Meme kanserinin teşhisinde 5 kritik belirti ve yeni tedavi seçenekleri

29 Eylül 2016   |    17 Ocak 2020    |   Kategori: Kadın Hastalıkları, Meme Kanseri Print

Dünyada meme kanserinin görülme sıklığındaki artışa rağmen tanı ve tedavi alanındaki gelişmeler, kanser öncüsü sayılan belirtilerin erken dönemde fark edilmesini ve tam iyileşmeyi sağlayabiliyor. Meme cerrahisinde estetik kaygıları ortadan kaldıran onkoplastik yaklaşımlar ise hastaları psikolojik açıdan da rahatlatıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Köksal Bilgen, meme kanserinin tedavisinde cerrahi yöntem hakkında kapsamlı bilgiler verdi.

Yaşınızla birlikte meme kanseri riskiniz de artıyor

Meme kanserinde en önemli risk faktörleri kadın cinsiyetine sahip olmak ve ileri yaştır. Yaş ilerledikçe meme kanseri riski artış göstermektedir. Meme kanseri, 30’lu yaşlarda 2 bin 212 kadında bir görülürken, bu oran 40’lı yaşlarda 233’te bir, 50’li yaşlarda 69’da bir, 60’lı yaşlara geldiğinde ise 38’de bire düşmektedir.

25 soruda tüm detaylarıyla meme kanseri: Merak edilen sorulara yanıtlar

Meme kanserinin bu belirtilerine dikkat!

  •     Kaybolmayan kitle, şişlik
  •     Meme cildinde çekinti, portakal kabuğu görünümü, kızarıklık
  •     Memenin şeklinde değişiklik, asimetri varlığı
  •     Meme başında kabuklanma, soyulma
  •     Meme başının içeri çökmesi, akıntı

Adet döneminiz uzun sürüyorsa dikkatli olun

Meme kanserlerinin yüzde 5-10’u anne ve babadan kalıtsal olarak geçen bozuk genlerden kaynaklanmaktadır.  Mutasyon adı verilen bu değişiklikler, en sık meme kanseriyle ilişkili BRCA1 ve BRCA2 genlerinde olmaktadır. Bozuk genler dışında aile öyküsü, hiç doğum yapmamış ya da ileri yaşta doğum yapmış olmak, uzun süreli doğum kontrol hapı kullanmak, menopoz sonrası hormon tedavisi almak, fazla kilo ve obezite meme kanseri gelişimine yol açabilen önemli etkenlerdendir.

Riski artıran nedenler arasında adet görülen dönemin fazla olması da yer almaktadır. Bu nedenle hamilelik ya da emzirme gibi kadınların adet dönemlerini kesintiye uğratan etmenler risk azaltıcı faktörlerden sayılmaktadır.

Elle muayene ve düzenli taramalar çok önemli

Tarama mamografisi meme kanseri için risk faktörü ve hiçbir şikayeti olmayan kadınlarda 40 yaşından sonra yılda bir önerilmektedir. Mamografide meme kanseri, elle hissedilir hale gelmeden çok daha küçükken saptanabilir. Düzenli tarama mamografisi yapılanlarda meme kanserinden ölüm oranı % 33 azalmaktadır.

40 yaşında mamografi taramaları başlamalı

Çalışmalar, meme kanserinin ağırlıklı olarak 50-60 yaşları arasında ortaya çıktığı gösterse de, Türkiye’de 50 yaş altı genç nüfusta görülme sıklığı giderek fazlalaşmaktadır. Bu nedenle ABD ve Avrupa’da 50 yaş ile başlayan mamografi taramalarına Türkiye’de 40 yaşında başlanmaktadır.

Uygun vakalarda sadece tümör çıkartılıyor

Tümör, meme büyüklüğünün yüzde 20’sinden fazla değilse, yerine bağlı olarak bir şekilsizlik oluşmayacaksa hastanın memesinin tamamı alınmamaktadır. Çünkü yapılan araştırmalar memenin tamamının alınması ile kitlenin alınması arasında tedavi sonuçları açısından bir fark olmadığını göstermektedir. Meme koruyucu cerrahi ile sadece kanser kitlesi çıkarılmakta böylece hasta psikolojik olarak da rahat etmektedir. Hastanın durumu ve tümörün evresine göre cerrahi öncesinde kemoterapi ya da meme cerrahisi sonrasında kemoterapi ve radyoterapi uygulanabilmektedir.

Meme kanseri neden olur? Belirtileri, tedavisi ve elle muayenesi

Onkoplastik cerrahi uygulamalarla estetik kaygılar ortadan kalkıyor

Onkoplastik cerrahi, meme kanseri nedeniyle memesinin bir kısmını ya da tamamını kaybeden kadınlara estetik açıdan çözümler sunmaktadır. Silikon ya da kişinin vücudundan alınan dokuların yerleştirilmesiyle memedeki şekil bozuklukları giderilmektedir. Memenin tamamen alındığı vakalarda rekonstrüksiyon yani yeniden meme yapma ya da herhangi bir tümör oluşmamasına rağmen genetik olarak kansere yakalanma riski fazla olan kişilere profilaktik mastektomi; yani meme dokusunun tamamen çıkarılması işlemi uygulanabilmektedir. Onkoplastik cerrahinin, meme cerrahisi sonrasında uygulanması planlanan kemoterapi ya da radyoterapi gibi süreçlere herhangi bir olumsuz etkisi bulunmamaktadır.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla