Prof. Dr. Ayhan Kuzu: Kalın bağırsak kanseri görülme sıklığı önemli oranda arttı

Yazan Hatice Pala Kaya
31 Mart 2023   |    8 Haziran 2023    |   Kategori: Kanser, Onkoloji Print

Kalın bağırsak kanserinin son yıllarda orta yaş erişkinlerde görülme sıklığındaki artışın kaygı verici düzeyde olduğunu söyleyen Türk Kolon ve Rektum Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayhan Kuzu, normalde Kalın bağırsak kanserinin %80-90 oranında 50 yaşından sonra görüldüğünü fakat son 30 yılda 50 yaş altında görülme sıklığında %20’den fazla artış olduğunu açıkladı. Sağlık Bakanlığı istatistiklerinde 50 yaş üzerinde görülen kalın bağırsak kanseri oranlarının giderek azalma gösterdiğini fakat 50 yaş altındaki kanserlerde de artış görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Kuzu, “Kalın bağırsak kanseri tüm yaşlarda, kadın ve erkekte üçüncü sıklıkta görülürken, 50 yaş altındaki sıralamada ikinci sıraya yükseliyor. Dolayısıyla sık görülmesine karşı bir şeyler yapmamız gerekiyor” dedi.

Prof. Dr. Ayhan Kuzu, “Kalın Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesinde bir basın toplantısı düzenledi. Hastalığın erken tanı ve tedavisi için farkındalığın artırılmasını amaçladıklarını anlatan Prof. Dr. Kuzu, kalın bağırsak kanserinin çok önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu kaydetti.

Kalın bağırsak kanseri Türkiye’de en sık görülen 3. kanser türü

Kalın bağırsak kanserinin dünyada ve Türkiye’de üçüncü sıklıkta görülen bir kanser türü olduğunu ve kansere bağlı ölümlerin ikinci nedeni olduğunu belirten Prof. Dr. Ayhan Kuzu,
“Kalın bağırsak kanseri deyince; kolon ve rektum kanseri anlaşılıyor. Sindirim kanalının ağızdan sonraki son bölümü yaklaşık 1-1,5 metre uzunluğunda bir bölüm kalın bağırsak yani kolon, makata yakın olan bölümü de rektumdur. Özellikle genç yaşlarda kalın bağırsağın makata yakın bölgesinde gelişen rektum kanseri vakalarındaki artış, kolon kanserine oranla iki kat daha yüksek” dedi.

Gençlerde kolon kanseri görülme sıklığı 2 kat, rektum kanseri görülme sıklığı 4 kat arttı

Gençlerde görülme oranı artıyor

50 yaş altında kolorektal kanser görülmesine ‘genç yaşta kolorektal kanser’ denildiğini hatırlatan Prof. Dr. Ayhan Kuzu, son 20 yılda genç yaşta görülen kalın bağırsak kanserinde yüzde 30’luk bir artış olduğuna dikkati çekti. Yapılan istatiksel analizlerin genç yaşlarda kalın bağırsak kanserinin görülme sıklığındaki artışın önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini ortaya koyduğunu ifade eden Prof. Dr. Kuzu, “Amerika’da yapılan bir çalışma var. Bu çalışmaya göre; 1950 doğumlu kişilerde kolorektal kanser görülme oranını 1 kabul edersek, 1990 doğumlu olanlarda yaklaşık kalın bağırsak kanseri iki kat, rektum kanseri dediğimiz makata yakın olan kanser 4 kat artış gösterdi. Dolayısıyla grafik inanılmaz derecede ileri doğru yükseliyor” diye konuştu.

Hastaların yüzde 70’i ileri evrede doktora başvuruyor

Genç yaşlarda görülen kalın bağırsak kanserinde ortaya çıkan belirti ve bulguların sıklıkla “bir şey yoktur” diye geçiştirildiğinin altını çizen Prof. Dr. Ayhan Kuzu, bu hastaların %90’ının, belli şikayetleri olmasına rağmen hastaneye gitmediklerini, “genç yaşta kanser olmaz” düşüncesi ile rahatsızlıklarını önemsemediklerini dile getirdi.

Prof. Dr. Kuzu, “50 yaş altındaki kanserlere bakıldığında, bu kişilerin yaklaşık %50’si 6 aydan sonra doktora gidiyor ve yaklaşık %70 kadarı doktora geldiğinde, ileri evre kalın bağırsak kanseri tanısı alıyor yani hastalık bağırsak duvarını aşmış, lenf bezlerine geçmiş durumda geliyor” dedi.

Aşırı kilo kolorektal kanser riskini artırıyor

Prof. Dr. Kuzu, kalın bağırsak kanserine neden olan faktörlerin, değiştirilebilen ve değiştirilemeyen olarak ikiye ayrıldığına işaret ederek, değiştirilemeyen risk faktörlerini ailede kalın bağırsak kanseri veya polip olması, tip 2 diyabet, iltihabi barsak hastalığı olması ve ileri yaş olarak sıraladı. Değiştirilebilen risk faktörleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Ayhan Kuzu, bunların başında aşırı kilolardan kurtulmak geldiğini, yapılan bir çalışmada vücut kitle indeksine göre metrekareye 5 kilogramdan daha fazla kilo alınırsa, kolorektal kanserin genç yaşta görülme oranının arttığını söyledi.

Düzenli egzersiz kalın bağırsak kanserinden koruyor

Düzenli egzersiz yapan bireylerde kalın bağırsak kanseri gelişme riskinin azaldığını bildiren Prof. Dr. Ayhan Kuzu, “Hareketsiz kalan bünyelerle, devamlı spor yapanlar arasında ciddi fark var. Gençlerde bu oran yaklaşık yüzde 15 bir artışa neden oluyor. Haftada en az 5 gün tempolu yürüyüşler yapılmalıdır. Kişi sürekli televizyon izliyor, masa başında oturuyor ve kilo alıyorsa, bunlar çok kötü bir risk faktörü teşkil ediyor. Sigara kullanılması yine kolon kanserini tetikliyor” dedi.

Kalın bağırsak kanserine bağlı ölümlerin %60’ı tarama testleriyle önlenebilir

Kırmızı et tüketimini sınırlandırıp, işlenmiş et ürünlerinden uzak durun

Beslenme alışkanlıklarının kalın bağırsak kanserinin önlenmesinde önemli bir yer tuttuğunu belirten Kuzu, o nedenle yediğimiz içtiğimiz gıdalara dikkat etmemiz gerektiğini kaydetti. Özellikle devamlı kırmızı et, işlenmiş sucuk, salam, sosis gibi gıdaların tüketilmesi yine düşük lifli besinlerin, paketli gıdalar veya hızlı gıda tüketiminin tercih edilmesinin kalın bağırsak kanseri riskini artırdığını vurgulayan Prof. Dr. Ayhan Kuzu, şunları söyledi: “Lifsiz gıda yiyenlerde kanser görülme oranı artıyor. Yemeğin yapılış biçimi de önemli. Aşırı kızgın ateşte ve yağda pişen, aşırı yanmış, mangalda pişen yemeklerden kaçınılmalıdır. Diğer bir neden, modern yaşamla beraber dünyadaki şeker tüketimi ülke başına anormal derecede arttı. Şeker tüketimi ve tatlandırıcılar metabolizmayı değiştirdikleri için kalın bağırsakta inflamasyon dediğimiz hasara neden oluyorlar. Bu hasar da kanserin başlangıcı açısından bir tetiklenmeye neden oluyor.”

Bağırsak mikrobiyotası ile kalın bağırsak kanseri arasındaki ilişkiye de değinen Prof. Dr. Kuzu, bağırsaklarda bir kişinin vücut ağırlığının %3’ü kadar canlı mikroorganizma olduğunu belirterek, “Bunların bir kısmı yararlı mikroorganizmalar, bir kısmı da zararlı. Yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız, tükettiğimiz her şey antibiyotikler veya diğer ilaçlar barsak florasını değiştiriyor. Değiştirdiği için bunlar da kanserin gelişimini tetikliyor” ifadelerini kullandı.

Ailedeki riskleri öğrenin

Prof. Dr. Ayhan Kuzu, kalın bağırsak kanserinden korunmak için kişilerin ailedeki riskleri öğrenmesi gerektiğini belirterek, birinci ve ikinci derecedeki aile bireylerinde kalın bağırsak kanseri ve polip aldırma hikayesi olup olmadığının sorgulanması gerektiğini, kişilerin kendi kendinin doktoru olmasını ve şikayeti olanların da mutlaka bir hekime başvurması gerektiğini kaydetti.

Poliplerin çıkarılması kalın bağırsak kanseri riskini %53 azaltıyor

Kalın bağırsak kanserinin önlenebilir, tedavi edilebilir ve atlatılabilir bir hastalık olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ayhan Kuzu, şunları kaydetti: “Kalın bağırsak kanseri dışında başka hiçbir kanser yok ki, önlenebilsin. Meme, mide, tiroid prostat kanseri erken tanınır ama kalın bağırsak kanseri tamamen iyi huylu poliplerden gelişiyor. Polipin çıkma yılı ile kanserin oluşma yılı arasında en az 3-5 yıl gibi uzun bir süre var.

Kolon kanseri neden olur? Belirtileri, tedavi yöntemleri ve ameliyatı

Dolayısıyla risk grubundaki bireyler, tarama yaptırdığında polipleri olduğu tespit edilir ve bu polipleri temizletirse, yapılan çalışmalar kalın bağırsak kanseri gelişmesini yüzde 53 oranında azalttığını göstermiş. Önlenebilir olmasının yanında erken evrede tamamen şifa ile tedavi edilebilir bir kanser. Dolayısıyla önlenebilir, tedavi edilebilir, atlatılabilir bir kanser kalın bağırsak kanseri. Erken tanı bu hastalığı tamamen önlüyor. Türkiye’de tüm yaş gruplarında erken tanı alan hasta oranı yüzde 10. Taramayı aktif yapan ülkelerde erken tanı oranı yüzde 40.”

Genç nüfusun yeme şekli değişti

50 yaş altındaki kalın bağırsak kanserinin görülme oranının artma nedenleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Ayhan Kuzu, burada en önemli faktörlerden bir tanesinin genç nüfusun yeme düzeninin değişmesi olduğunu kaydetti.

Çalışma hayatının getirdiği zorluklar gibi çeşitli nedenlerle genç nüfusun dışarıda, paketli gıdaları hızlı bir şekilde tükettiğini ve eskisi kadar evde yemek yapılmadığını aktaran Prof. Dr. Kuzu, “En önemli faktörlerden birisi, genç popülasyonun yeme düzeni, yeme şekli değişti. Liften az gıdalar yemeye, paketlenmiş, fast-food veya pizza gibi gıdaları daha çok tüketmeye başladılar. Buna ek olarak, kendilerine zaman ayırıp, düzenli spor yapamıyorlar. İş dengesi nedeniyle obezite arttı, aşırı kiloları var. Sigara tüketimi maalesef hala genç popülasyonda yüksek oranda görülüyor. Ayrıca aşırı alkol tüketimi de olumsuz etkiliyor” dedi.

Kolonoskopi nedir? Nasıl yapılır? Kolonoskopinin riskleri nelerdir?

Ailesel ve genetik faktörler rol oynuyor

Genç yaşta kalın bağırsak kanseri olanların yüzde 30’unda aile hikayesi olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ayhan Kuzu, buna göre tarama yaşının değiştiğini kaydetti. Prof. Dr. Kuzu, “Ailede 40 yaşında bir kalın bağırsak kanseri varsa, tarama yaşınız 10 yıl önceye yani 30’a iniyor. 30 yaşında varsa, 20’ye iniyor. Eğer ailede birden fazla bireyde varsa, o zaman genetik analiz yapıp, belki tarama yaşının 15’e, 20’ye inmesi gerekiyor. Ailede diğer kanserler varsa tarama yaşı da ona göre iniyor” diye konuştu.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla