
Zigomatik implant tedavisi, üst çenede ileri seviyede kemik kaybı bulunan hastalar için geliştirilen özel bir implant yöntemidir. Klasik implant uygulamalarında implantlar çene kemiğine yerleştirilirken, zigomatik implantlarda implant gövdesi daha yoğun ve dayanıklı bir yapı olan elmacık kemiğine (zigoma) sabitlenir. Zigoma kemiği yüz iskeletinin stabil unsurlarından biri olduğu için bu bölgeye yerleştirilen implantlar yüksek tutuculuk sağlar ve kemik grefti gerektiren ek cerrahilere duyulan ihtiyacı azaltır. Bu nedenle zigomatik implant tedavisi, üst çene kemiği hacmi yetersiz olan hastalarda fonksiyonel ve uzun ömürlü bir çözüm sunan alternatif bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Bir Bahçeşehir diş kliniği ortamında yapılan değerlendirmelerde de görülebileceği gibi, bu tedavi özellikle doğal çene kemiğinin ileri derecede eridiği durumlarda tercih edilmektedir.
Zigomatik implant tedavisi uzun süredir ağız, diş ve çene cerrahisi alanında uygulanan gelişmiş bir yöntemdir. Son yıllarda görüntüleme teknolojilerinin ilerlemesiyle birlikte zigoma kemiğinin açısal yapısı, yoğunluğu ve implantın yönlendirilmesi gereken anatomik noktalar çok daha detaylı analiz edilebilmektedir. Bu durum cerrahi uygulamanın doğruluğunu artırırken protez planlamasını da daha öngörülebilir hâle getirir. Modern implant sistemlerinde zigomatik implantlara özel mikrotekstür yüzey dokuları geliştirilmiş olup, bu yüzeyler implantın kemikle bütünleşme sürecini destekler. Bazı implant markaları bu bölgede kullanılmak üzere daha uzun ve dayanıklı implant seçenekleri sunarken, tedavi planlamasında tercih edilen marka her zaman hastanın anatomisine ve cerrahın deneyimine göre belirlenir.
Zigomatik implantların temel aldığı anatomik yapı, yüz iskeletinin en sağlam kemiklerinden biri olan zigoma kemiğidir. Üst çene kemiği çeşitli nedenlerle incelmiş olsa bile zigoma kemiği yoğunluğunu korur. Zigomatik implantlar geleneksel implantlara kıyasla çok daha uzundur; genellikle 35 ila 55 mm aralığında olan bu implantlar, çene kemiğini geçerek zigoma kemiğine sabitlenir. Bu uzunluk implantın başlangıç stabilitesini artırır ve yükleme aşamasında önemli bir avantaj sağlar.
Cerrahi işlem sırasında implant, üst çenenin yan bölgesinden giriş yaparak sinüs boşluğunun üst kısmından ilerletilir ve zigoma kemiğine bağlanır. Bu nedenle zigomatik implant cerrahisi ileri düzey uzmanlık gerektirir ve detaylı bir planlama sürecine ihtiyaç duyar. Üç boyutlu görüntüleme işlemleri sayesinde zigoma kemiğinin açısı, genişliği ve implantın geçeceği güzergâh hassas şekilde belirlenir.
Zigomatik bölge için geliştirilen implant seçenekleri arasında Biovent, bu bölgenin yoğun yapısına uyum sağlayacak uzun implant alternatifleri sunan markalardan biridir. Ancak implant markası tercihi her zaman hastanın anatomisine, cerrahın uygulama tekniğine ve tedavinin gerektirdiği parametrelere göre belirlenir; bu nedenle marka tercihinin bir tedavi önerisi olarak değerlendirilmemesi önemlidir.
Üst çene kemiğinin zaman içinde incelmesi, özellikle uzun süre hareketli protez kullanan bireylerde sık karşılaşılan bir durumdur. Bu kemik kaybı geleneksel implant uygulamalarını zorlaştırabilir. Geleneksel implantın uygulanamadığı durumlarda kemik grefti veya sinüs lifting gibi ileri cerrahi işlemler gerekebilir. Ancak bu işlemler uzun iyileşme süresi gerektirebilir ve her hastada aynı başarı oranı elde edilemeyebilir.
Zigomatik implantların tercih edilme nedenlerinin başında kemik greftine ihtiyaç duymaması gelir. Zigoma kemiğinin doğal yoğunluğu, implantın stabilitesini artırarak tedavi sürecini hızlandırır. Bu sayede hastalar daha kısa sürede sabit proteze geçebilir. Sosyal yaşamı aksatmak istemeyen bireyler için erken yükleme imkânı önemli bir avantajdır. Ayrıca zigomatik implantlar, geleneksel implantla sabit protez yapılamayan ileri kemik kaybı vakalarında bile sabit bir üst yapı oluşturmayı mümkün kılar. Bu durum özellikle çenesinde uzun süredir diş bulunmayan ve sabit protez isteyen bireyler için önemli bir işlevsel kazanımdır.
Zigomatik implant tedavisi her hastaya uygulanmaz; bu nedenle hasta değerlendirmesi büyük önem taşır. Üst çene kemiğinde ileri düzeyde incelme bulunan, daha önce kemik grefti uygulanmış ancak istenen sonuç elde edilmemiş olan ya da sinüs boşlukları geniş bireyler bu tedaviye uygun adaylar arasında yer alır. Ayrıca uzun yıllar hareketli protez kullanmış ve sabit proteze geçmek isteyen hastalar da zigomatik implant seçeneğinden yararlanabilir.
Hastanın sistemik sağlık durumu, kemik yoğunluğu, ağız hijyeni alışkanlıkları ve protez beklentileri de tedavi planlamasında dikkate alınır. Farklı tedavi seçenekleri sunan Unludent, değerlendirme aşamasında hastaların ağız yapısını detaylı inceleyen merkezlerden biridir ve bu tür muayene süreçlerinde amaç her zaman hastanın anatomik durumunu net bir şekilde ortaya koymaktır. Bir Zeytinburnu diş kliniği değerlendirmesinde de görülebileceği gibi, zigomatik implant uygunluğu belirlenirken anatomik analiz, sağlık durumu ve protez planlaması birlikte ele alınır.
Geleneksel implantlar doğrudan çene kemiğine yerleştirilirken, zigomatik implantlar zigoma kemiğine sabitlenir. Bu nedenle kemik hacmi yetersiz olan hastalarda zigomatik implant çok daha uygulanabilir bir seçenek sunar. Zigomatik implantların uzunluğu geleneksel implantlara göre oldukça fazladır ve bu uzunluk, implantın anatomik yapılardan güvenli şekilde geçmesini sağlar.
Cerrahi zorluk seviyeleri açısından da iki tedavi arasında belirgin bir fark vardır. Zigomatik implant cerrahisi yüz anatomisiyle yakın çalışıldığından daha ileri düzey cerrahi deneyim gerektirir. Buna karşılık zigomatik implantların sağladığı yüksek stabilite, protez uygulamasının daha erken yapılmasına imkân tanıyabilir.
Zigomatik implant tedavisi kapsamlı bir planlama süreci gerektirir. Üç boyutlu görüntüleme yöntemleri zigoma kemiğinin yoğunluğunu, açılarını ve implantın geçeceği bölgeleri hassas şekilde analiz etmeyi mümkün kılar. Cerrahi işlem sonrası hastalarda geçici şişlik, basınç hissi veya ağrı görülebilir; bu belirtiler genellikle birkaç gün içinde azalır.
İyileşme sürecinde ağız hijyeninin doğru şekilde sürdürülmesi tedavinin başarısı için kritik bir faktördür. Zigomatik implantlarda kemikle kaynaşma süreci çoğu vakada hızlı ilerlediğinden erken protez uygulaması yapılabilir; ancak protez aşamasının zamanlaması tamamen hekimin değerlendirmesine bağlıdır. Hasta beklentilerinin doğru yönetilmesi tedavinin başarısında önemli bir yer tutar. Zigomatik implantlar, ileri seviyede kemik kaybı yaşayan bireylere sabit protez kullanım imkânı sağlayan gelişmiş bir tedavi yöntemidir. Ancak tedavi sonucu hastanın anatomik yapısı, ağız hijyeni alışkanlıkları ve iyileşme sürecine göre bireysel farklılıklar gösterebilir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?