Virüs enfeksiyonu MS’te sinirlere saldıracak immün hücreleri tetikleyebilir

Kategori: Güncel / Literatür Print

Nature Immunology Journal’da yayınlanan yeni bir çalışmaya göre virüs ve sinir proteinlerine karşı reseptörler ile birlikte beyaz kan hücreleri, enfeksiyon ile savaştıktan sonra sinirleri tahrip edebiliyor. Dual reseptörlü T hücreleri ile yapılan gözleme dayalı çalışmalar, multipl skleroza (MS) yatkın gençlerde beyin ve omurilik sinirlerine zarar verebilecek birtakım yolakların aktive olabildiğini gösteriyor.

Virüs enfeksiyonu, hem viral hem de sinir proteinlerine karşı reseptörler ile birlikte olağandışı ve hastalıkla mücadele eden hücreleri aktive ederek sinir dokularına saldırmak için vücudu tetikleyebilir. Washington Üniversitesi İmmünoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Joan M. Goverman ve arkadaşları tarafından yapılan araştırma bu alandaki ilk çalışma olarak kabul ediliyor.

Multipl skleroz, vücudun savunma mekanizmasının yanlış yönlendirildiği ve normal dokuları tahrip ettiği otoimmün hastalıklardan biridir. MS’da beyin ve omurilikteki ana sinirlerin etrafını saran koruyucu kılıf (miyelin) birbirinden ayrılır ve eski bir elektrik teli gibi sinirler artık sinyalleri doğru bir şekilde iletemezler. MS hastaları etkilenen sinirlere göre zamanla görme, yürüme veya kollarını kullanma yetilerini kaybedebilir. Semptomlar ortaya çıkabilir, daha sonra ortadan kaybolup, yeniden baş gösterebilir. MS, erkeklere kıyasla kadınlarda daha yaygın görülüyor.

Otoimmün hastalıkların kökeni üzerinde çalışmalar yapan Prof. Dr. Goverman, otoimmünitenin vücut proteininin toleransında rastlantısal bir bozukluktan kaynaklandığını ve bu bozukluğun patojen gibi çevresel faktörler tarafından tetiklendiğini açıkladı. En son yayımladıkları çalışmada, Prof. Dr. Goverman ve ekibi, farelerin genetiği üzerinde oynayarak, katil T hücreleri olarak bilinen bir grup hücreden beyaz kan hücresinin belli bir türünü aşırı düzeyde üretmeyi başardıklarını duyurmuştu. Katil hücrelerin görevi, tümör hücrelerine ve virüs veya patojenler ile enfekte olmuş hücrelere saldırmaktır. Bu hücrelerde enfekte hücreleri tanıyan özel proteinlere sahip reseptörler bulunur.

Bu çalışmada spesifik katil T hücreleri olarak CD8+ T hücreleri incelendi. Prof. Dr. Goverman’ın laboratuvarında sinirleri kaplayan miyelin kılıfındaki en önemli protein olan miyelin bazik proteini tanıyan CD8+ hücrelerini aşırı üreten fareler tasarlandı. Bu çalışmanın amacı genetik olarak tasarlanan farelerde multipl skleroza benzer bir hastalık gelişip gelişmeyeceğini araştırmaktı. Araştırmacılar, laboratuvar ortamında farelere miyelin bazik protein üretebilen bir virüs enfekte ettiler. Bu sayede enfeksiyon, virüsü yok etmek için miyelin bazik protein üreterek virüslü hücrelere saldırmak amacıyla CD8+T hücrelerini aktive edecek ve ardından miyelin bazik proteini üreten diğer hücreleri ortadan kaldıracaktı. Bu hücreleri öldürmek miyelin kılıfını yok edebilirdi. Beklendiği üzere, farelerde MS benzeri bir hastalık ortaya çıktı. Ancak miyelin bazik proteini olmayan virüslerin de hastalığı tetiklediğini görmek araştırmacılar için şaşırtıcıydı.

Daha sonra yapılan melezleme çalışmaları sonucunda CD8+T hücreleri üzerinde iki reseptörün olduğu ortaya çıktı. Bu hücreler, miyelin bazik proteine bağlanması için kendi reseptörleri kullanılarak özel olarak tasarlanmıştı. Hücreler virüs ile enfekte edilince reseptörlerden birine bağlanacak ve onları yok edecekti. Çift ajanlı bu hücrelerin bir kısmı, miyelin bazik protein üretmek ve sinir hücrelerini kaplayan kılıfları tahrip etmek için diğer reseptöre bağlanacaktı. Araştırmacılar, çalışma sonucunda, otoimmünitede dual reseptörlü hücrelerin de bir rolü olduğunu bildirdi. Araştırmacılar, çoğu insanın viral enfeksiyonları hasarsız atlatabildiğini ancak genetik olarak yatkın kişilerde bu enfeksiyonların otoimmüniteyi tetikleyebileceğini vurguladı.

Çalışma sonuçları, MS hastalarının merkezi sinir sistemlerindeki enfeksiyöz virüsü saptamak mümkün olmasa da, MS’in viral olarak tetiklenebileceğini öngörmesi açısından yeni bir pencere açtı. Diğer çalışmalardan elde edilen veriler de, CD8+T hücrelerinin kan-beyin bariyerini aşabildiğini ve multipl skleroz hastalarında, sağlıklı kişilere kıyasla, daha fazla merkezi sinir sistemi proteini (spesifik CD8+T hücreleri) olduğunu göstermektedir.

Dual reseptör modelinde virüs ortadan kaldırılsa bile sinir proteinine karşı otoimmün aktivitesi devam edebilir. Multipl skleroz hastalarının bilinen virüsler içinde geçmişte geçirdiği enfeksiyonları gösteren antikor düzeyleri yüksektir, ancak bugüne kadar multipl skleroz ile ilişkilendirilen canlı bir virüs gözlemlenmedi. Bu nedenle belirli bir virüsün multipl skleroza neden olduğunu söylemek henüz doğru olmaz.

Virüslerin hastalığa katkıda bulunabilmesi, kişinin genlerindeki yatkınlığa, çevresel faktörlere ve miyelin proteini ve patojeni tanıyabilen T hücrelerinin üretilebilmesine bağlı. T hücreleri üzerindeki reseptörler, gelişim sürecinde rastgele üretilir. Bu da, neden MS’un biraz da şansa kalmış bir hastalık olduğunu açıklıyor. Bazı kişilerin genetik yatkınlığı vardır ve çevresel faktörler ile bu hastalığa yakalanır. Bazılarının ise genetik yatkınlığı vardır, fakat çevresel faktörlere maruz kalmazlar. Çalışma sonucuna göre, insan vücudunda bulunan T hücrelerinin üçte birinin dual reseptörleri eksprese edebildiğini gösteren raporlar olsa da, dual reseptörlü T hücrelerine ne kadar sık rastlanabileceği bilinmiyor.

Kaynak: Qingyong Ji, Antoine Perchellet, Joan M Goverman. Viral infection triggers central nervous system autoimmunity via activation of CD8 T cells expressing dual TCRs. Nature Immunology, 2010; DOI: 10.1038/ni.1888- Prof. Dr. Joan M. Goverman: goverman@u.washington.edu

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla