Yeni araştırma: miR-22 Gen terapisi karaciğer kanseri tedavini değiştirebilir

Yazan Hüseyin Kandemir
27 Ağustos 2023   |    19 Eylül 2023    |   Kategori: Güncel / Literatür, Onkoloji Print

Sonuçları Molecular Therapy dergisinde yeni yayımlanan bir araştırmaya göre, onaylanması durumunda miR-22 Gen Terapisi, karaciğer kanseri tedavisini tamamen değiştirebilir. UC Davis Kanser Merkezi’nden bir grup bilim insanı tarafından yapılan araştırmaya göre, doğal olarak oluşan bir molekül olan mikroRNA-22 (miR-22)’yi üretmeye teşvik eden gen terapisi karaciğer kanseri tedavisinde çok başarılı sonuçlar sağladı. Kanserli fareler üzerinde yapılan çalışmada, miR-22 tedavisi, FDA tarafından onaylanan karaciğer kanseri ilacı lenvatinib’e kıyasla karaciğer iltihabını azalttı ve yan etkilere neden olmadan çok daha iyi sağkalım sonuçları elde etti.

Elde ettikleri sonuçlar ile ilgili bilgi veren araştırmanın kıdemli yazarı ve UC Davis Patoloji Laboratuvarı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yu-Jui Yvonne Wan, “Araştırmamızın sonuçları, hepatosellüler karsinomayı tedavi etmek için umut verici ve yenilikçi bir yaklaşım olan miR-22 gen terapisinin parlak bir geleceği olduğunu gösteriyor. Bu tedavi, karaciğer kanserinde daha iyi sağkalım sonuçları sağlayabilir, anti-tümör bağışıklığını artırabilir, metabolizmayı iyileştirebilir ve iltihaplanmayı azaltabilir” dedi.

Karaciğer kanseri neden olur? Belirtileri, nedenleri ve tedavisi

California Üniversitesi, çalışma sonuçları açıklanmadan önce Prof. Dr. Wan’ın miR-22’nin hepatik ve metabolik hastalıkların tedavinde kullanımı için patent başvurusunda bulundu. miR-22, karaciğer kanseri büyümesini destekleyen bazı proteinlerin, özellikle siklin A, protein deasetilazları ve hipoksiye duyarlı faktörün üretimini durduran bir fren görevi görüyor. miR-22 eksikliği hepatosellüler karsinoma tümörlerinde saptanmıştır ve hastalıklı hastalarda sağkalım süresini tahmin etmekte kullanılabilmektedir.

Bu çalışmada, Wan ve ilk yazar Ying Hu, inaktif bir adenovirüs kullanarak miR-22’yi tek bir damar içi enjeksiyonla farelere uyguladılar. Araştırma kapsamında, gen terapisi ile tedavi edilen fareler, oral olarak günde bir kez verilen lenvatinib ile tedavi edilen fareler, tedavi edilmemiş fareler ve sağlıklı farelerle karşılaştırıldı. miR-22 gen terapisi lenvatinib, tedavi edilmemiş farelere kıyasla karaciğer kanserinin ilerlemesini daha hızlı engelledi. Ayrıca miR-22 gen terapisi uygulanan fareler, lenvatinib ile tedavi edilen farelere kıyasla daha az yan etkiye maruz kaldılar ve çok daha süre hayatta kaldılar.

Prof. Dr. Yu-Jui Yvonne Wan ve Dr. Ying Hu

Prof. Dr. Yu-Jui Yvonne Wan ve Dr. Ying Hu

MikroRNA’ların sağlık ve hastalıktaki rolü

MikroRNA’lar  bir tür genetik materyal olan ribonükleik asit (RNA) içeren küçük moleküllerdir; bitki ve hayvanlarda yaygın olarak bulunur. Bunlar “kodlayıcı değildir”, yani diğer bazı RNA molekülleri gibi protein üretmezler. Ayrıca fren görevi görerek, siklin A , protein deasetilazlar ve hipoksi ile indüklenebilir faktör dahil olmak üzere, karaciğer kanserinin büyümesini hızlandırabilen belirli proteinlerin üretimini durdurur. Hepatoselüler karsinom tümörlerinde miR-22 eksikliği bulunur ve seviyeleri, hastalığı olan hastaların hayatta kalma süresini tahmin etmekte kullanılabilir.

FDA, şiddetli Hemofili A için geliştirilen ilk genetik tedavi olan Roctavian’ı onayladı

Prof. Dr. Wan, bağırsak mikropları ile bağırsak-karaciğer ekseni olarak bilinen karaciğer arasındaki etkileşimi inceliyor. Önceki araştırmasında, bağırsak mikrobiyomu tarafından üretilen metabolitlerin miR-22’nin oluşturulmasına yardımcı olduğunu ve kanser karşıtı faydalara sahip olduğunu göstermişti. Bu metabolitler arasında retinoik asit, kısa zincirli yağ asitleri, safra asitleri ve D3 vitamini bulunur. İnsanlar kolon veya karaciğer kanserine yakalandığında, bu metabolitlerden gelen sinyaller azalır ve bu da miR-22’yi azaltır.

Önceki çalışmanın bulguları ile yeni çalışmasını tasarlayan Prof. Dr. Wan, miR-22’yi daha yüksek bir seviyeye döndürmenin karaciğer kanseri tedavisinde işe yarayabileceğine önemli bulgular elde etti. Ayrıca bunun dışında MiR-22’nin hem karaciğeri hem de bağışıklık hücrelerini hedef alarak karaciğer tümörlerini baskılayabildiğini gösteren başka pek çok çalışmada yürütmektedir.

Karaciğer kanserinde miR-22 gen terapisinin etkinliği

Çalışmasında etkisizleştirilmiş bir adenovirüs kullanan Prof. Dr. Wan,  miR-22’yi tek bir intravenöz enjeksiyonla farelere uyguladı. Gen terapisiyle tedavi edilen fareler, mevcut FDA onaylı ilaç lenvatinib (günde bir kez ağızdan uygulanan) ile tedavi edilen fareler, tedavi görmeyen fareler ve sağlıklı farelerle karşılaştırıldı.

Hem miR-22 hem de lenvatinib, tedavi edilmemiş farelere kıyasla karaciğer kanserinin ilerlemesini inhibe etti. Buna ek olarak, miR-22 ile tedavi edilen fareler, lenvatinib ile tedavi edilen farelere kıyasla toksisite olmadan daha uzun hayatta kaldılar.

Kanser tedavisinde gen modifikasyonu, FDA’nın onayladığı ilk genetik terapi oldu

Araştırmanın temel bulgularından bazıları:

  • MiR-22 ve lenvatinib, uygulanan farelerde kolesterol düzeyleri düştü ve karaciğer fonksiyonunda iyileşme olduğu saptandı.
  • MiR-22 ile tedavi edilen farelerde kan veya organ toksisitesi görülmedi.
  • Tedavi görmeyen farelerin beşinci haftada karaciğerleri büyümüş ve vücut ağırlıklarının %33,5’ini oluşturmuştu.
  • Tedavi edilen fareler, vücut ağırlığının %10,9’u (miR-22) ve %12,0’ı (lenvatinib) oranlarıyla daha küçük, daha az hastalıklı karaciğerlere sahipti.
  • Medyan hayatta kalma oranı lenvatinib için 46 gün ve miR-22 grubu için 50 gündü.
  • miR-22 ile tedavi edilen iki fare 60 gün boyunca hayatta kaldı. Buna karşılık, tedavi edilmeyen farelerin hayatta kalma süresi çok daha kısaydı.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla