Akciğer kanserinde erken tanının tedavi başarısı için hayati önemde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Köksal, yapay zekâ uygulamalarının bu alanda önemli bir destek aracı olabileceğini vurguladı.

Akciğer kanserinin Türkiye’de hem sağlık sistemi hem de ekonomi üzerinde ağır bir yük oluşturmaya devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Simten Malhan, hastalığın tedavi maliyetleri, iş gücü kaybı ve bakım giderleri dikkate alındığında Türkiye’ye yıllık maliyetinin 130 milyar TL’yi bulduğunu açıkladı.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Organ Bağışı Haftası kapsamında düzenlenen ‘Organ Bağışı Haftası Farkındalık Toplantısı’nda organ bağışı sürecinin artık dijital ortama taşındığını duyurdu ve e-Nabız üzerinden kendi organ bağışladı.

Sedef hastalığında tedavi yöntemlerinin son yıllarda büyük ilerleme kaydettiğini belirten Prof. Dr. Ertan Yılmaz, yeni nesil tedavi ajanları sayesinde hastaların artık “sedefsiz bir hayat” sürdürebildiğini söyledi. Bu yeni ilaçların sedef tedavisinde çığır açtığını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, sorularımızı yanıtladı.

Son yıllarda aknenin yalnızca ergenlik döneminde değil, çocukluk ve erişkin yaşlarda da görülmeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Başak Yalçın, özellikle ergenlik öncesi dönemde kontrolsüz makyaj, kozmetik ürün kullanımının çocuklarda akne ve egzama gibi cilt sorunlarına yol açtığını vurguladı.

Tütün ürünlerinin, başta gırtlak kanseri olmak üzere baş ve boyun kanserlerinin en önemli nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Toker Ergüder, sigaranın tek başına gırtlak kanseri riskini 25 kat arttırdığını alkol ile birlikte kullanıldığında ise gırtlak kanseri riski 40 kat arttırdığını belirtti.

Yapay zekanın özellikle tanı ve tedavi süreçlerinde hekimleri destekleyici bir araç olarak kullanılabileceğini belirten Prof. Dr. Özlem Sönmez, hastaların yalnızca yapay zekâ temelli sistemlere dayanarak sağlık kararı almalarının ciddi riskler taşıdığını vurguladı.

Son yıllarda kullanıma giren yeni nesil ilaçlar sayesinde akciğer kanserinin seyrinin değiştiğini söyleyen Prof. Dr. Özden Altundağ, özellikle yeni nesil ilaçlar sayesinde hastalığın kontrol altına alınabilir hale geldiğini ve gelecekte kronik bir hastalık sınıfına girebileceğini vurguladı.

Sağlık Bakanlığı, yoğun bakımda tedavi gören hastaların sağlık durumlarının artık e-Nabız uygulaması üzerinden takip edilebileceğini duyurdu. Yeni hayata geçirilen “Hasta ve Hasta Yakını Bilgilendirme” alanı sayesinde, yatan hastaların durumu yakınları tarafından takip edebilecek.

Genç Birikim Derneği’nin organizasyonuyla geleneksel hale gelen “Uluslararası Onkoloji Günleri’nin 12.’si bu yıl “Birlikte İyiyiz” mottosuyla gerçekleştirildi. Etkinliğe, 18 ülkeden akademisyenler, sivil toplum gönüllüleri ve kanseri atlatmış bireyler olmak üzere yaklaşık 400 kişi katıldı.

Türk Dermatoloji Derneği, halk arasında fazla bilinmeyen, ancak yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen kronik deri hastalığı olan ‘Hidradenitis Suppurativa’ için yeni bir isim önerisinde bulundu: Artık ‘İnatçı Kıvrım Apsesi’ olarak tanımlanacak.

Başta rahim ağzı kanseri olmak üzere birçok farklı kanser türünün gelişiminde rol oynayan HPV enfeksiyonlarının toplumda yaygın görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Murat Gültekin, HPV aşısının yaşa bakılmaksızın uygulanması gerektiğini vurguladı.

Dünya Hepatit Günü kapsamında konuşan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, hepatitlerin eliminasyonu konusunda Türkiye’nin kararlılığını vurgulayarak, toplumda hepatit farkındalığının ve sağlık bilincinin artırılmasının önemine dikkat çekti.

Türkiye’de sezaryen oranlarında uzun süredir görülmeyen bir düşüş yaşandığını belirten Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, toplam sezaryen oranının yüzde 62,8’den yüzde 59,9’a gerilediğini, primer sezaryen oranında ise yüzde 6,8’lik bir azalma sağlandığını açıkladı.

Türkiye, sağlık turizminde kaliteyi iyileştirmek amacıyla kapsamlı bir dönüşüm sürecine giriyor. Yeni dönemin en önemli unsurlarından biri olan HealthTürkiye Platformu, Türkiye’ye sağlık hizmeti için gelen uluslararası hastaların tüm süreçlerinin kayıt altına alınmasını sağlayacak.

Tütün kullanımının artık yalnızca bir halk sağlığı sorunu olmaktan çıkıp, küresel ölçekte bir salgın haline geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Toker Ergüder, dünya genelinde her yıl 8 milyondan fazla erken ve önlenebilir ölümün tütünle ilişkili olduğunu belirtti.

Pulmoner hipertansiyonun nadir görülen bir hastalık olmasına rağmen, yaşlanan nüfusla birlikte görülme sıklığının hızla arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Gülten Taçoy, en büyük sorunun hastalığın tanısında yaşanan gecikmeler olduğunu kaydetti.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) verilerine göre, Avrupa’da cilt kanseri vakalarının 2050 yılına kadar %40 oranında artmasının beklendiğini açıklayan Prof. Dr. Bengü Nisa Akay, Türkiye’de de cilt kanseri görülme sıklığının hızla arttığını belirtti.

Kök hücre naklinin lösemi ve lenfoma gibi birçok kan ve bağışıklık sistemi hastalıklarının tedavisinde zorlu ancak umut verici bir yöntem olduğunu söyleyen LÖSEMA Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, bu sürecin başarısında hijyen ve beslenmenin tedavinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Manyetik rezonans (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme tetkiklerinde kullanılan radyoopak kontrast maddelerin yalnızca hastanelerden temin edilmesi kararının ciddi riskler yaratabileceğini söyleyen TEB Başkanı Ecz. Arman Üney, bu değişikliğin iptali için hukuki başvuru yaptıklarını bildirdi.