Çocukluk çağı kanserlerinde başarı oranları artmaya devam ediyor

Yazan Hüseyin Kandemir
14 Ağustos 2013   |    24 Eylül 2022    |   Kategori: Onkoloji, Pediatri Print

Uzmanlaşmış merkezler başarı için hayati değere sahip! Türkiye’nin çocuk onkolojisi alanında bilgi birikimi ve altyapı açısından dünyada çok iyi bir yere geldiğini söyleyen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Kantar, bu gruptaki kanserlerde tedavi başarısının %80’lerin üzerine çıktığını dile getirdi. Lösemi ve lenfoma gibi çocukluk çağı kanserlerinde sağlanan başarının pek çok nedeni bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Kantar, ile 20 Ulusal Kanser Kongresi’nde bu alandaki tedaviler ve gelecek perspektifleri üzerine konuştuk.

ONCOLife: Çocukluk çağı kanserlerinin Türkiye’deki durumu ve dağılımı nasıl?

mehmet-kantar

Prof. Dr. Kantar: Buradaki tedavi başarısı erişkin onkolojiden çok daha yüksek. Çocuk kanserleri çok farklı; örneğin en sık (% 30-35) lösemilerle karşılaşıyoruz. Arkasından lenfoma türü lenf bezi kanserleri geliyor. Onun da lenfoma ve non-hoçkin dediğimiz iki farklı tipi var. Bunun dışında üçüncü sırada beyin tümörlerini görülüyor. Arkasından sadece çocuklara özgü olan nöroblastom denilen, daha çok karında olan tümörler görülüyor. Ya da böbrekten köken alan virüs tümörü dediğimiz tümörler söz konusu.

ONCOLife: Bu gruplardaki kanserlerin Türkiye’deki prevalansı nasıl? 

Prof. Dr. Kantar: Ülkemizde Sağlık Bakanlığı 2008 yılında, bu alanda prevalans değil ama bir insidans rakımı verdi. Her sene ülkemizde 15 yaş altında 1 milyon çocuk ve ergenden 120 tanesinde kanser gelişiyor. Genel tahminlere bakıldığında Türkiye’de her yıl 15 yaş altında 2400 kişide kanser geliştiği düşünülüyor. Bakanlığın kendi kayıt sistemi var ayrıca bizimde online bir veri tabanımız bulunuyor. Her merkezde tedavi edilen tüm kanser olguları kemoterapi görsün, görmesin, ameliyat yapılsın, yapılmasın, mutlaka o merkez tarafından sisteme giriliyor. Veri tabanımızın geçmişi on yıla yaklaştı.

Lösemide doğru tutum tedavi kadar etkili! Çocuk kanserleri için öneriler

Tedavideki başarı oranlarına baktığımızda lösemilerde çok yüksek olduğunu görmekteyiz. Lösemilerde ALL ve AML denilen iki tipi var. ALL tipinde başarı oranları, % 80-85’lere kadar çıkıyor. Artık, lösemi gerçekten tedavi edilebilir bir hastalık haline geldi. Yüksek riski olmayan bir lösemide kemik iliği nakli yapılması gerekmiyor. Lösemi tekrar ederse belki kemik iliği nakli düşünülebilir. İkinci grupta gördüğümüz, lenfoma türü lenf bezi kanserlerinde ise başarı oranları daha da artıyor. Örneğin Hoçkin lenfoma da % 80-85’in üzerinde. Erken evre bir Hoçkin lenfoma da başarı % 95’lere kadar çıkabiliyor. Keza non-hoçkin lenfomanın daha sık görülen grubunda ise başarı ileri evrelerde bile % 70-75’lere yaklaşmış durumdadır. Bu çocuk onkoloji için büyük başarıdır.

Türkiye’nin bilgi ve teknoloji olanaklarına baktığımızda yapılanmanın çok iyi olduğu görülüyor. Hekim, kalifiye eleman, onkoloji hemşireliği açısından yapılanma oldukça iyi bir yerdeyiz. Ayrıca, iyi radyoterapi merkezlerimizin olduğu bir gerçek. Yine kan ve cerrahi merkezleri de çok iyi çalışıyor. Ekip çalışması başlığı altında bütün büyük hastanelerde konseyler var. Onkolojiyle ilgili bütün doktorlar bir araya gelip tartışarak hastanın tedavisine karar veriyorlar.

Çocuklarda sık görülen kanserler ve en önemli 8 kanser belirtisi

ONCOLife: Bu alanda kullanıma yeni giren ilaçların ve organizasyon yapısının başarıya etkisi nasıl oldu?

Prof. Dr. Kantar: Yeni tedaviler kadar merkezlerin niteliği ve organizasyon yapısı da tedavide çok önemli bir işleve sahiptir. Dünyanın en iyi tedavi protokolü elinizde olsun, siz o yoğun tedavi protokolünü eğer (ki bu alanda başarıyı arttıran en önemli konu yoğun dozlardır) iyi yapılanmış merkezlerde uygulayamıyorsanız istediğiniz hedefe ulaşamazsınız. Hastaya kemoterapi vermek maharet değil, sonradan ortaya çıkabilecek yan etkileri göğüsleyebilecek bilginiz, birikiminiz, alt yapınız, hekiminiz ve yoğun bakımınız yoksa yeterince başarılı olamazsınız.

Yetkin ve uzmanlaşmış merkezler tedavi başarısını etkiler

Tedavi sürecinde hastalarda pek çok ciddi sorunlar oluşabiliyor. Bu nedenle hastaların takibi ve zamanında müdahale edilmesi hayati değere sahiptir. Çünkü tedavide sadece kanser hücreleri ölmüyor, vücudun sağlıklı hücreleri de ölüyor. Hastanın saçlar dökülüyor, ağızda yaralar çıkıyor, kan hücreleri sayısı düşüyor ve hasta enfeksiyonlara açık hale gelebiliyor. Çocuğun kendi bedeninde bulunan bakteriler bile bu tür durumlarda ciddi bir risk haline gelebiliyorlar.

Lösemi hastalarına psikolojik destek, tedaviyi olumlu etkiliyor

Siz bu enfeksiyonları çok iyi tedavi etmezseniz, kan gerektiği zaman kan merkeziniz trombosit veremezse, eritrosit gibi ürünleri hazırlayıp zamanında size sunmaz ise, yada iyi bir yoğun bakım üniteniz yok ise gerekli durumlarda bu hastalara etkili müdahale yapamazsınız. Dolayısıyla bu olanak ve altyapıların olmadığı yerlerde kanser tedavisi yapmanın çok fazlam anlamı da bulunmuyor. Dolayısıyla kanser tedavisinin son derece özelleşmiş yerlerde, onkolog ve hematologların gözetimi altında yapılmak zorundadır.

ONCOLife: Çocukluk çağında kanser yaşayan çocukların adelosan, yetişkinlik döneminde takibinin önemine işaret eden veriler var; özellikle kardiyovasküler risklerin arttığı ve farklı kanser türlerinin gelişebileceğine dair… Bu hastaların takibi konusunda ne tür protokoller var? Türkiye’de hastalar bu tür risklere karşı takip edilebiliyor mu?
losev-cocuk-kanserProf. Dr. Kantar: Bu gerçekten çok önemli bir konu, benim kişisel olarak kalpte oluşan yan etkilerle ilgili araştırmalarım var. Gerçekte hiçbir bulgu vermeden, sadece laboratuvar tetkikleriyle ortaya konulabilen kalp değişiklikleri söz konusu. Kullanmak zorunda olduğumuz bazı ilaçların erken ya da geç dönemde kalp üzerinde ciddi etkileri olabiliyor. Geçirilen ameliyatlar, verilen radyoterapiler, kemoterapi ilaçlarının yan etkileri ileri dönemlerde farklı sorunlara neden olabiliyor. Bu nedenle hastaların çok uzun dönemler boyunca bu tür risklere karşı takip edilmesi ve hastanın bilgilendirilmesi gerekiyor. Bunlar aslında ulusal düzeyde düşünülmesi ve planlanması gereken sorunlar.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

1 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
M G
M G
6 yıl önce

Lösemi kesinlikle ölümcül bir hastalıtır. Öyle %90 başarısı falan da yoktur. Virüs be bakterilerin evrim geçirmesiyle başarı orano %20′ lerden %10’lara gerilemiştir. Sağlık bakanlığına yalvarıyorum. Lütfen lösemi hastalığına yakalanıp 10 yıl yaşayanların istatistiği yapılsın. Çünkü ölümcül vakalarda twdavi 5 yıl sürüyor, uzun yaşam süresi de 5 yıl kabul ediliyor. Böylece… Devamını oku »

Araç çubuğuna atla