Medikal Akademi

Şehir Hastaneleri, birden fazla üniversite hastanesiyle işbirliği yapabilecek

Yazan Hatice Pala Kaya

Kategori: Sağlık Gündemi Print

Paylaş

Tweetle

Paylaş

2K Paylaşım

Ankara’da Sağlık muhabirleriyle bir araya gelen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önemli açıklamalarda bulundu. Afiliasyona tabi özel hastanelerdeki doktorlara da akademik kriterler bakımından performans uygulanacağını açıklayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dünyanın en büyük tıbbi cihaz ihalelerinden birinde model değişikliğine gideceklerini belirtti. SMA hastalarına yönelik ilaç temininde üretici firmaya güvenlerini kaybettiklerini dile getiren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ilk kez bir ilaç için “ruhsat serbestleşme” uygulanacağını açıkladı.

Akademik kriter performansı uygulanacak, yeni sözleşme 3 ayda yapılacak

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Eğitim ve araştırma yapmak üzere Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesinde olan ve 53 kamu eğitim-araştırma hastanesinde görev yapan, ayrıca sayıları 21 olan afiliasyon ile birlikte kullanılan özel-kamu üniversite hastanelerinde görev yapan hekim, hemşire, ebelere akademik bakımdan bir “performans” anlaşması yapılacak.

Bu performansın, yayın, araştırma, eğitime katkı vb. unsurları içereceğini bildiren Fahrettin Koca şunları söyledi: “Bundan böyle hastanede üniversitenin varolan kadrosu ile ayrıca eğitim nitelikleri dahil olmak üzere performansı belirleyip, yeni dönemde sözleşmeye geçiyoruz. Şu anda işbirliği içinde olduğumuz varolan üniversitede yer alan öğretim üyeleri ile en geç 3 ay içinde geçilmek zorunda. Bilime katkı bundan böyle daha önemli olacak.

Hem sağlık bilimleri üniversitesinin kadrosunda olup 53 hastanemizde çalışan öğretim görevlileri, asistan dahil öğretim elemanlarıyla hem de 21 üniversitenin yine hastanelerimizde çalışan öğretim elemanları, öğretim üyeleri varsa hemşire, ebe vb personeli ile de fakat çalışma usulleri ve eğitimdeki katkısı da sözleşmeye konarak yeni dönemde sözleşme yapılıyor olacak.

Yani biz yeni dönemde bu hastanelerimizde üniversite kadrosunda çalışan kişilerle ilgili asgari olarak yapması gereken eğitim katkısını performansa bağlayan bir sözleşme dönemine geçiyoruz. Bizim bundan böyle işbirliği içinde olduğumuz üniversitelerin öğretim üyeleri, eğitime katkısı ile performansa bağlanacak. Burada eğitime katkı anlamında yaptığı yayın, çalışma, patenti, TÜBİTAK projesi vb. bundan böyle önemli olacak. Bu da sözleşmeye bağlanacak”

Akademik yükselmeye de katkı

Uygulamanın öğretim üyesine maddi katkı sağlaması yanında, akademik yükselmeye de katkı vereceğini belirten Bakan Koca, “Eğitimi performansa bağlıyoruz, ilave ücrete bağlıyoruz. Biz artık diyoruz ki; bu hastane ortamında klinik uygulama veya çalışma yapmak istiyorsanız, haftanın bir günü bu ortamda çalışma yapmak istiyorum dediğinizde dört gün hasta bakan, müdahalesini yapan ve bir gün ona o eğitim için imkan veren ve bunu da performansa bağlayan bir sistem olacak. Belirtmeliyim ki; eğitimin dışında kalan diğer hasta hizmetlerinden kaynaklı performanslarında bir değişiklik olamayacak” dedi.

Şehir hastaneleri birden fazla üniversite ile anlaşma yapabilecek

Şehir hastanelerinde büyük bir kapasite oluştuğunu hatırlatan Bakan Fahrettin Koca, klinik kullanımı ve diğer işbirlikleri için birden fazla üniversitenin ilgili klinikleriyle ayrı ayrı olabilecek şekilde anlaşma yapılmasına da imkan sağlandığını söyledi. Yasa değişikliğiyle bu imkanın sağlandığını anlatan Bakan Koca, şu bilgileri verdi: “Üniversiteler ile devlet hastanelerinin birlikte kullanımında yeni açılımlar sağlanmıştır. Birden fazla üniversite ile protokol yapılabilecektir. Hastanede görev yapan tıp doktoru öğretim üyelerinin önceliğine göre hizmet, eğitim ve araştırma sorumluluklarını güvence altına alacak bireysel sözleşmeler yapılabilecektir.”

Türkiye ilk kez “ruhsat serbestleşme” uygulayacak

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, SMA hastalarına geri ödeme kapsamında ilaç temini konusunda ilaç firması ile çeşitli görüşmeler yapıldığını açıkladı. Firmanın 55 bin Euro olan kutu ilaç fiyatında üretici firmanın çeşitli defalar indirim sözü vermesine rağmen bunu hayata geçirmediğini kaydetti. Son süreçte ilgili firmanın CEO’sunun indirim rakamı telaffuz etmesine rağmen basında SMA hastalarının sıklıkla gündeme gelmesiyle oyalama taktiğine başvurması üzerine, karşı bir hamle başlattıklarını açıklayan Fahrettin Koca, ilaca yönelik “hızlı ruhsat-ruhsat serbestleşme” kararı aldıklarını açıkladı.

Bu dönemde piyasada bulunan ilacı piyasa fiyatından alarak geri ödeme kapsamında hastalara vermeye başladıklarını bildiren Fahrettin Koca, ilacın incelemesini de yaptıklarını ve “kolay üretilebilir” olduğunu bildirdi. “Ruhsat Serbestleşme” uygulamasının DSÖ’nün kuş gribi salgını sırasında geliştirildiğini ve ilgili şirkete ruhsat bedelinin ödenerek ilacın serbestçe üretilmesi anlamına geldiğini kaydeden Koca, piyasadaki ilacın fiyatının düşmesini beklediğini ayrıca yine SMA hastaları için bir şirketin başka bir ilacın ruhsatını alma aşamasında olduğunu açıkladı.

SMA hastaları ve mali yüküne ilişkin bilgi de veren Fahrettin Koca, 55 bin Euroluk ilaçla hastanın birinci yıl 330 bin, ikinci yıl için ise 165 bin Euro ilaç tedavi masrafı oluştuğunu hatırlattı. Her yıl 200 yeni doğan çocukta hastalık oluştuğunu, SMA tanısı konulmuş 1500 hasta bulunduğunu belirten Koca, “Oluşabilecek yükü siz düşünün” diye konuştu. Bakan Koca, SMA ilacının geri ödeme kapsamına alınmasının sonrasında SMA Tip 2 tanılı 127, SMA Tip 3 tanılı 41 hasta olmak üzere 168 hasta için ilaç başvurusu yapıldığını açıkladı.

Fiyat beğenmeyen kanser ilacı üreticisi, ihale yapınca indirim yaptı

Kanser ilacına yönelik “bulunamama riski var” diye haberleri yapılan ilaca yönelik de üretici firmanın tavrını eleştiren Bakan Koca, biyobenzeri olmayan bu ilaç için “Firma bize döviz bazında fiyat artışı istemişti. İhaleye çıktığımız dönemde hem döviz bazında bizden artış talebinde bulunan, fiyatları beğenmeyen üstelik de zam beklentisi içinde olanlar, Kasımda zam yapılmazsa ciddi sorun yaşanacak diye de medyada gündem oluşturdular. Biz de bunun üzerine ihaleye çıktık. Bu sayede yeni bir biyobenzer ilaca ruhsat verilerek geri ödeme listesine alındı. Artış isteyen firmanın fiyatı da çok farklı noktalara geldi” dedi.

Dünyanın en büyük tıbbi cihaz ihalelerinden birinde model değişiyor; TUSEB altın hisse ile proje firmalarına ortak olabilecek

Türkiye’nin ve dünyanın en büyük bir seferde yapılan ihaleleri arasında bulunan ve 10 milyar dolar seviyelere çıkabileceği tahmin edilen; Sanayi İşbirliği Programı kapsamındaki ilk ihale olan Sağlık Bakanlığı MRG, BT (bilgisayarlı tomografi), USG (ultrasonografi), DR (dijital röntgen) ve HBM (hasta başı monitör) alımı ihalesinde modelin değişeceği açıklandı.

Daha önce üç kez ertelenen ihalenin son ertelemesinde yeni ihale tarihi 10 Ocak 2019 olarak açıklandı. Kamuoyunda “5’li paket” olarak adlandırılan ihalede rekabeti artırma yönünde bir model değişikliği yapacaklarını belirten Fahrettin Koca, “Kimi zaman teknoloji transferi şeklinde yapabiliriz kimi zaman da Ar-Ge’sini ve üretimini kendimizin yaptığı yaklaşım tarzımız olabilir. Özellikle 5’li pakete tek firmanın teklif vermesi şeklinde bir düzenlemeydi. Biz bu düzenlemenin yerli firmalar ve ayrıca genel olarak rekabeti zayıflatacağı endişesi içindeyiz. Hem rekabeti güçlendirmek hem de 5’li paket içinde üreticilerimizin de teklif verebileceği kalemler var. Onların da önünü açmak için ihalede farklı bir modele geçiş nedeniyle ötelendi” dedi.

TUSEB şirketlere “altın hisse” ile ortak olabilecek

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yerlileşme programı kapsamında Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın yapısında da bazı iyileştirmeler yapılacağını açıkladı. TÜSEB, sağlık alanında, ilaç ve cihaz dahil her türlü araştırmayı yürütmek, yürütülen araştırmaları desteklemek amacıyla kuruldu. Bakan Fahrettin Koca, yeni yapılanma içinde ürüne dönüşecek AR-GE süreçlerinden başlayarak destek verilmesi, alım garantisi kapsamındaki ürünlerin üreticilerine “altın hisse” ile dahil olmasının sağlanabileceğini kaydetti. “Altın hisse” azınlık hissesi sahibinin yönetim kurulu kararları üzerinde etki kurmasını sağlıyor. Altın hisse genellikle, özel sektör ve kamunun ortak olduğu şirketlerde altın hisse sahibi kamuya, gerektiğinde yönetim kurulu kararını veto etmek için veriliyor.

Tartışmalı “çalışamayacak doktorlar” maddesi

Bakan Fahrettin Koca, TBMM’de ve kamuoyunda tartışmalara neden olan “çalışamayacak doktorlar” düzenlemesini de yorumladı. TBMM’de kabul edilen düzenlemenin kapsamını açıklayan Koca şunları kaydetti: “Temelde devlet hizmeti yükümlülüğü yapılmadan mesleğinizi icra edemiyorsunuz. Yani diplomanızı alamıyorsunuz. Devlet hizmeti yükümlülüğü sebebiyle kura çeken hekimler memuriyete atanmadan önce güvenlik soruşturması yapılmak zorunda. Bu güvenlik soruşturması sebebiyle sizin güvenlik açısından belirlenen komisyonda güvenlik açısından sorunlu olmadığını düşündüğünüz kişiler olur. O durumda diplomayı da veremediğimiz için mecburi hizmete de gönderemediğimiz için uygulamada bir yaklaşım gösterilmesi gerektiği ortadaydı.

Bununla ilgili olarak ön planda şöyle bir düzenlemeye gidildi. Diplomaları verilebilirdi. Haksızlık olacağı düşünüldü. Ortalama 300 ila 600 gün arası bir mecburi hizmet süresi söz konusu. 450 gün boyunca güvenlik soruşturması sonrası dönemde bir belge ile güvenlik açısından tayininin yapılamadığını belirten bir belge verilerek 450 günlük bir zaman dilimi sonrasında diplomanın verilebilirliliğini sağlamış oldu. Bundan böyle verdiğimiz belge ile dava açmanın önü açık veya 450 gün bekleyip ondan sonraki süreçte diplomasını alabilirliliği söz konusu artık. Mahkemeden yürütmeyi durdurma alındığında ise zaten geçmişe yönelik haklarını alarak kurayı çekmiş olduğu yere tekrar gidebileceği süreç başlamış olacak.”

Terör suçları kapsam dışı

Bakan Koca, bylock veya terörden dolayı bir gün dahi hüküm giymiş kişilerin ise kamu kurumlarında çalıştırılmasının mümkün olmadığını belirterek, “Bunun dışında herhangi bir sağlık kuruluşunda çalışıp çalışamama durumu ise bu zaten SGK veya kanunla düzeltilmesi gereken bir durum değil. Bu güne kadar herhangi bir sorun yaşanmışlığı söz konusu değil. Diplomaların ne zaman hangi şartlarda nasıl verilmesi gerektiği ile ilgili bir yaklaşımdı” dedi.