Özellikle karma ve yağlı cilt tipine sahip kişiler, normal ve kuru cilt tiplerine uygun nemlendirici ve makyaj ürünlerini kullandıklarında, öncelikle kapalı ve açık komedonlar şeklinde başlayıp sonraki aşamada sivilcelere dönüşen can sıkıcı sonuçlarla karşılaşabilmektedir. Kuru ciltlere yönelik kozmetik ürünler cildin nem dengesini sağlayabilmek adına yağ içinde su emülsiyonları şeklinde hazırlanmaktadır. Karma ve yağlı cilde sahip kişiler daha çok su bazlı nemlendirici ve makyaj ürünlerini tercih etmelidir.
Pürüzsüz bir görünüm için cildin nem dengesine çok dikkat edilmelidir. Cildi aşırı kurutan temizleyiciler aşırı sebum salınımına yol açarak yine akneyi tetikleyebilmektedir. Ayrıca Hindistan cevizi, kakao yağı, lanolin gibi en bilinen komedojenik ajanları içeren ürünlerden kaçınmak özellikle karma ve yağlı cilde sahip kişilerin özellikle dikkat etmesi gereken noktalardan biridir. Kişinin cilt tipine uygun, gerekli testlerden geçirilmiş güvenilir dermokozmetik ürünlerin uzman bir dermatolog yardımıyla seçmesi faydalı olacaktır.
Cilt sağlığının korunması için yeterli miktarda su tüketmek çok önemlidir. Vücudun susuz kalması ilk olarak ciltte etkisini gösterip, kuruluk ve matlaşmaya neden olacaktır. Taze mevsim sebze ve meyvelerinin tercih edilmesi de cildi içeriden besleyecektir.
Güneş lekeleri, akne izleri, yaşlılık belirtileri ve daha pek çok cilt problemi, konusunda uzman dermatologlar tarafından doğru yöntemlerle pratik bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Cildi yenilemek, daha canlı, pürüzsüz ve sağlıklı bir görünüme sahip olmak için yapılabilecek uygulamalar şu şekilde sıralanabilir:
Akne ve sivilce izi tedavisine başlamanın en ideal mevsimi kış aylarıdır. Sivilce izlerinin tedavisinde kullanılan yöntemler; fraksiyonel lazer, e-dermastamp, PRP, dolgu olarak gruplandırılabilmektedir. Oluşmuş derin sivilce izleri;
Bunlardan tedavisi en zor olanı ice-pick denilen ağzı dar fakat derin sivilce izleridir. Boxcar ve rolling skarları subsizyon denilen yöntemle tedavi edilebilmektedir. Bu yöntemde deri altına iğnelerle çukur izlere katkıda bulunan fibröz lifleri de ortadan kaldırmaya yönelik olarak hyalüronik asit enjekte edilmektedir.
Fraksiyonel lazer ve e dermastamp uygulamalarının ikisi de kolajen ve elastin yapımını artırarak etki göstermektedir. Fraksiyonel lazer tedavisinde lazer ışınının yol açtığı ısı sütunları, e-dermastamp tedavisinde ise iğneciklerin ciltte açtığı mekanik kanalcıklar sayesinde belirgin kolajen ve elastin yapımı tetiklenmektedir. PRP içeriğindeki kök hücreler sayesinde özellikle fraksiyonel lazer ve e-dermastamp uygulamalarıyla kombine edildiğinde belirgin yenileyici etki göstermektedir. Postinflamatuar hiperpigmentasyon denilen, sivilce bölgesinde fazlaca melanin depolanmasına bağlı oluşan kahverengi veya siyah lekeleri, melanini parçalayan Q-switched Nd-YAG lazer tedavi edebilmektedir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?