Dünya Sağlık Örgütü, antibiyotik direncini insanlığın karşı karşıya olduğu en öneli küresel halk sağlığı sorunlarından birisi olarak tanımlıyor. İlaca dirençli bakteriler yaygınlaştıkça yarattıkları risklerin boyutu da büyüyor. Öte yandan bu mikroplarla mücadele etmek için kullanabileceğimiz güçlü antibiyotiklerin sayısı da hızla azalıyor. Ancak yeni keşfedilen bir antibiyotik türü ‘süper mikroplar’ ile mücadelede etkili bir çözüme dünüşebilir. Cell Dergisinde yeni yayımlanan bir araştırmanın sonuçlarına göre, Eleftheria terrae adlı toprak bakterisinden üretilen yeni bir antibiyotik türü çok dirençli bakterilere karşı bile çok etkili oldu.
Bonn Üniversitesi’nden araştırmacılar, Alman, Hollandalı ve Amerikan kurumlarıyla işbirliği yaparak, yürüttükleri araştırmada bir toprak bakterisi türünden elde ettikleri Clovibactin adlı yeni antibiyotiğin ilaca dirençli bakterilere karşı çok etkili olduğunu duyurdular.
Antibiyotik dirençli bakterilerin hızla artması nedeniyle yeni nesil antibiyotik keşfinin hayati önemde olduğunu belirten çalışmanın baş yazarı ve Bonn Üniversitesi Farmasötik Mikrobiyoloji Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Tanja Schneider, yeni keşfedilen Clovibactin‘in bakteri hücre duvarının çok sayıda temel bileşenini hedef aldığını söyleyen Prof. Dr. Tanja Schneider, ”Bu yapıya bağlandığında, koruyucu bariyerler oluşturur ve bakterinin dış koruyucu katmanını yok eden enzimleri salmasına neden olur.
Antibiyotik direncini önlemek için tedaviye bilimsel veri sağlanarak çözüm aranmalı
Bu keşif, antibiyotik geliştirmede kültüre edilmemiş yeni bakterini ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Clovibactin’in izolasyonu, daha önce ‘kültüre edilemez’ denilen bakterileri yetiştiren devrim niteliğinde bir teknik olan iCHip cihazı sayesinde mümkün oldu” diyor.
Prof. Dr. Schneider ve ekibi, yeni antibiyotik adayları için bakterilerin doğal çeşitliliğini araştırmanın devasa bir potansiyel sahip olduğuna inanıyor. Ancak, bu önemli ilerlemeye rağmen, Prof. Schneider, Clovibactin’in kullanıma girebilmesi için tüm tüm yeni ilaç adayları gibi aşması gereken uzun bir süreç olduğunu da hatırlatıyor.
Yeni antibiyotiğin etki mekanizması hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Schneider, şu bilgileri paylaşıyor: ”Clovibactin, bakteri duvarlarına kendini bağlama şekliyle eşsiz bir özelliğe sahip. Bakterilerde bulunan pirofosfat gruplarını hedef alıyor. Bu karmaşık bağlanma sürecinin keşfi daha önce Utrecht Üniversitesi’ndeki Prof. Markus Weingarth’ın ekibi tarafından yapılmıştı. Katı hal NMR spektroskopisi gibi ileri teknikleri kullanarak, Clovibactin’in bakteriyel hedefleriyle nasıl etkileşimde bulunduğuna dair detaylı bir resim çizdiler. Clovibactin, bakteri yapısını kafesi andıran bir şekilde sıkıca sarıyor.”
Temel olarak, Clovibactin, hastanelerde sıkça bulunan ve MRSA gibi hastalıklara neden olan gram-pozitif bakterilere karşı çok etlili olduğunu belirten Prof. Schneider, ”Ayrıca milyonlarca kişiyi etkileyen tüberküloza neden olan mikropları çok hızlı yok edebiliyor. Bakterilerin Clovibactin’e karşı kolayca direnç geliştiremeyeceklerinden oldukça eminiz. Bunun nedeni Clovibactin’in bakterilerin çok temel bir kısmını hedef alıyor olmasıdır. Bu nedenle bakterinin bunu değiştirmesi neredeyse imkansız. Dolayısı ile Clovibactin’e kaşı direnç gelişme olasılığının pek mümkün olmadığını düşünüyoruz” diyor.
Antimikrobiyal direnç giderek artan bir sorun ve toplumsal mücadele gerekli
Fakat Clovibactin’in etkinliği bununla sınırlı değil. Bağlandığında, sadece sıkıca sarılmakla kalmıyor, aynı zamanda bakteriyel hedeflerine de daha fazla zarar verir. Ayrıca, bakteriler Clovibactin ile karşılaştığında, koruyucu katmanlarını etkili bir şekilde kendi kendilerini yok eden enzimleri salmaya başlar.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- An antibiotic from an uncultured bacterium binds to an immutable target2- Researchers decode new antibiotic3- Clovibactin: New Antibiotic Discovery Offers Hope Against SuperbugsYAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?