane kaslarınız kasılarak, tuvalete yetişebilmeniz için yalnızca birkaç saniye ile bir dakika arasında değişen bir süre kalacak biçimde sizi uyarır. Sıkışma tipi idrar tutamama durumunda, sık sık idrara çıkma gereksinimi duyabilirsiniz. Hatta idrara çıkma gereksinimi, gece birkaç kez uyanmanıza neden olabilir. Sıkışma tipi idrar tutamama sorunu olan bazı kişiler, akan su sesi duyduklarında ya da çok az miktarda sıvı tükettiklerinde şiddetli bir idrara çıkma gereksinimi duyabilirler. Otururken ayağa kalkmanız bile idrar kaçırmanıza neden olabilir. Sıkışma tipi idrar tutamama idrar yolu enfeksiyonu ya da mesaneyi tahriş eden herhangi bir nedenle oluşabilir. Aynı zamanda, barsak problemlerinden ya da multipl sklerozla bağlantılı sinir sistemi hasarlarından, Parkinson hastalığından, Alzheimer hastalığından, felç ya da yaralanmalardan da kaynaklanabilir. Sıkışma tipi idrar tutamamada,  mesanenin aşırı çalıştığı –yani boşken bile kasıldığı – söylenmektedir. Aslında, sıkışma tipi idrar tutamama, çoğunlukla, aşırı aktif mesane olarak adlandırılır.

Taşma Tipi İdrar Tutamama

Eğer sık ya da sürekli olarak idrar sızıntınız varsa, bu, taşma tipi olduğu anlamına gelebilir. Bu durum, mesanenin tamamen boşaltılamamasıdır ve taşmaya yol açar. Taşma tipinde; bazen, mesanenizi tam olarak boşaltmadığınızı hissedebilirsiniz. İdrar yapmaya çalıştığınızda, ancak çok zayıf bir akıntı sağlayabilirsiniz. Bu idrar tutamama tipi mesanesi hasar görmüş ya da üretrası bloke olmuş kişilerde  görülür. Diyabet nedeniyle oluşan sinir hasarları da taşma tipi idrar tutamamaya yol açabilir. Bazı ilaçlar, taşma tipi idrar tutamama gelişimine neden olabilir ya da bu bağlamdaki riski artırabilir.

Karma İdrar Tutamama

Eğer, stres tipi idrar tutamama ve sıkışma tipi idrar tutamama gibi birden çok idrar tutamama tipine ait belirtileriniz varsa, bu, karma idrar tutamamanız olduğu anlamına gelir. Karma idrar tutamama durumunda, genellikle, söz konusu idrar tutamama tiplerinden biri diğerinden daha rahatsız edicidir.

Fonksiyonel İdrar Tutamama

Birçok yaşlı yetişkinde, özellikle, bakımevlerindeki kişilerde, yalnızca fiziksel ya da zihinsel bozukluklar tuvalete zamanında yetişmelerini engellediği için, idrar tutamama görülebilir. Örneğin, ağır artritli kişiler tuvalete gidemediği için idrarını kaçırırlar. Alzheimer hastası olan kişiler, kendilerini, tuvalete zamanında yetişecek biçimde planlayamayabilirler. Bu tip idrar tutamama fonksiyonel idrar tutamama olarak adlandırılır.

Gross Total İdrar Tutamama

Bu terim, gece ve gündüz sürekli idrar sızıntısını ya da periyodik olarak büyük miktarlarda idrar kaçırmayı ve kontrolsüz idrar sızıntısını anlatmak için kullanılır.  Mesanenin idrar tutma kapasitesi yoktur. Bazı insanlar, doğuştan anatomik kusur nedeniyle bu tür idrar tutamama sorunu yaşarlar. Bu idrar tutamama türü, ayrıca, omurilik zedelenmeleri ya da ameliyat sırasında oluşan üriner sistem yaralanmalarından kaynaklanabilir. Vajina gibi, mesane ile komşu yapı arasındaki anormal açıklık da (fistül) gross total  idrar tutamama tipine neden olabilir.

Antidepresan kullanan hastalarda daha sık görülüyor

Utanmak, hastalığı yaşlılığın doğal bir parçası olarak görmek, doğumsal nedenlere bağlamak, sorunu zamanla kanıksayıp kabullenmek gibi faktörlerin AAMS’yi yenmekteki en büyük engeldir.

Toplumumuzda bu soruna sahip olanlar, öncelikle bunun tıbbi müdahale gerektiren bir durum olduğunun farkında değil. İdrar kaçırmanın sıkıntılarını çok derin yaşayan hastalar antidepresan ilaç kullanma yoluna gidiyor. Kişilerin cinsel, sosyal ve iş hayatı ciddi bir şekilde etkileniyor. Tuvalete gitme ihtiyacının getirdiği endişe nedeni ile sinema, tiyatro gibi toplu eğlencelere gidememe, iş toplantılarında uzun süre duramama, iş motivasyonunun azalması, uzun seyahatlere çıkamama gibi sosyalleşmeyi ve iş hayatını etkileyen durumlar karşısında kişiler ciddi depresyon yaşıyor. Sürekli yaşanan bu durum bıkkınlık ve yaşama karşı isteksizlik hissi yaratıyor. Toplumumuzda hastalık konusunda yeterince bilinçlenme olmadığından kişiler hastalık karşısındaki çaresizliği kabullenme davranışına gidiyor.

İdrar Tutamama Tedavisi

20 dakikalık enjeksiyon tedavisi yaşam kalitesini artırıyor Sık sık idrara gitme, sıkışma, gece idrara çıkma, idrar kaçırma gibi belirtilere sahip olanların mutlaka üroloji uzmanı tarafından görülmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Aybek, tedavi yöntemlerini ve yeni tedavi seçenekleri hakkında şu bilgileri verdi:

“İlk tedavi seçeneği bazı günlük alışkanlıkları değiştirmek gibi basit önlemler olacaktır. Sıvı miktarını, kahve içmeyi azaltmak, belirli saat aralıklarında çok sıkışmadan idrar yapmak faydalı olabilir. Östrojen eksikliği durumunda bölgesel vajinal östrojen kullanılması, idrar kontrolünü sağlayan kasların egzersiz ve fizik tedavi yöntemleri ile güçlendirilmesi olumlu etki sağlayacaktır. Bu basit yöntemlerle tedavi sağlanamadığı durumlarda ağızdan alınan bir takım ilaçlar denebilir. İlaçlardan fayda göremeyen hastalarda da enjeksiyon tedavisi gibi yöntemlerimiz var. 20 dakika gibi kısa bir uygulama sonrası hızla sonuç veren enjeksiyon tedavisi etkin bir çözüm sunuyor. Mesane kasına botulinum toksin enjeksiyonunun yapıldığı bu yöntemin etkisi hastalar arasında değişebilmekle birlikte, ortalama 6 ay sürmektedir. Tedavinin hasta üzerindeki etkisi geçtiği zaman yeniden enjeksiyon yapılabilir. Uygulamanın yan etkileri düşüktür ancak hasta önceden detaylı bilgilendirilmelidir. Yaklaşık 20-30 dakikalık bir süre içinde endoskopik yöntemle bu işleme özel bir iğne ile mesane kası içine enjeksiyon yapılır. Böylece soruna neden olan mesanedeki istemsiz kasılmalar azaltılmaya çalışılır. Birçok tıbbi çalışmada, bu yöntemle idrar kaçırma sıklığının azaldığı, hastanın yaşam kalitesinin yükseldiği rapor edilmiştir.”

İdrar kontrolünüzü kaybetmemek için yapmanız gerekenler:

Sağlıklı bir kiloda kalın: Kendinize iyi bakarak ve kilonuzu kontrol altında tutarak  idrar tutamama riskinizi azaltabilirsiniz.

Sigara içmeyin: Eğer sigara içiyorsanız bırakmak için yardım alın.

Kegel egzersizleri yapın: Hamilelik ve çocuk doğurmak üriner büzücü kasları ve pelvik taban kaslarını zayıflatabileceği için, doktorlar hamile kadınlara, hamilelikleri sırasında, bir önlem olarak Kegel egzersizleri yapmalarını önerebilirler.

Mesaneyi tahriş edecek gıdalardan kaçının: Bazı gıdalardan ve içeceklerden uzak durmak ya da bunları sınırlı olarak kullanmak  idrar tutamamayı önleyebilir ya da sınırlandırabilir. Örneğin, eğer günde iki fincandan daha fazla kahve içmenin kontrolsüz idrar yapmanıza neden olduğunu biliyorsanız, yapmanız gereken tek şey, kahve sayısını bir fincana indirmek ya da kafeinden vazgeçmek olabilir.

Daha çok lif tüketin: Beslenmenize daha çok lifli gıda eklemek ya da lif takviyeleri kullanmak,  idrar tutamama için bir risk faktörü olan kabızlığın önlenmesinde yardımcı olabilir. Doktorunuz, bir önlem olarak, mesane sorununuza bağlı olmak üzere, daha az ya da daha fazla su içmenizi önerebilir.

Aktif olun: Fiziksel aktivite,  idrar tutamamanın gelişme riskini azaltır. Makul ölçülerde düşük-güçlü fiziksel aktivitelere katılan kadınlarda idrar tutamama olasılığının daha düşük olduğu bilinmektedir.

İşsizlik oranları 1,5 kat yüksek

Prof. Dr. Zafer Aybek, bazı hastaların idrar sıkıştırması nedeniyle yeterli egzersiz yapamadıklarını, bu nedenle de kilo aldıklarından şikayet ettiklerini ifade ediyor. Yine iş verimliliğini bozan AAMS nedeniyle hastaların tuvalate sık gitme isteği işveren tarafından “savsaklama” şeklinde algılanıyor. ABD’de yapılan bir araştırma da AAMS’nin iş verimliliğini azalttığını, bu hasta grubunda işsizlik oranlarının 1.5 kat yüksek olduğunu ortaya koyuyor.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla