Koç: SGK, yurt dışından ilaç getirecek ve ruhsatlandırma süreci hızlanacak

Yazan Hatice Pala Kaya
Kategori: Sağlık Gündemi, Üye Yazıları Print

orhan-koc-sgkTürkiye’de kanser ilaçlarına erişim sıkıntısı bulunmadığını söyleyen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Yardımcısı Orhan Koç, Medikal Akademi’ye yaptığı açıklamada yeni dönemde SGK’nın yurt dışından ilaç getirmeye başlayacağını vurguladı. İlaç alımına yönelik yeni uygulamalar hakkında bilgi veren Orhan Koç, “SGK, TEB’in yürüttüğü yurt dışından ilaç getirme uygulamasını, 2016 son çeyreğinden itibaren üstüne alacak. TEB’in yetkisi sürecek ama SGK’nın hedefi yüzde 90’lara kadar payı üstlenmek olacak. İnceleme safhasındaki yeni ilaçlara “erken erişim” için araştırmaya katılım uygulaması da hızlanacak” dedi.

İlaç ruhsatlandırma süreçlerinin artık hızlandırılacağını dile getiren SGK Başkan Yardımcısı Koç, “Böylece yurt dışından getirilmekte olan ilaçların sayısı azaltılacak. Bu ilaçlar toplam ilaç giderinin %7’sini oluşturuyor. SGK, “alternatif geri ödeme” modelini hepatit C ilaçları için başlatacak. Birden fazla şirket ile kamu alıcı kurumu SGK arasında fiyat açıklanmayan sözleşme ve doğrudan faturayı içeren bu düzenleme, tıbbi cihaz ve sarf malzemelerine de yaygınlaştırılacak” dedi.

İlaç, tıbbi cihaz ve sarf malzemelerine yönelik kapsamlı düzenlemeler yapacaklarını belirten SGK Başkan Yardımcısı Koç, yeni dönemde çok sayıda önemli düzenlemeye imza atacaklarını dile getirdi. Pek çok önemli başlıkta yapacakları düzenlemelerle ilgili Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’ya açıklamalarda bulunan Orhan Koç, SGK’nın yurt dışından ilaç getirmeye başlayacağını, yurt içi veya yurt dışı ilaçlar için ilgili firmalarla ilaç fiyatlarının gizlendiği sözleşme yönteminin de işlerlik kazanacağını söyledi.

orhan-koc-sgk2

Şu anda dünyada bir kanser için bulunmuş bir ilaç var da biz onu ödemiyor muyuz? Böyle bir ilaç yok. Dünyada kanser tedavisinde kullanılan, FDA onayı almış, EMA onayı almış, bilimselliği kanıtlanmış olup da Türkiye’de geri ödeme listesinde olmayan tek bir ilaç yok. Bunu çok iddialı olarak söylüyoruz. Henüz daha klinik araştırma safhasında olup, faz II, faz III safhasında olup ve yine de klinik çalışmalarda etkinliği gösterilmiş olan ilaçlarda dahil, nadir hastalıklarda bilim komisyonunun kararı ile kendi yurtdışı ilaç listemize alıp da ödediğimiz ilaçlar dahi var” diyen Op. Dr. Orhan Koç, Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’nın sorularını yanıtladı.

– Yurt dışından getirilen ilaçlar konusunda hukuki boyutu da olan bir tartışma uzunca süredir devam ediyor. SGK’nın bu konudaki yaklaşımı nedir?

Op. Dr. Orhan Koç: Yurtdışından getirdiğimiz, geri ödemesini sağladığımız 697 ilaç var. Bunların 148 tanesi kanser ilacı. Kanser tedavisinde kullanılıyor fakat Türkiye’de henüz ruhsatı yok ama biz bunları geri ödeme kapsamına aldık. Bunların dışında kalan nadir hastalıklara yönelik ilaçlar var. Hastalar bu ilaçları ömür boyu kullanıyor. Maliyetleri çok yüksek ilaçlar ama bilimselliği olan bu ilaçların hepsini ödüyoruz. Yeni çıkan ilaçlar da varsa, onları da tekrar değerlendirip komisyonlarda, ödeme listesine alıyoruz. Bu çok dinamik bir süreç.

ASOS sistemi ile ambulanslar yoldayken hasta bilgileri doktora ulaşacak

İddiayla söyleyebiliriz ki, “Her ülkenin geri ödemesinde olup, kanser tedavisinde kullanılan bir ilaç var da Türkiye’de ödenmiyor… Böyle bir ilaç yok!” Ayrıca, bahsettiğim 697 ilacın hangi ülkelerde geri ödemesi var, hangilerinde yok o konuyu da çalışıyoruz. Kamuoyuna da bilgi vermek istiyoruz. Çünkü SGK gerçekten çok geniş bir yelpazede hizmet veriyor. Vatandaşlarımızın tedavisi ile ilgili bütün imkânları seferber ediyor. Bazı ülkelerde, birden fazla geri ödeme kurumu olduğu için ayrıntılı bir çalışma yapmak gerekiyor.

– İlaç tedarik sürecinde Türk Eczacıları Birliği (TEB) sistemi uygulanıyor ama başka istekliler de oluyor, bu konuda yaklaşım nedir?

Op. Dr. Orhan Koç: Sosyal Güvenlik Kurumu, TEB ile yaptığı sözleşme doğrultusunda bu ilaçları yurtdışından getirtiyor. Vatandaşın evlerine kadar servis ettiriyor. Yakında bu ilaçları biz SGK olarak getirmeye başlayacağız. Bu ilaçlar vatandaşımız için özel sipariştir, özel kuryelerle getiriliyor. Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda karar alındı. SGK olarak yurt dışından ilaçların getirilmesi sağlanacak. Biz de çalışmalarımızı başlattık. Ankara’da bir Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi; İstanbul’da da bir birim kurarak iki yerden bu ilaçların getirilmesi konusunda çalışmalarımızı başlattık.

– Yurt dışından getirilen ilaçların maliyeti hakkında bilgi verir misiniz?

Op. Dr. Orhan Koç: Yurtdışından getirilen ilaçlar son on yılda çok ciddi bir ciroya yükseldi. Geçen yıl 1.4 milyar TL’lik ilaç alındı. Toplam ilaç bütçemizin yaklaşık yüzde 7’si yurtdışından gelen ilaçları oluşturuyor. Türkiye’deki ilaç bütçesinin yüzde 7’sini biz yurtdışından getiriyoruz. Bunlar da az önce bahsettiğimiz kanser hastaları ve nadir hastalıklar dediğimiz hastalıklar.

– Tedarik süreci dışında, yurt dışından doğrudan ilaç alımını azaltmak için ne gibi tedbirler planlıyorsunuz?

Op. Dr. Orhan Koç: Bu alanda üç ayrı tedbir geliştirdik.

1) Ruhsat başvurusu olanları hızlandırmak ve hemen ruhsatlarını alabilmeleri için Sağlık Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz. Bu ilaçları normal ruhsatlı, eczanelerden erişilebilir hale getirmek yönünde çalışıyoruz.

Prof. Dr. Ünal: Hasta ve sağlık çalışanı güvenliği için farkındalık yaratmak istiyoruz

2) Yurtdışından gelen bu ilaçların uygun olanları klinik çalışmaya açılması veya erken erişim programlarına açılması yönünde çalışıyoruz. Yani, bilimsel anlamdaki rolünü, kanıtını, değerini biraz daha izleyebilme ve zaman kazanmak amaçlı bir yaklaşım.

Bu da Sağlık Bakanlığı tarafından erken erişim programları ile yapılıyor. Biz de bunu destekliyoruz. Ortak bir komisyonla daha da geliştirmek amacındayız. Klinik araştırmadan kastımız “erken erişim” programıdır. Halen var olan bir uygulama. Detayı şöyle: Türkiye’de henüz ruhsatı yok ama ilacı getirmişsiniz. Sağlık Bakanlığı’na başvuruyorsunuz, “Biz 300 vakaya erken erişimle ilacı ücretsiz verelim” diyorsunuz. Bir nevi bilimsel çalışma da yapılmış oluyor. Ama bu ilaç zaten, onaylı bir ilaç. Böylece ilaca erken ulaşılıyor.

3) Üçüncüsü de biraz önce anlattığım, ilacın SGK tarafından getirilmesi.

– TEB ile protokol sona erdirilecek mi?

Op. Dr. Orhan Koç: TEB yine ilaç getirebilir. Çünkü özel sigortalar gibi SGK ile anlaşması olmayan kuruluşlar var. Onların ihtiyaçlarını da karşılamak için TEB çalışabilir. Sadece bununla kısıtlama yapmak istemiyoruz, yine sistemi riski minimize etmek için çift kuruluşla götürmek doğru olabilir.

Biz SGK olarak volümü daha yüksek, daha çok erişimi sağlanması gereken ilaçlar üzerine yoğunlaşmak istiyoruz. Süreç içinde biz (SGK) getirilen ilaçların yüzde 90’ınına yakınını kısa sürede bizim üzerimizden getirmeyi sağlayacağız.
2016 yılının son çeyreğinde yurtdışından gelen ilaçları Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından getirmeye başlayacağız.  TEB zaten bunu bizim adımıza yapıyor. Şu ana kadar TEB ile olan protokolümüzde TEB’e diyorduk biz, çünkü kanunen iki kişi yapabilir bunu. Bir; bir TEB, bir de kamu. Başka kimse yapamaz.

– Bu ilaçların maliyeti tartışma konusu yapılıyor?

Op. Dr. Orhan Koç: Evet, bu bir tartışma konusu. Biz bu konuda, ciddi manada çalışmalar yaptık ve “Alternatif Geri Ödeme Komisyonu” kurduk. Bu komisyonda yurtdışından gelen ilaçları veya yurtiçinde olup da pahalı olan ilaçları da değerlendirip, ciddi manada iskonto alıyoruz. Bu uygulamayı da yaparak, buradaki bütçeyi sürdürülebilir hale getirmemiz lazım. Çünkü yetim ilaçların, nadir hastalıkların süreç içerisinde yükleri artacaktır, kanser yükü arttığı gibi. Bunlardaki finansal sürdürülebilirlik noktasında da alternatif geri ödemede fiyat gizliliği sağlayarak ciddi manada iskonto almaya çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız hızla devam ediyor. Yakında da 3-5 ilacımız daha alternatif geri ödemede fiyat indirimine gidecek.

– Yine maliyetler bağlamında gündemde olan “Alternatif Geri Ödeme Programı” hakkında bilgi verir misiniz, yeni bir yaklaşım olacak?

Op. Dr. Orhan Koç: Alternatif geri ödeme ile ilgili de şunu açıklayayım. Alternatif geri ödeme, Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Alternatif Geri Ödeme Yönetmeliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilmiş bir görevdir. Burada ilgili bakanlıklar olarak; Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Sağlık Bakanlığı temsilcileri görev almıştır. Burada biz gerek tıbbi cihazda gerek ilaçta, piyasa fiyatı belli ve bize vermiş olduğu iskonto oranını gizlemek kaydıyla bir gizlilik anlaşması yapıyoruz. Bunu her ülke yapıyor aslında. Bir ülkede ilaç fiyatı 100 TL ilan ediliyor ama bu liste fiyatı. Belki de alternatif geri ödeme modeli ile 20 TL’ye alıyorlar.

Türkiye ilaç fiyatları açısından başka ülkeler tarafından referans alınan bir ülke. Bizim aldığımız iskontolar, fiyatlar biliniyor. Bu nedenle, Türkiye’de eczaneye giriş fiyatı bilindiği için bazı ilaç firmaları sisteme girmek istemiyor. İlaç firmaları böyle durumlarda “alternatif modele ” geliyorlar.  Alternatif modelde mevcut süreçlerin dışında bir süreç işliyor. Bize vermiş olduğu indirimleri gizliyoruz. Sadece firma ve komisyon üyeleri biliyor. İlaç firması da faturayı doğrudan SGK’ya kesiyor.

– Yakın zamanda bu kapsamda bir uygulama olacak mı?

Op. Dr. Orhan Koç: Alternatif geri ödemede ilk hizmeti hepatit C ilaçlarında yaptık. Son aşamaya geldik, firmalarla görüştük. Karar aşamasındayız. İlgili teknik çalışmalar ve onaylarımızı alınca, hepatit C ilaçlarını vatandaşımızın hizmetine Alternatif Geri Ödeme Modeli kapsamında vermeye başlayacağız.  Hepatit C hastaları iki ilaçla tedavi ediliyor. Bu tedavide yüzde 60 etkinlik var ve hastalar karaciğer sirozuna gidebiliyor, hatta organ nakli gerekli hale gelebiliyor. Oysa yeni bir tedavi var ve etkinliği yüzde 98’e ulaşıyor.

Yeni tedavinin bir hasta için maliyeti 90 bin ile 120 bin TL arasında değişiyor. Biz bakıyoruz on binlerce hastamız var. Doğrudan geri ödemeye alsak, ilaç bütçemizin yüzde 20’sine yakınını ayırmamız gerekecek. O zaman ne yapıyoruz? Alternatif geri ödemeye davet ediyoruz. Burada gizlilik anlaşması ile belirli bir sayı garantili anlaşma yapıyoruz. “Üç yılda şu kadar hasta” gibi yıl ve hasta garantisi veriyoruz. Firma da daha makul ve bizim açımızdan uygun, hastamızın erişebileceği bir fiyat taahhüt ediyor.

– Başka ilaçlar için de uygulanacak mı?

Op. Dr. Orhan Koç: Bu ve buna benzer ilaçları ancak bu şekilde disipline edip, finansal sürdürülebilirliği sağlayabiliriz. Yüksek maliyetli ilaçları geri ödemeye alıyorken bu şekilde yeni modelle alacağız. Tıbbi cihazları da bu modelin içine koyacağız. Bazı tıbbi sarfları da bu modelleme ile alacağız.

– Sarf malzemeleri sayısı fazla ve yaygın, bunun için nasıl bir model planladınız?

Op. Dr. Orhan Koç: Bu konuda bir yenilik getireceğiz. Mevcut model şöyle: Diyelim ki yatalak bir hastanız var, raporla kullanması gereken bir alt bezi verilmiş. Vatandaş bunu alıyor, daha sonra ödediği bu bedeli SGK ödeme merkezinden alıyor. Bazen birkaç aylık gecikmeyle alabiliyor. Vatandaşın işini kolaylaştırmak istiyoruz. Eczaneler ve medikal firmalar ile sözleşme yapıp, nasıl ki diyabetli iseniz diyabetle ilgili sarf malzemenizi aldığınızda herhangi bir ücret ödemeden, başka bir yere başvurmadan buna erişebiliyor sanız, eczanenizden hasta bezinizi alacaksınız, idrar torbanızı alacaksınız.

Aynı şekilde sözleşmeli medikal firmalardan da alabileceksiniz. Ortez-protez gibi cihazları da kapsama alacağız. Hacettepe gibi, Ankara Fizik Tedavi Rehabilitasyon Hastanesi gibi ortez-protez üreten kamu merkezleri var. Bu merkezlerle de sözleşme yapıp, doğrudan oralardan da almasını sağlayacağız. Böylece bu alanda yaşanan ciddi manadaki sıkıntıyı gidereceğiz. Vatandaşın erişimini, hasta mağduriyetini önleyeceğiz. 

Üzerinde çalışmaya başladığımız bir başka konu da tıbbi cihazlar. Vatandaşa bir cihaz veriyorsunuz, bozuluyor, bakımı-onarımı ya da kalibrasyonu gerekiyor. Ödeme merkezine gelmek zorunda kalıyor vatandaşımız. Hem vatandaşın erişimini kolaylaştırmak, hem de bakım-onarım, kalibrasyonunu daha iyi hale getirmek için Sağlık Bakanlığımız ile ortak çalışma yapacağız.

Erişilemeyen kanser ilacı yok

Kanser ilaçlarına erişimde sıkıntılar olduğu iddiaları bulunuyor, bu konuda bilgi verir misiniz?

Op. Dr. Orhan Koç: 2013 yılında Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan bir düzenlemeden kaynaklı, endikasyon dışı ilaçlara vatandaşın erişimi konusunda sıkıntı yaşanıyordu. Bunu şöyle izah etmek gerekir; İlaçlar, Türkiye’de ruhsat alınırken, kullanıcı bilgisinde hangi alanlarda kullanılabileceği yazılır. Ancak hekim arkadaşlar gerek literatür bilgisiyle gerek farklı klinik çalışmalardan edinmiş olduğu bilgiler ve tecrübeler doğrultusunda ilacın ruhsatlı endikasyonunun dışında bir tedavi olarak da seçenek olarak bunu hastaya reçete edebiliyorlar. Böyle olursa, Sağlık Bakanlığı tarafından Bilim Komisyonu oluşturulup, endikasyon dışı kullanım bilim komisyonun değerlendiriliyor. Komisyon uygun görürse SGK da kendi içindeki kurallarına bağlı ödüyordu ya da ödemiyordu. İki ayrı kurumdan kaynaklı olarak ödenmeyebiliyordu.

Mesela; basına en son yansıyan; sigara içiyorsan, kanser tedavisi ilacını SGK vermiyor haberiydi. İlacı üreten ana firma, “sigara içen de benim ilacımın etkisi yüzde 5” demiş. SGK’da Tebliğe sigara içenlerde bu ilacı ödememe kuralı koymuş. Ancak bir hekim, yüzde 5 etkinliğe inanmış, etkili olabileceğini düşünmüş ve yazmış. Hasta da haklı olarak o ilacın ödenmesini istiyor. İhtilaf da buradan çıkıyordu. Şimdi, iki bakanlık (Sağlık Bakanlığı-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) 4 Nisan’da yeni uygulamaya başladı. Sağlık Bakanlığı’nın endikasyon dışı kullanım izni vermiş olduğu ve bizim de geri ödeme listemizde olan ilaçların tümünü ödüyoruz. 

Şu anda dünyada bir kanser için bulunmuş bir ilaç var da biz onu ödemiyor muyuz?

Op. Dr. Orhan Koç: Böyle bir ilaç yok. Dünyada kanser tedavisinde kullanılan, FDA onayı almış, EMA onayı almış, bilimselliği kanıtlanmış olup da Türkiye’de geri ödeme listesinde olmayan tek bir ilaç yok. Bunu çok iddialı olarak söylüyoruz. Ancak, henüz daha klinik araştırma safhasında olup, faz II, faz III safhasında olup ve yine de klinik çalışmalarda etkinliği gösterilmiş olan ilaçlar dahil, nadir hastalıklarda bilim komisyonunun kararı ile kendi yurtdışı ilaç listemize alıp da ödediğimiz ilaçlar dahi var.
Bazı ilaçlar var ki birçok Avrupa ülkesi ödemiyor.

Yani İngiltere ödemiyor, Fransa ödemiyor, Amerika ödemiyor ama biz ödüyoruz. Çünkü biz vatandaşımızın tedavisi ile ilgili umut olabilecek her tedaviyi finanse ediyoruz. Bilimsel geçerliliği olan, kanıtı olan tedavilere geri ödeme veriyoruz. Tabii ki bilimsel kanıtı olmamış, tedavi olarak henüz daha kabul edilmemiş, ilaç olarak henüz daha ruhsatlandırılmamış ürünlerle ilgili bir geri ödeme vermemiz de mümkün değil.

İlaç istismarına karşı eczacı ve hekim bilgisayarlarının IP eşleşmesi aranacak

– Sahte ilaç, ilaç kaçakçılığı vb. suçları önlemek için ne gibi bir model planladınız?

Op. Dr. Orhan Koç: Bununla ilgili iki çalışma yapıyoruz. Birincisi, biliyorsunuz e-reçete ve elektronik imza konusu çok önemlidir aslında. Buradaki şifrelerin güvenliği çok önemlidir. Bununla ilgili bir yazılım olarak da aylık şifreleri güncelleme ile ilgili zorunluluk getirdik. Yani her hekim reçetesini girerken, aylık şifre bilgilemesi yapacak. Bu bizim erişimle ilgili, gerek eczanedeki şifrelerin gerek hastanedeki şifrelerin aylık güncellenmesini zorunlu hale getirdik.

İkincisi IP eşleştirmesi yapacağız. Yani bir eczanenin bilgisayarından bir eczacı girebilecek. Eczacı ile kendi bilgisayarının IP’sini eşleştireceğiz. Hekimle de bilgisayarının IP’sini eşleştirmek için çalışma yapıyoruz. Tabii bu süreç eczane için daha kolay, hastaneler için daha zor. Bu şu anlama geliyor; hekimin bilgisayarını başkası kullanamayacak. Hastaneler de de IP eşleştirmesi yapacağız.

Hastanelerden artık e-reçete düzenlenirken ya da MEDULA sistemine bağlanılırken hastane ile eşleştirdiğimiz IP numaralarına izin vereceğiz. Üzerinde çalıştığımız bir konu da hekimin yazdığı ilaçların hastaya geri bildirimi. Hastaya, “size bu ay şu kadar ilaç yazıldı, haberiniz olsun, bilginiz olsun” diye bildirim yapacağız. Hasta mail adresini, cep telefonunu paylaşırsa kolay bir uygulama aslında.

Kurumumuz internet sayfamız üzerinde yer alan E-SGK bölümüne giriş yapılarak “SMS Bilgilendirme” bölümüne vatandaşlarımız tarafından cep telefon numaralarının girilmesi halinde hekimler tarafından e-reçete yazıldığı anda vatandaşımızın cep telefonuna e-reçete numarası bildirilmektedir. Yine bu kişiler eczaneden ilaçlarını temin ederlerken aldıkları ilaçların neler olduğu ve ödemeleri gereken katılım payı miktarları da cep telefonlarına ayrıca bildirilmektedir.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla