İntihar riskine karşı iki yeni test geliştirildi!

Ölüm ve intiharın dolaylı ilişkisi, intihara giden yolda son adımlardan biri olabilir. Harvard Üniversitesi psikologları tarafından geliştirilen iki yeni test, intihar eğilimi olan hastaların belirlenmesinde oldukça ümit verici. İntihar etmek isteyen hastalar genellikle bu eğilimlerini belli etmek istemediğinden, bu testler hekimlerin risk grubundaki kişileri saptamasında yararlı olabilir. Hastanın intihar hakkında ne düşündüğüne ve kısa vadede intihara ne derece yatkın olduğuna ilişkin kısa bir öngörü kazandıran bu testlerin yapılması bilgisayarda birkaç dakika sürüyor.

İntihar davranışının yeni değerlendirmesini tanımlayan iki makale yazan, Harvard Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Matthew K. Nock, uzmanların uzun yıllardır intihar riskinin açıkça gösteren bir davranış testine ihtiyacı olduğunu ve yeni geliştirilen bu testler ile işi şansa bırakmadan risk altındaki hastaların belirlenebileceğini belirtiyor. Dr. Nock, intihar edecek hastaların genellikle bu girişimi gizlemeye çalıştığı için, daha iyi ve objektif bir ölçüm geliştirmek istediklerini ve bu amaç doğrultusunda hekimlerin kullanabileceği iki yeni araç geliştirdiklerini dile getiriyor.

Dr. Nock ve meslektaşlarının yeni geliştirilen testlere ilişkin yazdıkları makaleler, Journal of Abnormal Psychology ve Psychological Science dergilerinde yayımlandı. Daha önceleri yapılan intihar davranışını ölçen biyolojik testlerin geliştirilmesine yönelik çalışmaların aksine, Dr. Nock’un çalışması iki davranış belirtecini belirliyor: hastanın intihara bağlı uyarıcıya olan dikkati ve hastanın kendini ölüme ne derece yakın hissetmesi ve intihar eğilimi.

Dünya genelinde her yıl yaklaşık 1 milyon kişi intihar ediyor

Dr. Nock tarafından yürütülen bir çalışmada, acil psikiyatri servisindeki 124 hastaya, bilgisayar ekranında kelimelerin renklerini bulma hızını ölçen modifiye Stroop testi yapıldı. Çalışmada antihara eğilimli kişilerin, intiharı çağrıştıran kelimelere daha fazla dikkat ettiğini belirledi. Çalışmanın bir diğer yazarı Harvard Üniversitesi Psikoloji Doktoru Christine B. Cha da, altı aylık takibi öngören intihar Stroop skorlarının, intihar girişimi, hasta tarafından bildirilen intihar riski ve hekimin öngörüsü gibi iyi bilinen risk faktörlerinden daha önemli olduğunu ifade etti.

İkinci çalışmada ise Harvard Üniversitesi çalışanlarından Psikolog Mazharin R. Banaji, 157 hastanın otomatik zihinsel çağrışımını ölçmek için anlamsal uyarana kadar geçen tepki süresini ölçerek, Dolaylı Çağrışım Testini kullandı. Bu çalışmada kelimelerin “kişisel” ve “yaşam” veya “ölüm/intihar” çağrışım gücü ölçüldü. Hastalara bilgisayar ekranında kelime çiftleri gösterildi ve terimler arasında bilinçsiz çağrışımı ortaya çıkarmak için belirli bir süre verildi. Örneğin, ölüm/intihar ile ilgili kişisel çağrışım yapan uyarana hızlı yanıt verilmesi, her ikisi arasında bilinçsiz ama güçlü bir ilişki olduğunu gösterdi.

İntihar eğilimi olan kişileri saptayan yeni bir ‘kan testi’ geliştirildi

Dr. Nock ve meslektaşları, ölüm/intihar başlığında kişisel çağrışım hisseden kişilerin, diğerlerine göre altı ay içerisinde daha fazla intihar eğilimine sahip olduğunu belirledi. Dr. Nock, bu bulguların hastanın arka plandaki bilişinin aşırı strese karşı hangi davranışı seçebileceğini gösterdiğini belirtti. Daha açık söylenecek olursa, ölüm ve intihar ile ilgili dolaylı ilişki, intihara giden yolda son adımlardan biri olabilir.

KAYNAK:Psychologists Develop Two Potent New Predictors of Suicide Risk – Dr. Matthew K. Nock: Journal of Abnormal Psychology ve Psychological Science

YORUMUNUZ VAR MI?

Label

İsim*

Email*

Δ

Label

İsim*

Email*

Δ

0 Yorum

Inline Feedbacks

Tüm yorumları gör