Küba, artık purosuyla değil, akciğer kanseri aşısıyla anılacak

Kategori: Onkoloji Print

kuba-kanser-asiAntalya’da yapılan 1. İmmüno-Onkoloji ve Hedefe Yönelik Kanser Tedavileri Kongresi’nde konuşan Havana Moleküler İmmunuloji Merkezi (CIM) Moleküler İmmunoloji Enstitüsü İnovasyon Direktörü Luis Enrique Fernández Molina Küba’nın bundan böyle purosuyla değil akciğer kanseri aşısı ile anılacağını söyledi. İlk akciğer kanseri aşısının 2008’de ruhsatlandırıldığını, ikinci aşının da 2013’te ise yine aynı merkezde geliştirildiğini anlatan Molina, kanser alanında devam eden 10 farklı kanser aşısının çalışmalarının yapıldığına, bu çalışmaların ise hepsinin farklı faz aşamalarında olduğunu kaydetti.

İmmüno-onkoloji alanında son 30 yılda yapılan çalışmaların, immün sisteminin tümör hücrelerini tanıyabildiğini ve yok edebildiğini ya da uzun süreli kontrol altında tutabildiğini ortaya koyduğunu dile getiren Hacettepe Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve İmmuno-Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Çelik, akıllı ilaçların artık kullanıma girdiğini; söz konusu ilaçların çok önemli olduğunu ve Sağlık Bakanlığı kontrolünde belirli hastanelerde uygulama kapsamına alındığını bildirdi.

Küba, geliştirdiği akciğer kanseri aşısının onayı için FDA’ya başvurdu

İmmüno onkoloji yönteminde, vücudun kendi savunma sistemi olan “T” hücrelerinin kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Çelik, hastalığın erken dönemlerinde geliştirilecek bağışıklık sistemini kuvvetlendirici yöntemler ile birçok hastada kanserin tedavisini kökten değiştirecek gelişmelere yol açacağının öngörüldüğünü ifade etti. Kanser alanında yürütülen bilimsel çalışmalar sonucunda yeni moleküllerin elde edildiğini anlatan Prof. Dr. Çelik, “Her geçen gün yeni bilimsel gelişmelere ışık tutan tıbbi çalışmalar sonucunda, değişik tümörlerle 33 farklı ajanla savaşılacak” dedi.

Bunlardan birinin melanom, 2’sinin akciğer kanseri, üçünün meme kanseri, dördünün hematolojik kanserler, yine 4’ünün gastrointestinal kanserler ve 5’inin böbrek kanseri olmak üzere toplam 19 yeni ajanın Türkiye’de ruhsatlanmış durumda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çelik, “Diğer 14 ajan ise 2014 yılı itibariyle ruhsatlanacak olan, Türkiye’ye erken erişim programı ile gelecek olan veya henüz faz III sonuçları açıklanma aşamasında olan ilaçları oluşturmaktadır” diye konuştu.

İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!

Cilt kanserinin de tüm dünyada artış gösteren, erken tanı konduğunda tedavi imkanı olabilen, ileri evrede ise ölüm riski bulunan bir kanser türü olduğunun altını çizen Prof. Dr. Çelik, son yıllarda melanom tedavisinde kemoterapiden ziyade vücudun kendi savunma sisteminin kullanılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verildiğini ve buna yönelik tedavilerin yapıldığını dile getirdi.

“AŞI ÇALIŞMALARI FARKLI FAZ AŞAMASINDA”
Havana Moleküler İmmunuloji Merkezi (CIM) Moleküler İmmunoloji Enstitüsü İnovasyon Direktörü Luis Enrique Fernandez Molina da ülkelerinde kanserin bir numaralı ölüm nedeni olduğunu belirterek, bu alanda çalışmalara ağırlık verdiklerini söyledi. Molina, Küba’da, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tavsiyeleri doğrultusunda geniş kapsamlı ulusal bir planın yürürlüğe konulduğunu ve akciğer kanserinde aşı çalışmalarının yapıldığını anlattı. “Kanser alanında devam eden 10 farklı kanser aşısının çalışmalarının yapıldığına” dikkati çeken Molina, bunların hepsinin farklı faz aşamalarında olduğunu bildirdi.

Molina, yürütülen çalışmaların tamamen yenilikçi çalışmalar olduğuna işaret ederek, aşı çalışmalarına dünyanın farklı yerlerinden de katılım olduğunu ve takip edildiğini belirtti. Molina, çalışmaların yürütülmesinde kar değil, hastaların sağ kalım ve yaşam kalitesini artırmayı hedeflediklerini, bu nedenle de aşı çalışmalarına ağırlık verdiklerini dile getirdi. Küba’daki tüm kliniklerde ilacın ücretsiz olarak kullanımda bulunduğunu aktaran Molina, “Peru bu konuda Küba hükümeti ile görüşmeye başlayan ilk ülke oldu. ABD’de ise ilacın yalnız klinik çalışmalar için kullanımı mümkün” diye konuştu.

Kanser tedavisinde aşı dönemi başlıyor!

METASTATİK BÖBREK KANSERİNDE YAŞAM SÜRESİ ARTTI
Texas Oncology-Baylor Charles A. Sammons Cancer Center’dan ABD’li bilim insanı Prof. Dr. Thomas Hutson ise kanser tedavisinde geleceğin artık immüno-onkoloji ve hedefe yönelik tedavi olduğunu söyledi. Kanser alanında hedefe yönelik tedaviye ilk olarak lösemide başlandığını ifade eden Hutson, kolon, meme, akciğer, böbrek ve melanomlarda önemli başarılar elde edildiğini söyledi.

Böbrek kanserinin geçmişte tedavi başarısının kötü olduğunu, yeni geliştirilen hedefe yönelik tedaviler ile böbrek kanseri ile mücadele edildiğini bildirdi. 2005 yılından bu yana yeni tedaviler geliştirildiğini, hastaların yüzde 80’inden yanıt alındığını belirten Hutson, yeni ajanların tümörü yok etmediğini ancak yaşam süresini ve hayat kalitesini artırdığını dile getirdi. Hutson, yayılım gösteren böbrek kanseri hastalarında önceleri en fazla bir yıl olan yaşam süresinin, yeni ajanların uygulanmasıyla birlikte 3-5 yıla çıktığını kaydetti.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla