
Genç Birikim Derneği’nin organizasyonuyla geleneksel hale gelen “Uluslararası Onkoloji Günleri’nin 12.’si bu yıl “Birlikte İyiyiz” mottosuyla gerçekleştirildi. Muş Alparslan Üniversitesi 1071 Malazgirt Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe, 18 farklı ülkeden akademisyenler, sivil toplum gönüllüleri, onkoloji alanında çalışan profesyoneller ve kanseri atlatmış bireyler olmak üzere yaklaşık 400 kişi katıldı. Etkinlik kapsamında düzenlenen panellerde kanser sonrası dönemde düzenli kontrollerin, sağlıklı beslenmenin ve aktif yaşamın önemine dikkati çeken uzmanlar, ruhsal desteğin kanserle mücadelede en az fiziksel tedavi kadar önemli olduğuna değindi.
Muş’ta düzenlenen Onkoloji Günleri kapsamında açılış konuşmasını yapan Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce, gençlerde kanser vakalarının artışına dikkat çekti. Kanserle mücadelesine 20 yaşında hastalığa yakalanmasıyla başladığını belirten Yüce, “Ben 1999’da yumuşak doku kanseri tanısı aldım. O yıllarda onkoloji bu kadar gelişmemişti, Türkiye’de sadece 25 onkolog vardı. Henüz 20 yaşındaydım, bir yaşından küçük bir çocuğum vardı. Ölüme kadar her şeyi düşünüyordum ama çocuğuma kim bakacak diye bununla baş edemiyordum. Yaklaşık üç yıl kemoterapi ve radyoterapi gördüm. Bugün geldiğimiz noktada ise tıp ve onkoloji alanı o kadar gelişti ki artık ülkemiz sayılı ülkeler arasında bu anlamda” dedi.

Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce
Tedavi süreci sonrasında 2004’te Onkoloji Hastaları Yardımlaşma ve Sevgi Derneği’ni, 2006’da ise Genç Birikim Derneği’ni kuran Yüce, özellikle genç kanser hastalarına destek olmayı hedeflediklerini belirterek, “Bir gençlik derneği nasıl olur da kanserle mücadele eder diye soranlar oldu. Ama ben 20 yaşındayken kanseri yaşadım, bu psikolojiyi biliyorum. Bu yüzden gençleri bilinçlendirmek ve genç kanser hastalarına destek olmak için derneği kurduk. Zaman zaman bu amaç sorgulansa da bugün geldiğimiz noktada, bu alandaki bilimsel çalışmalar ve artan farkındalık, yıllar önce attığımız adımların ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
O yıllarda internetin yaygın olmaması nedeniyle hastalığı hakkında daha fazla bilgi edinmek amacıyla araştırmalarını hastane kütüphanesinden fotokopi çekerek sürdüren Yüce, yalnızca Türkiye’deki kaynaklarla yetinmeyerek İngiltere Başbakanı Tony Blair’e yazdığı mektup sayesinde bir çocuk kanseri derneğiyle temas kurdu. Benzer şekilde Amerika’da kurulan hasta yakınları dernekleriyle iletişime geçen Yüce, sivil toplum deneyimlerini inceledi. Tüm bu adımları ise İngilizce bilmeden, sınırlı imkanlarla gerçekleştirdi. “Bugün elimizde çok daha iyi fırsatlar var. Biz çok daha iyisini yapabiliriz” diyen Yüce, özellikle gençlere bu alanda daha aktif olmaları çağrısında bulundu.
Türkiye’deki ve dünyadaki onkoloji alanında son yıllarda kaydedilen gelişmeleri yakından takip ettiğini vurgulayan Yüce, geçtiğimiz yıl Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO) Kongresi’ne katıldıklarını ve burada gençlerde kanserin artış nedenlerine ilişkin sunumların yer aldığını hatırlatarak, uluslararası alanda da genç yaş kanserlerinin gündemde olduğu bilgisini verdi.
Prof. Dr. Murat Gültekin: HPV Aşısı Her Yaşta Korur, Bulaşmayı Azaltır ve Nüksü Önler
Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce, Türkiye’de uygulanan kanser tedavilerinin artık dünya standartlarına ulaştığını dile getirerek, “Bugün Türkiye’de uygulanan birçok tedavi protokolü, yurt dışındaki gelişmiş merkezlerle aynı düzeyde. Burada sunulan tedaviye, dünyanın en iyi ülkelerine dahi gitsek benzer yöntemlerle ve aynı protokollerle ulaşmamız mümkün. Bunun da en büyük nedeni, kendi ülkemizin bilim insanlarının gerçekten kendilerini geliştirmesi ve bilime açık olmaları ve bu konuda özveriyle çalışıyor olmaları. Bu, biz hastalar için de bulamayacağımız eşsiz bir fırsat” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de kanser hastalarına yönelik çalışan sivil toplum kuruluşlarının sayıca az olmasına rağmen etkili faaliyetler yürüttüğünü vurgulayan Yüce, “İstanbul, Bursa ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde güçlü çalışmalar yapılıyor. Ancak ne yazık ki birçok hasta, tedavi sürecinin ardından mücadeleyi bırakıyor. Oysa birlikte yol almaya devam etmeliyiz. Her birimiz, başka bir hastanın hayatında moral ve umut kaynağı olabiliriz” dedi.
Geçmişte sınırlı imkânlarla yürüttüğü çalışmaları hatırlatarak, bugün teknolojik ve bilgiye erişim olanaklarının çok daha genişlediğine dikkat çeken Yüce, özellikle genç bireyleri toplumsal sorumluluk projelerine dahil olmaya davet etti. “Biz, kısıtlı imkânlarla elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Şimdi gençler, teknolojiyle, bilgiyle, iletişimle donanımlı. Bu avantajları hastalar için toplum için kullanmalılar. Çünkü mücadele hâlâ devam ediyor” dedi.
Yüce, konuşmasının sonunda salonda bulunanlara bir çağrıda bulundu: “Hepimiz birinin hayatında bir ışık olabiliriz. Maddi katkı olmasa bile bir moral, bir tebessüm, bir telefon bile yeter bazen. Gençsiniz, üretkensiniz, sizler de geleceğin vicdanısınız. Bugün bu konuşmayı dinlediyseniz kendi çevrenizde fark yaratmak için bir adım atın lütfen.”
Prof. Dr. Umut Demirci: Kanser hastaları yeni ve etkili tedavilere ulaşmak istiyor
Kanserin günümüzde çok önemli bir halk sağlığı sorunu hâline geldiğine dikkat çeken Genç Birikim Derneği Bilim Kurulu Üyesi ve Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Özlem Er ise, yaptığı konuşmada dünya genelinde her yıl yaklaşık 20 milyon kişinin kanser tanısı aldığını, Türkiye’de ise bu sayının 300.000’in üzerinde olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Er, tanı alan hasta sayısındaki artışa ek olarak, sağ kalım oranlarının yükselmesi ve yaşam kalitesinin artması ile birlikte kanserin artık çok daha kapsamlı bir halk sağlığı gündemi oluşturduğunu vurguladı.
Kanser tanısının her zaman olumsuz bir durum olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Er, “Kanseri yalnızca bir hastalık olarak değil, sağlıklı yaşama geçiş için bir ön hazırlık dönemi olarak değerlendiriyoruz. Bu süreci bir yaşam biçimi hâline getiriyoruz” dedi. Bu yaklaşımın, hastalara hem psikolojik hem de fiziksel olarak daha güçlü bir destek sunduğunu ifade eden Er, modern onkoloji anlayışında multidisipliner yaklaşımın önemine dikkat çekti. Kongrenin bilimsel katkısına da değinen Prof. Dr. Özlem Er, cerrahlar ve farklı disiplinlerden uzmanların iki gün boyunca bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaşacağını söyledi.
Genç Birikim Derneği Bilim Kurulu Üyesi ve Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Özlem Sönmez, 12. Uluslararası Onkoloji Günleri kapsamında yaptığı açılış konuşmasında, kanserle mücadelede bilgiye, dayanışmaya ve sevgiye vurgu yaptı. Prof. Dr. Sönmez, kanser tedavisinde güncel gelişmelerin ve yeniliklerin paylaşılacağı bu etkinliğin, sağlık alanındaki bilgi birikimini artırmayı hedeflediğini ifade ederek, “Kanserin en önemli ilacı bilgi, dayanışma ve sevgidir. Bilmediğimiz şeylerden korkarız. Artık kanserden korkmuyoruz çünkü çok çalışıyoruz, çok şey biliyoruz ve bilmeye devam ediyoruz” dedi. Sönmez, Türkiye’de onkoloji alanındaki gelişmelerin hızla ilerlediğini ve tıbbi onkoloji uzmanlarının ülkenin dört bir yanında aktif olarak görev yaptığını belirtti.
Etkinlik kapsamında, kanserle ilgili toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla bir farkındalık yürüyüşü hayata geçirildi. Muş Belediyesi önünde bir araya gelen katılımcılar, İstasyon Caddesi üzerinden Millet Bahçesi’ne kadar ilerledi. Yürüyüş esnasında katılımcılar çeşitli şarkılar eşliğinde pankartlar taşıyarak kanserle mücadelede erken tanı, psikososyal destek ve yaşam kalitesine dikkat çeken mesajlar verdi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?