Cerrahi, kolon kanseri tedavisinde üstünlüğünü koruyor!

21 Nisan 2015   |    5 Ocak 2020    |   Kategori: Cerrahi, Kolon kanseri Print

kolon-kanseri-mideKolon kanserinde erken tanı çok değerli; tüm branşlar işbirliği yapmalı
Kolon kanserinin yaygınlık ve ölüm oranları açısından tüm kanserler içinde 3. sırada yer aldığını söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mücteba Gündüz; yaşam boyu kolon kanserine yakalanma riskinin ise %6 civarında olduğunu belirtti. Kolon kanserinin teşhis ve tedavisinde yaşanan gelişmelerle ilgili sorularımızı yanıtlayan Op. Dr. Gündüz; “Kolon kanserleri için en önemli sorun teşhiste yaşanan gecikmedir. Hastaların önemli bir kısmı hekime oldukça geç aşamalarda geldiği için başarı oranları azalıyor” dedi.

Hastalığın bazı açık belirtilerinin mutlaka dikkate alınması gerektiğini ve birinci basamak dahil tüm disiplinlerin kolon kanserinin risk faktörlerini dikkate alarak tanısı için tüm belirtileri dikkate alması gerektiğini belirten Op. Dr. Gündüz, şu bilgileri verdi: “Tanın erken aşamada konması tedavi başarısı için hayati değere sahip olduğu için hekimler ve hastalar belirtileri mutlaka dikkate almalıdır. Kolon kanserine özgü bazı temel bulgular var.

Kolon kanseri neden olur? Belirtileri, tedavi yöntemleri ve ameliyatı

Bunlar, dışkılama sonrasında kanama, dışkılama alışkanlığında değişiklik, karın ağrısı, kilo kaybı, kansızlık, şişkinlik ve kabızlık, yorgunluk halsizlik, bunlar her kanser türü için ortak belirtilerdir. Özellikle dışkılama alışkanlığında değişiklik önemlidir ancak bu belirti daha çok hemoroid ile karıştırıldığı için tanıda gecikmeye neden olabiliyor. Yine hastalığın erken evrelerinde kabızlık önemsenmesi gereken bir belirtidir.”

Kolon kanserinde risk faktörlerinin bilinmesi erken tanı için önemli

Kolon kanseri için en önemli risk faktörü yaştır. Kolon kanserlerinin %90’dan fazlası 50 yaşın üzerinde görülür. Kolon kanserinde bazı ailevi, kişisel ve genetik özellikler de rol oynamaktadır. Ailede kolon kanseri hikayesi olması, kişinin kalın bağırsağında poliplerin bulunması, bazı iltihabi bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit, Crohn vb.), daha önce meme, yumurtalık ve rahim kanseri gibi kanserlere yakalanmış olmak, kişide bazı genetik mutasyonların bulunması kolon kanseri riskini arttıran faktörlerdir. Diyet ve çevresel faktörler arasında hayvansal yağlardan zengin, liften fakir beslenme alışkanlığı, alkol, sigara, şişmanlık ve hareketsiz yaşam tarzı sayılabilir.

Kolonoskopi tanı için altın standarttır

Kolon kanseri gelişiminin günümüzde çok iyi bilindiğini ve hastalık gelişiminin yıllar sürebildiğini söyleyen Op. Dr. Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kolon kanserinde en önemli amaçlarımızdan birisi hastalığı daha polip aşamasında iken yakalamak ve çıkararak tedavi girişimi yapmaktır. Gelişim süreci 4 ila 6 yıl arasındadır. Ama polipler genellikle şikayete neden olmaz ve tanı gecikir. Tanı için altın standart kolonoskopidir.

Bu yöntemle hem tümörü doğrudan görüyoruz, hem de parça alarak histolojik olarak kesin tanısını koyabiliyoruz. Bunun dışında daha basit yöntemler de var, dışkıda gizli kan aranması gibi. Sıkıntısı olan kişiler bu yöntemle taranıp ardından kolonoskopiye geçilebiliyor. Ancak hastada temel belirtiler çok net ise doğrudan kolonoskopi yapmak daha doğrudur. Ayrıca kolonoskopiyi tarama aracı olarak ta kullanabiliyoruz, 50 yaşını aşmış her kese şikayeti olmasa dahi tarama olarak kolonoskopi yapması önerilmektedir.”

Kolon kanserinde tedavide başarı oranları

Kolon kanseri hastalarının evre-1 ve 2 aşamasında teşhis edilmesi durumunda oldukça etkili bir tedavi uygulanabildiğini belirten Op. Dr. Gündüz, “Başarı oranı birinci evrede 5 yıllık sağ kalım oranı bakımından %85-90 civarındadır; evre- 2 de bu oran %60’lara kadar geriliyor. Evre-3’lerde %30-40 gibi ama evre-4’te başarı oranı %10-15 kadar düşüyor. Ancak tedavi başarısı hastadan hastaya, kanserin yeri ve özelliklerine göre de değişmektedir. Erken yakalandığında tam tedavi mümkündür.

Burada bir şansımızda kolon kanserinin diğer kanser türlerine göre daha yavaş seyirli olmasıdır. Bu bize en azından hastaya müdahale etme imkanı tanıyor. Öte yandan hastalık karaciğere sıçradığında bile bu artık tedavi edilemez demiyoruz. Bu durumda bile tümör çıkarılabiliyorsa çıkarıyoruz yada kemoterapi ile bir miktar küçültülmeye çalışılıyor. Uzak organlara sıçramış olması metastaz olması in-operite kriteri değildir. Yani hastaya her aşamada müdahale imkanımız var” dedi.

Kolon kanserinde teşhisle birlikte tedavi planı nasıl işliyor?

Kolon kanserinde ana tedavi seçeneğinin cerrahi olduğunu söyleyen Op. Dr. Gündüz, şu bilgileri verdi: “Tümör, karaciğere sıçramış bile olsa operabıl ise önce cerrahi uygulanıyor. Kalın bağırsağın tümör segmendini çıkarıyoruz, özellikle lenf bezleriyle birlikte çıkarıyoruz. Çünkü lenf bezlerinin incelenmesi bizim için önemli; hem evresini belirliyor, hem de uygulayacağımız tedavi yöntemini belirliyor. Genelde lenf notlarında tutulum var ise hastaya ayrıca kemoterapi veriliyor. Karaciğerde metestazlar var ise bazen kalın bağırsağı ameliyat ediyoruz, karaciğerdekiler kemoterapi için kalıyor ve küçültülüyor.

Küçülür ise ikinci kez cerrahi uygulanabiliyor. Birde karın içine yayılmış evre-4 hastalarda doğrudan cerrahi ve kemoterapinin fayda etmediği hasta grupları için yeni uygulanmaya başlayan bir kemoterapi yöntemi var. Burada cerrahlarda işin içine giriyor hastanın karın boşluğu açılıyor. Karın yüzeyinde ki yaygın metastazları temizlemeye çalışıyoruz. Sıcak bir şekilde kemoterapi ilaçları karın içerisine uygulanıyor belli bir süre karın içerisinde kalıyor daha sonra direnler sayesinde karın dışına alınıyor. Bu yöntem daha çok terminal dönemi hastalarına için kullanılıyor.”

Kolon kanserinde markerlerin tanı ve tedavideki yeri

Kolon kanseri tanı ve tedavi planlamasında genetik markerlerin yerinin giderek arttığını belirten Op. Dr. Gündüz, sözlerini şöyle noktaladı: “Genetik markerler tanı, tedavi ve takip aşamasında işimize yarıyor. Örneğin ERAS dediğimiz iki tane gen var. Tümör dokusunda bunların mutasyona uğramış halleri varsa karaciğere sıçramış hastalıkta kemoterapinin fayda etmeyeceğini biliyoruz. Gereksiz tedaviden kaçınmak için bunlara bakılıyor.

Bu testleri artık devlet karşılamaya başladı. Ayrıca kansere sebep olduğunu bildiğimiz bazı genler var. Eğer bu genler varsa benzer şekilde tanı değişiyor. PPC poliplerin yüzlerce olduğu genetik geçiş gösteren bir tür de var. Zaten çok sayıda polip gördüğümüzde bu gene baktırıyoruz eğer gen varsa kanser gelişmeden kalın bağırsağı çıkarıyoruz.”


Kolon kanseri ile ilgili editörlerimizin hazırladığı ek bilgi dosyası

Kolon ve rektum kanseri nedir?

Kolon kanseri kalın bağırsak kanserine verilen isimdir. Rektum kanseri ise kalın bağırsağın son kısmının kanseridir. Tüm kanserler içinde 3. sıradadır. Yine kansere bağlı ölümlerde 3.sırada yer almaktadır. Yaşam boyu kolon kanserine yakalanma olasılığı yaklaşık %6’dır.

Kolon kanseri için risk faktörleri nelerdir?

En önemli risk faktörü yaştır. Yüzde 90’dan fazlası 50 yaşın üzerinde görülür. Kolon kanserinde bazı ailevi, kişisel ve genetik özellikler de rol oynamaktadır. Ailesinde kalın bağırsak kanseri hikayesi olması, kişinin kalın bağırsağında poliplerin bulunması, bazı iltihabi bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit, Crohn vb.), daha önce meme, yumurtalık ve rahim kanseri gibi kanserlere yakalanmış olmak, kişide bazı genetik mutasyonların bulunması (FAP vb.) kolon kanseri riskini arttıran faktörler arasında yer almaktadır. Diyet ve çevresel faktörler arasında hayvansal yağlardan zengin, liften fakir beslenme alışkanlığı, alkol, sigara, şişmanlık ve hareketsiz yaşam tarzı sayılabilir.

Kolon kanseri nasıl oluşur?

Kolon kanserinin, aşırı hücre çoğalmasının olduğu bağırsak duvarından kabarık bölgelerden geliştiği günümüzde artık bilinmektedir. Bu kontrolsüz büyüme alanlarına polip adı verilir. Polipler bağırsak duvarındaki basit kabarıklıklar şeklinde olabildiği gibi aynı zamanda bağırsak boşluğuna büyüyen kitleler şeklinde görülebilirler.

Kolon kanserinin belirtileri nelerdir?

Dışkılama sonrasında kanama, dışkılama alışkanlığında değişiklik, karın ağrısı, kilo kaybı, kansızlık, şişkinlik ve kabızlık belirtiler arasındadır.

Kolon kanseri nasıl teşhis edilir?

Kolon kanseri teşhisinde günümüzde en önemli teşhis yöntemi kolonoskopidir. Kolonoskopi esnasında şüpheli bölgelerden alınan parçaların (biyopsi) özel boyalarla boyanarak mikroskop altında incelenmesi (histopatolojik inceleme) sonucu kesin tanı koyulur.

Kolon kanseri nasıl tedavi edilir?

Tüm kanserlerde olduğu gibi kolon kanseri tedavisinde de en önemli faktör erken teşhistir. Kolon kanserinin esas tedavisi cerrahidir. Erken teşhis edildiği taktirde iyi bir tedavi ile kolon kanserinden tamamen kurtulmak mümkündür. Cerrahi tedavi kanserin saptandığı bağırsak bölgesini çıkartmak ve bağırsağı birbirine tekrar bağlamak şeklinde yapılır. Daha ileri evrelerde ameliyat sonrası ilaç tedavisi (kemoterapi) gerekebilir. Rektum kanserinde ise bazen tümörü küçültmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için ameliyat öncesi ışın tedavisi ve ilaç tedavisi (radyoterapi ve kemoterapi) eklenebilir.

Kolon kanseri taraması nasıl yapılır?

Kolon kanseri taraması için günümüzde altın standart kolonoskopidir. Tarama ile kalın bağırsak kanseri tespit edilebilir ve erken tanısı koyulabilir. Kolonoskopi esnasında saptanan poliplerin çıkarılması da kanserin daha gelişmeden tedavi edilmesini sağlamaktadır.

Kolon kanserinde tarama neden gereklidir?

Bugün kanser öncüsü olduğu kanıtlanmış bağırsak polipleri genellikle belirti vermezler. Belirtiler ortaya çıktığında kanser artık olmuşmuş hatta ilerlemiş dönemdedir. Bu yüzden poliplerin kolonoskopi taraması ile erken dönemde saptanarak çıkarılmaları hayati önem taşımaktadır. Ayrıca kanserli dokunun daha belirti vermeden tarama esnasında saptanması erken dönemde teşhis edilmesini sağlar ve tamamen iyileşme ihtimalini arttırır.

Kimler kolonoskopi yaptırmalıdır?

Hiçbir şikayeti olmayan 50 yaşını geçmiş herkese kolonoskopi önerilir. Bazı bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit, FAP vb.) olduğu bilinen bireyler daha erken yaşlarda tarama programına alınırlar. Ayrıca ailesinde ailesel kolon kanseri olan kişilere de tarama yapılmalıdır.

Kolon kanseri riski nasıl azaltılır?

Kolon kanserini günümüzde kesin olarak önlemek henüz mümkün değildir. Fakat yüksek lifli, düşük yağ içerikli beslenme, egzersiz yapılması, sigaradan uzak durulması ve alkolün azaltılması ile kolon kanseri riski azaltılabilir.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla