Doç. Dr. Cengiz Karaçin: Pankreas kanserinde tümör aşısı umut vaat ediyor

Yazan Hatice Pala Kaya
7 Şubat 2023   |    8 Şubat 2023    |   Kategori: Güncel / Literatür, Kanser, Onkoloji Print

Pankreas kanseri tedavisinin en zor hastalıklardan birsi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Cengiz Karaçin, mRNA tekniği sayesinde kişiye özel kanser aşısı geliştirme çalışmalarında olumlu işaretler elde edildiğini, bu yönde yapılan çalışmaların umut verici olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Karaçin, pankreas kanserine karşı mRNA teknolojisiyle geliştirilen bir aşının, Faz-1 sonuçlarının olumlu olduğunu bildirdi. Üçüncü Ankara Hematoloji ve Onkoloji Kongresi kapsamında Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’nın sorularını yanıtlayan Kongre Sekreteri Doç. Dr. Cengiz Karaçin, Amerikan Klinik Onkoloji Derneğinin (ASCO 2022) konferansında söz konusu çalışmaya yönelik bilgiler verildiğini duyurdu.

Kanser aşısı araştırması nasıl yapıldı?

Pankreas kanserinin kötü seyirli kanserlerden biri olduğunun altını çizen Karaçin, cerrahi tedavi ve adjuvan kemoterapilere rağmen pankreas kanserinde erken dönemde nükslerin sık görüldüğünü belirtti. “Bu zor kanser grubunda yapılan çok önemli bir Faz 1 çalışma sonucu ASCO 2022’de sunuldu” diyen Doç. Dr. Karaçin şunları kaydetti: “Ameliyat edilen hastaların neredeyse tamamında ilk 18 aylık dönemde nüks gelişebilmekteydi. Bu çalışmada, hastalar ameliyat edildikten sonra patoloji parçalarına karşı hastaya özel aşılar üretildi. Hastaların ameliyat ile çıkarılan tümörlerine yönelik aşılar geliştirildikten sonra ameliyattan sonraki haftalarda kemoterapiler ile birlikte bu tümör aşıları uygulandı.

Geliştirme aşamasındaki kanser ilaçlarının %73’ü kişiselleştirilmiş tedavilerden oluşuyor

Hastalarda antikor ölçümü yapıldı ve tümör aşısı hastaların yarısında bağışıklık geliştirdi. İlginç olan şuydu, 18 aylık takip sonucunda bağışıklık gelişmeyen hastaların tamamında nüks görülürken, bağışıklık gelişen hastaların ise hiçbirinde nüks gelişmedi. Bu da sadece %5’lik nükssüz geçen bir hasta grubunu yaklaşık %50’lik bir orana çıkarma şansı açısından umut vericiydi. Faz 1 çalışma olsa da bu gelişme bugüne kadar pankreas kanserinde ilk kez kullanılan ‘kanser aşısı’ tedavisinin etkili olabileceğine dair umut veriyor. Tabii ki beklentimiz Faz 2 ve Faz 3 çalışmalarına daha çok hastanın katılımıyla birlikte bu çalışmaların teyit edilmesi ve günlük pratiğe geçmesi.”

Hastaların yarısı kanseri yendi, yüzde 50 başarı sağlandı

Pankreas kanserinde Faz 1 çalışmaya katılan 16 hastadan aşı yapılan 8 hastanın yanıt vermemesinin araştırma konusu olduğunu da dile getiren Doç. Dr. Karaçin, böylelikle yanıt vermeyen hastaların niye yanıt vermediği ile ilgili eksiklikler giderilerek Faz 2’ye geçilebileceğini kaydetti. Bu eksikliği yakalamanın her zaman mümkün olmayabildiğini ifade eden Doç. Dr. Karaçin, şu bilgileri verdi: “Ne kadar araştırsanız da bazen açıklayamayabiliyoruz. Dolayısıyla umudumuz, onların da açıklanması ve hastaların tamamının bağışıklık kazanması. Ama şunu söyleyebiliriz, hiç aşı yapmadığımız hastalarda 18 aylık süreçte kanserli hastaların sadece yüzde 5’inde nüks olmuyor.

Ankara Hematoloji ve Onkoloji Kongresi Sekreteri Doç. Dr. Cengiz Karaçin

Dolayısıyla bu çalışmada 16 hasta var, başarı oranı yüzde 50. Yani yüzde 50 nüks yok. Yüzde 5’lik bir oranı yüzde 50’ye yükseltmiş oluyorsunuz. Bu bir tesadüf değil ve bunun antikor üretimiyle olduğunu göstermiş oluyorsunuz. Bu bile çok önemli bir başarı. Umarız uzun dönem yan etkileri tolere edilebilir yan etkiler olur, antikor üretmeyen hasta grubunun neden üretmediği anlaşılır ve onları da kapsayacak şekilde Faz 2 çalışma sonrasında daha büyük bir çalışmayla Faz 3’le pratiğe girer. Çünkü pankreas kanseri gerçekten ölümcül ve zor kanserlerden biri” dedi.

Kendi tümöründen hastaya özel hazırlanan kanser aşısı

Bahsedilen çalışmanın pankreas kanserinde ameliyata uygun olan hastaları kapsadığını ifade eden Doç. Dr. Karaçin, ileri evre, metastatik yani başka organlara sıçramış pankreas kanserinde henüz aşı çalışması olmadığını ama gelecekte bunlarla ilgili de çalışmalar yapılmasının beklendiğini kaydetti. Karaçin şöyle devam etti: “Şu anda bizim yaptığımız pankreas kanserinde, ameliyata uygun kanserlerde bazen cerrahi öncesi kemoterapiler verip, cerrahi yaptırıyoruz. Bazen de ameliyat ettiriyoruz ve sonrasında kemoterapi veriyoruz. Bu çalışmada da bu standardı uyguladılar.

Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: CAR-T Hücre tedavisi hematolojik kanserlerde umut vaat ediyor

Yani hastalar ameliyat edildi ve sonrasında kemoterapi verildi. Kemoterapinin yanına ise bahsettiğim o patoloji parçalarından aldılar, o dokuyu tanıdılar ve o dokuya yönelik mRNA teknolojisi ile aşı ürettiler. Pankreas kanserinde vücutta yabancı madde olarak tanınan antijenleri pankreas çok iyi saklıyor. Ama siz ne yapıyorsunuz, onu alıyorsunuz, dışarıda tümörü parçalıyorsunuz, içindeki antijeni elde ediyorsunuz ve ona özel aşı üretiyorsunuz. Hasta ameliyat oluyor, sonraki 8-12 haftalık süreçte kemoterapi başlıyor. O arada da hemen aşısı üretiliyor ve sonra ardışık aşılar yapılıyor. Bu aşılar kişiye özel aşılar oluyor.”

Kanser aşısı nasıl çalışıyor?

Kanser aşısı ve koronavirüs aşısının çalışma yöntemlerinin aynı olduğunu belirten Doç. Dr. Karaçin, buradaki amacın bağışıklık sistemimize kanser hücrelerini tanıtmak olduğunu söyledi. Covid-19’da virüsteki antijene karşı mRNA aşılarının üretildiğini hatırlatan Karaçin, “Aynı şekilde pankreas kanseri aşısında buradaki antijen virüs değil, tümördür. Tamamen aynı teknolojide aşı geliştiriliyor. Mantığı şu; bir antijen elde ediyorsunuz, o antijene karşı aşı geliştiriyorsunuz. Koronavirüste spike proteini dediğimiz kısım antijen olarak kullanılmıştı. Virüse karşı savaşmak istiyorsanız, antijeni virüsten alıyorsunuz. Tümöre karşı savaşmak istiyorsanız antijeni tümörden alıyorsanız” bilgisini verdi.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla