Ölümsüzleşen bedenlerde yaşama sanatı

Kategori: Arşiv Print

Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında, Karaköy’de açılan, “Body Worlds Sergisi” büyük beğeni kazandı. Sergi, insan yaşam döngüsü ve yaşlanmanın özel bir sunumunu kapsıyor. Bedeni hayat içinde yaşarken parlak çağından solduğu ana kadar gösteren sergi yaşlanmayı, yaşam döngüsü içerisinde, döllenmeden ölüm anına kadar doğal bir süreç olarak gösteriyor.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında, Karaköy’de Antrepo 3’te açılan, “Body Worlds Orijinal Vücut Dünyası Sergisi-Yaşam Döngüsü” ziyaretçilerden büyük beğeni kazandı. Aralık ayına kadar ziyaretçilere açık olan sergi, insan yaşam döngüsü ve yaşlanmanın özel bir sunumunu kapsıyor. Bedeni hayat içinde yaşarken en parlak çağından solduğu son ana kadar gösteren sergi yaşlanmayı, yaşam döngüsü içerisinde, döllenmeden ölüm anına kadar doğal bir süreç olarak gösteriyor.

Alman bilim adamı ve anatomist Gunther von Hagens tarafından ‘plastination’ denilen bir yöntemle çürümez hale getirilmiş 200’den fazla insan bedeni parçasının sergileneceği ‘Body Worlds’te kaslar, damarlar ve organlar, yaşayan vücudun içinde olduğu gibi, bozulmamış haliyle sunuluyor. İlk kez 1995 yılında sergilenen ‘Body Worlds’, bugüne kadar 60’tan fazla ülkede, 30 milyondan fazla ziyaretçiye ulaştı.

11 bin 500’den fazla beden bağışçısının kayıt olduğu Plastinasyon Enstitüsü’nün listesinde Almanya’da yaşayan birkaç Türk vatandaşı da bulunuyor. Bugüne kadar 800’den fazla ölmüş beden bağışı alınmış durumda. BODY WORLDS anatomik sergilerinin kreatif tasarımcısı Dr. Angelina Whalley ise insan vücudunun karmaşık ama muhteşem olan tasarımını, eğitici olduğu kadar unutulmaz bir şekilde de sergilediklerini söylüyor: “Sergilerimizin bu kadar başarılı olmasının nedeni; ziyaretçilerin plastinatları gördükten sonra iç dünyalarına doğru yaşadıkları seyahat. Kendilerine bakış açıları değişiyor.”

 

 

Plastinasyon nedir?
Plastinasyon, Dr. Gunther von Hagens tarafından örneklerin tıp eğitimi amacıyla korunması için icat edilen, benzersiz bir işlemdir. Bu işlemde örneklerdeki beden sıvıları ve çözülebilir yağlar, vakumlandıktan sonra sertleştirilen sıvı plastiklerle değiştirilir. Bedenler canlıyı andıran pozlarda sabitlendikten sonra gaz, ısı veya ışıkla sertleştirilir.

Plastinatlar bedenlerimizin yaşamdaki hareketlere ve atletik etkinliklere içten nasıl tepki verdiğini gösterir. Plastinasyon tekniğinin mucidi ve BODY WORLDS sergilerinin yaratıcısı Dr. Gunther von Hagens hakkında daha fazla bilgi almak için, www.bodyworlds.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

İnsan Bedeni Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler

İSKELET SİSTEMİ
En geniş kemik pelvis veya kalça kemiğidir. Gerçekte birbirine sıkıca bağlı altı kemikten oluşur.
En uzun kemik uyluktaki femurdur (uyluk kemiği). Bedenin toplam uzunluğunun neredeyse dörtte birini oluşturur.

En küçük kemik kulağın derinlerinde bulunan ‘üzengi’dir. Bir pirinç tanesinden çok az büyüktür.
Kulaklarda ve burun ucunun içinde kemik bulunmaz. İç destekleri kemikten daha hafif ve esnek olan kıkırdaktır. Bu nedenle burun ve kulaklar bükülebilir.
Ölümden sonra kıkırdak kemikten daha hızlı bir şekilde çürür. İskeletlerde burun veya kulak olmamasının nedeni budur.

KAS SİSTEMİ
Yüzde yaklaşık 60 kas vardır. Gülümsemek kaş çatmaktan daha kolaydır. Gülümsemek için 20, kaş çatmak için ise 40’tan fazla kas gerekir.
Bedendeki en uzun kas, kalçanın dışından başlayıp, dizin içine kadar inen terzi kasıdır (sartorius). Kalçayı dışa doğru döndürür ve dizi büker.
Bedendeki en küçük kas kulağın derinlerinde bulunan stapedius’tur. Yalnızca 5 mm uzunluğunda ve pamuk ipliğinden incedir. İşitmede rol alır.
Bedendeki en büyük kas, kabaette bulunan gluteus maximus’tur (büyük kabaet kası). Yürümek, koşmak ve merdiven çıkmak için bacağı geriye doğru kuvvetlice çeker.

DOLAŞIM SİSTEMİ
Ortalama insan hayatında kalp yaklaşık 3 milyar kez atar.
İnsan bedeninde her saniye yaklaşık 2 milyon kan hücresi ölür ve her saniye eşit sayıda kan hücresi doğar.
Küçücük bir kan damlasında 5 milyon alyuvar, 300.000 trombosit ve 10.000 akyuvar bulunur.
Bir alyuvarın bedenin tamamını dolaşması yaklaşık 1 dakika alır.
Alyuvarlar bedeni yaklaşık 250.000 kez dolaştıktan sonra doğdukları yer olan kemik iliğine dönerek ölür.
Alyuvarlar bedende dolaşarak ve diğer 60 trilyon beden hücresini besleyerek yaklaşık 4 ay süreyle yaşayabilir.

SİNİR SİSTEMİ
Beyin dev ve buruşuk bir cevize benzer.
Bedendeki diğer hücrelerin aksine, beyin hücreleri kendilerini yenileyemez. Beyin hücreleri hasar gördükten sonra yerine yenileri gelmez.
Beyin ve omurilik, beyin-omurilik sıvısı ile sarılmıştır ve bu sıvı tarafından korunur.

Bağışıklık Sistemi
Deri antibakteriyel maddeler salgılar. Bu maddeler sabah uyandığınızda derinizde büyümekte olan bir küf katmanı olmamasını açıklar – deriye gelen bakteri ve sporların çoğu hızla ölür.
Gözyaşları ile burun mukozası da pek çok bakterinin hücre duvarını parçalayan bir enzim (lizozim) bulunur.
Lenf nodüllerinde süzücü doku ile çok sayıda lenf hücresi bulunur. Bazı bakteriyel enfeksiyonlarla savaşırken lenf nodülleri bakteriler ve bakterilerle savaşan hücreler ile dolarak şişer ve onları ellerinizle hissedebileceğiniz noktaya varırlar. Dolayısıyla şişmiş lenf nodülleri bir tür enfeksiyon geçirmekte olduğunuza dair iyi bir gösterge olabilir.

SİNDİRİM SİSTEMİ
Yetişkinler her yıl yaklaşık 500 kg’lık yiyecek tüketir.
Her gün 1,5 litre tükürük üretilir.
Yemek borusu yaklaşık 25 cm uzunluğundadır.
Kaslar yiyecekleri yemek borusundan aşağı doğru itmek için dalgalar halinde kasılır. Bu kişi tepe taklak durduğu zaman bile yiyeceklerin midesine varacağı anlamına gelir.
Bir yetişkinin midesi yaklaşık 1,5 litrelik materyal alabilir.
Her gün 11,5 litre sindirilmiş yiyecek, içecek ve sindirim sıvıları sindirim sisteminden akıp geçer, ama dışkıda yalnızca 100 ml sıvı kaybedilir.
Yiyecek ağızda daha uygun bir sıcaklığa gelene dek soğutulur veya ısıtılır.
İki takım dişimiz vardır. 20 ‘süt dişimiz’ yerini 6-7 yaşlarından itibaren 32 ‘yetişkin dişine’ bırakır.

SOLUNUM SİSTEMİ
Dinlenme halindeyken bir yetişkinin bedeni her dakika 6 litre havayı solur ve dışarı verir.
Sağ akciğer soldakinden biraz daha iridir.
Burun içindeki kıllar soluduğumuz havanın temizlenmesine yardımcı olmanın yanı sıra havayı ısıtır.
Kaydedilen en yüksek “hapşırma hızı” saatte 165 kilometredir.
Akciğerlerin yüzey alanı kabaca tenis kortu boyutundadır.
Akciğerlerdeki kılcal borular uç uca eklenseydi 1.600 kilometre olurdu.
Her gün solunumla yarım litre su kaybedersiz. Bu, cam üzerine nefes verdiğimizde gördüğümüz su buharıdır.
Dinlenme halindeki bir kişi genellikle dakikada 12 ila 15 kez nefes alır.
Soluk alıp verme hızı çocuklarda ve erkeklere kıyasla kadınlarda daha yüksektir.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla