Statin tedavisi yaygın ve endikasyon dışı kullanılıyor

Kategori: Kardiyoloji Print

Arteriyel hastalığı olmayan sağklıklı kişilere fazladan statin tedavisi yazılıyor. Oysa yalnızca arterlerde kalsiyum birikmesi olan kişiler statin tedavisinden yarar görüyor.

Daha önce yapılan çalışma sonuçlarından yararlanarak, John Hopkins’de 950 sağlıklı kişiyle yapılan bir araştırmaya göre, kolesterol düşürücü statin tedavileri çoğu zaman endikasyon dışı ve gereksiz kullanılıyor. Çalışmaya göre hastaların çok azı koruyucu statin tedavisinden fayda görüyor.

Amerikan Kalp Derneği’nin (AHA) Chicago’da düzenlenen yıllık bilimsel oturumunda, John Hopkins araştırma ekibi, katılımcıların %95’inde kalp krizi, inme ve %50’sinde ise kalp rahatsızlığına bağlı ölüm olayı görüldüğünü; bu hastaların kan damarlarında kalsiyum biriktiğini; biriken kalsiyumun da arterleri sertleştirdiğini ve bu nedenle yalnızca çok az sayıda hastanın koruyucu ilaç tedavisinden yararlanabildiğini bildirdi. Araştırmacılar, kalp nedeniyle acil servise başvuran hastaların yaklaşık %75’inin kalsiyum skorlarının çok yüksek olduğunu da saptadı.

Çalışmaya katılan kişilerin %47’sinin kan damarında saptanabilir düzeyde kalsiyum birikmesi yoktu. 6 yıllık çalışma süresince, bu hastalarda %5 oranında kalp rahatsızlığına bağlı olaylar kaydedildi. Bu da, verilen ilaç tedavisinin koroner arterleri koruyucu özelliğinin olmadığını gösteriyordu. Çalışmanın baş araştırmacısı, John Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Kalp ve Damar Enstitüsü öğretim üyesi kardiyolog Dr. Michael Blaha, çalışma sonuçlarının yalnızca arterlerde kalsiyum birikmesi olan kişilerin statin tedavisinden yararlandığını ve sağlıklı olan ve önemli düzeyde kalsifikasyon görülmeyen hastalara statin yerine yaşam tarzı değişikliği önerilmesi gerektiğini gösterdiğini açıkladı.

Dr. Blaha, statin tedavisinin kolesterol düzeyleri normal veya düşük olan sağlıklı kadın ve erkeklerde yararlı olabileceğini, ancak kalp krizi ve inmeyi önlemek amacıyla erişkinlerin tümünde kullanılmasına gerek olmadığını, çünkü hastaların yarısında ilk 5-10 yıl içerisinde ani koroner olay riskinin çok düşük olduğunu belirtti. Dr. Blaha’ya göre, çalışmada kimlerin kalp krizi riski altında olduğunu belirlemek için koroner arterlerde biriken kalsiyumun ölçülmesine öncelik verilmedi ve yüksek CRP düzeyleri de (≥2 mg/L), yaş, cinsiyet, etnik köken, hipertansiyon, kan kolesterol düzeyleri, obezite, diyabet, sigara ve ailede kalp hastalığı öyküsü gibi yerleşik risk faktörleri göz önünde bulundurulduğunda, öngördürücü nitelikte değildi. Çalışmaya katılan hastaların kanlarındaki inflamasyon düzeylerinin, koroner hastalıkların habercisi olduğu düşünüldü.

John Hopkins’te yapılan Çok Etnikli Ateroskleroz Çalışmasının (MESA) sonuçlarının kolesterol düzeyleri normal olan ve koruyucu statin tedavisi verilen 6 milyondan fazla sağlıklı Amerikalının katıldığı ve doğru sonuçlar elde edilen ilk çalışma olduğu düşünülüyor. Bu bulguların doğruluğunu araştırmak için John Hopkins araştırma ekibi, JUPITER çalışmasındaki kriterleri taşıyan MESA çalışması katılımcılarını belirledi.

MESA çalışmasından Afrikalı, Amerikalı, Çinli, beyaz ırk ve İspanyollar dahil olmak üzere, farklı etnik kökene sahip erişkinden oluşan bir hasta alt grubu oluşturuldu. Hastalar John Hopkins ve Kuzey Amerika’daki beş tıp merkezinde takip edildi. Çalışma sonucunda beş yıl içerisinde önlenen kalp krizi ve inmelerin, damarlarında kalsiyum biriken hastalarda önlenebildiği; orta düzeyde kalsiyum biriken hastalarda ise, tedavi edilen her 94 kişiden 1’inde kalp krizi ve her 54 kişiden 1’inde inmenin önlendiği görüldü. Koroner kalsiyum skorları yüksek olan hastalarda ise, her 24 kişiden 1’inde kalp krizi ve her 19 kişiden 1’inde inme önlendi. Dr. Blaha, bu rakamların JUPITER ve daha önceki statin çalışmalarında elde edilenlerden daha yüksek olduğunu belirtti.

Çalışmanın araştırmacılarından John Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi Ciccarone Koruyucu Kalp Sağlığı Merkezi Müdürü ve kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Roger Blumenthal da, koroner kalp hastalıkların önlenmesinde statin tedavisinin diyet ve egzersiz gibi ele alınmaması gerektiğini vurguladı ve ekledi: “Statinler yan etki potansiyelleri düşük olduğu için uzun süre kullanılan ilaçlardır; ancak hekimler bu ilaçları yalnızca koroner kalsiyum riski yüksek, yani koroner kalp hastalığı riski altında olan hastalara vermelidir”.

Dr. Blumenthal, statin kullanan hastaların %5’inde kas ağrısı gibi ciddi yan etkilerin görüldüğünü ve 255 hastanın 1’inde de diyabet geliştiğini de hatırlattı. Dr. Blumenthal, kalp hastalığı riski taşıyan her hastanın yaş, cinsiyet, diyabet, kolesterol düzeyleri, hipertansiyon ve sigara alışkanlığı göz önünde bulundurularak takip edilmesi gerektiğini ve hekimin talebi doğrultusunda riski ölçmek için koroner kalsiyum BT taraması yaptırması gerektiğini belirtti.

KAYNAK: Association bwtween hsCRP?2, Coronary Calcium, and Adverse Events — Implications for the JUPITER Population in the Multi-Ethnic Study of Atherosclerosis (MESA.) Johns Hopkins Medical Institutions (2010, November 17). Statin RX may be overprescribed in healthy people without evidence of diseased arteries, study suggests.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla