Proloterapi Nedir? Proloterapi Tedavisi Ne İşe Yarar?

28 Kasım 2025   |    1 Aralık 2025    |   Kategori: Haberler Print

Proloterapi, vücudun kendi iyileşme süreçlerini desteklemeyi amaçlayan enjeksiyon temelli bir yaklaşımdır. Son yıllarda kas-iskelet sistemi sorunlarıyla ilgili araştırmalarda adından sıkça söz ettirmektedir. Bu makalede, proloterapinin temel prensiplerini, hangi durumlarda değerlendirilebileceğini ve bilimsel açıdan nasıl ele alındığını sade ve güvenli bir dille inceleyeceğiz.

Proloterapi Nedir?

Proloterapi, vücudun kendi onarım mekanizmalarını harekete geçirmeyi hedefleyen, enjeksiyon temelli bir rejeneratif tıp yaklaşımıdır. Genellikle eklem, bağ ve tendon gibi destek dokularında zamanla oluşan zayıflamayı güçlendirmek amacıyla değerlendirilir. Uygulamada, ilgili bölgeye düşük konsantrasyonlarda hazırlanan özel solüsyonlar enjekte edilerek kontrollü bir iyileşme tepkisi oluşturulması amaçlanır. Bu yönüyle proloterapi, tamamlayıcı ve destekleyici nitelikte bir yöntem olarak kabul edilir; her hastaya uygunluğu ise mutlaka uzman hekim tarafından belirlenir.

Proloterapi Nasıl Etki Eder?

Proloterapi, hedef bölgede kontrollü bir iyileşme tepkisi oluşturmayı amaçlayan enjeksiyon bazlı bir uygulamadır. En sık kullanılan madde olan dextrose (şekerli solüsyon), dokuda hafif bir uyarı oluşturarak vücudun doğal onarım sürecini harekete geçirir.

Bu süreçte, ilgili alana kan akışı artar, hücresel aktivite hızlanır ve kolajen üretimi gibi doku yenilenmesini destekleyen mekanizmalar tetiklenir. Amaç; zamanla zayıflayan bağ, tendon veya eklem çevresi dokuların güçlenmesine katkı sağlamak ve bölgesel stabiliteyi artırmaktır. Mekanizma kişiye göre farklılık gösterebildiğinden, uygulamanın planlanması mutlaka hekim değerlendirmesiyle yapılmalıdır.

Proloterapi Çeşitleri Nelerdir?

Proloterapi, kullanılan solüsyonun türüne ve uygulama bölgesine göre farklı şekillerde uygulanabilir. En yaygın çeşitler şöyledir:

  • Dextrose Proloterapi: En sık tercih edilen yöntemdir. Düşük doz şekerli solüsyon ile dokunun iyileşme yanıtını uyarmayı hedefler.
  • Fenol–Glycerin–Glukoz (PGG) Karışımları: Daha yoğun uyarıcı etkiye sahip özel çözeltilerdir; hekim tercihine ve hasta durumuna göre planlanabilir.
  • Salin Bazlı Uygulamalar: Bazı klinik durumlarda daha hafif uyarı oluşturan salin içerikli çözeltiler kullanılabilir.

Uygulama alanına göre çeşitlendirildiğinde:

  • Periartiküler Proloterapi: Eklem çevresindeki bağ ve tendon yapılarının güçlendirilmesini hedefler.
  • İntraartiküler Proloterapi: Eklem içine yapılan, hekim kontrolünde değerlendirilen özel enjeksiyonlardır.
  • Ligament–Tendon Odaklı Proloterapi: Zayıflayan bağ veya tendon dokusunun onarım yanıtını desteklemeyi amaçlayan uygulamalardır.

Bu yöntemlerin hangisinin uygun olacağı, yalnızca uzman hekim değerlendirmesi ile belirlenir; her bireyin klinik durumu ve ihtiyaçları farklıdır.

Proloterapi Hangi Durumlarda Uygulanabilir?

Proloterapi tedavisi, kas-iskelet sistemiyle ilgili bazı sorunlarda destekleyici bir seçenek olarak çeşitli bilimsel çalışmalarda araştırılmıştır. Ancak her hastaya uygunluğu değişebileceği için uygulama kararı mutlaka uzman hekim değerlendirmesiyle verilmelidir. Araştırmalarda proloterapinin değerlendirildiği başlıca alanlar şunlardır:

  • Diz Kireçlenmesi: Eklem yapısının zamanla zayıfladığı durumlarda, diz çevresi dokuların güçlenmesini desteklemek amacıyla incelenmiştir.
  • Tendon ve Bağ Dokusu Problemleri: Tendon zedelenmeleri, bağ dokusu gevşekliği veya tekrarlayan zorlanmalar gibi durumlarda potansiyel etkileri üzerine çalışmalar yapılmıştır.
  • Sırt–Bel Ağrısı: Kronik bel ağrısında, özellikle bağ ve ligament kaynaklı ağrı ihtimalinin bulunduğu olgularda araştırılmıştır.
  • Omuz Çevresi Sorunları: Rotator manşet problemleri, omuz instabilitesi ve bölgesel bağ dokusu zayıflığında değerlendirilmiştir.
  • Kapsül ve Ligament Gevşekliği: Eklem stabilitesini etkileyen yumuşak doku gevşekliği olan bazı durumlarda proloterapinin olası katkıları incelenmiştir.

Bu alanlar, proloterapinin “kesin tedavi” olarak değil, araştırma konusu olan destekleyici bir yöntem olarak ele alındığını göstermektedir. Uygulanabilirliği kişiye özel değerlendirme gerektirir.

Proloterapi Nasıl Yapılır?

Proloterapi, kişiye özel planlama gerektiren ve yalnızca uzman hekim tarafından uygulanması gereken bir işlemdir. Süreç genellikle ayrıntılı bir muayene ve gerekli görüldüğünde görüntüleme yöntemleri (ultrason, röntgen vb.) ile başlar. Bu değerlendirme sonunda hangi dokunun desteklenmesi gerektiği belirlenir ve uygun solüsyon seçilir. Çoğunlukla dextrose içeren karışımlar tercih edilir; enjeksiyonun yapılacağı bölge ise bağ, tendon veya eklem çevresi dokulara göre değişebilir.

Uygulama, steril klinik koşullarda gerçekleştirilir. İşlem süresi genellikle kısa olup, kullanılan yönteme ve bölgeye göre birkaç dakika ile sınırlı olabilir. Uygulama sonrasında hastaya, ilk 24–48 saat boyunca ağır egzersizden kaçınma, bölgesel hassasiyetin normal olabileceği ve iyileşme sürecinin kademeli ilerlediği gibi bilgilendirmeler yapılır. Doktorun önerdiği kontrol ve seans planına uyum ise tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır.

Proloterapi Kimlere Uygulanmaz?

Proloterapi, bazı durumlarda uygun bir seçenek olmayabilir ve güvenli bir uygulama için mutlaka uzman hekim değerlendirmesi gerekir. Aşağıdaki durumlarda proloterapi genellikle önerilmez veya ertelenir:

• Aktif Enfeksiyon:

  • İşlem yapılacak bölgede enfeksiyon bulunması
  • Vücutta devam eden sistemik enfeksiyonlar
  • Bu tür durumlarda uygulama enfeksiyonun yayılma riskini artırabileceği için ertelenir.

• Kanama Bozuklukları ve Kan Sulandırıcı İlaç Kullanımı:

  • Pıhtılaşma problemi olan hastalar
  • Düzenli olarak kan sulandırıcı ilaç kullanan kişiler
  • Bu hasta grubunda enjeksiyon sonrası kanama ve morarma riskleri artabilir.

• Bağışıklık Sistemi Problemleri:

  • Bağışıklığı baskılanmış bireyler
  • Kronik immun yetmezlik durumu olanlar
  • Doku iyileşme kapasitesi düşük olabileceği için ön değerlendirme önemlidir.

• Gebelik ve Emzirme:

  • Bu dönemlerde proloterapi ile ilgili güvenlik verileri sınırlıdır.
  • Fayda–risk dengesi net olmadığı için genellikle önerilmez.

• Gerçekçi Olmayan Beklentiler:

  • Proloterapiyi “kesin çözüm” olarak gören, yüksek beklentili hastalarda
  • Yöntemin sınırlılıkları nedeniyle uygunluk tekrar gözden geçirilir.

Her hasta, medikal geçmişi ve mevcut durumu göz önünde bulundurularak kişisel olarak değerlendirilmelidir.

Proloterapinin Olası Riskleri ve Yan Etkileri

Proloterapi genel olarak düşük riskli bir işlem kabul edilse de, enjeksiyon temelli tüm uygulamalarda olduğu gibi bazı yan etkiler ortaya çıkabilir. Bu yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir:

Hafif ve Yaygın Görülebilen Yan Etkiler

  • Enjeksiyon Bölgesinde Ağrı:
    İşlem sonrası birkaç gün sürebilen lokal hassasiyet normal kabul edilir.
  • Geçici Şişlik:
    Bölgesel ödem, inflamasyonun doğal bir parçası olarak görülebilir.
  • Morarma (Ekimoz):
    İğne girişine bağlı küçük damar hasarları nedeniyle oluşabilir.
  • Sıcaklık Artışı veya Hafif Kızarıklık:
    Lokal iyileşme tepkisinin bir parçası olarak ortaya çıkabilir.

Daha Nadir Görülen Yan Etkiler

  • Enfeksiyon Riski:
    Çok düşük ihtimaldir ancak enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, ateş veya artan ağrı gelişirse tıbbi değerlendirme gerekir.
    Bu riskin azaltılması için işlemin steril ortamda yapılması önemlidir.
  • Alerjik Reaksiyonlar:
    Kullanılan solüsyonun içeriğine karşı hassasiyeti olan kişilerde görülebilir ancak oldukça nadirdir.
  • Aşırı İnflamatuar Yanıt:
    Bazı hastalarda işlem sonrası beklenenden daha güçlü bir ağrı–şişlik yanıtı gelişebilir.

Kişiye Göre Değişkenlik

  • Proloterapinin etkileri, iyileşme süreci ve yan etkiler kişiden kişiye değişebilir.
  • Bu nedenle işlem öncesi tüm risklerin hekim tarafından açıklanması ve hastanın süreç hakkında bilgilendirilmesi önemlidir.

Proloterapi Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?

Proloterapi sonrası iyileşme süreci kişiye göre değişiklik gösterebilir; bu nedenle hekimin önerilerine uyum önemlidir. Genellikle dikkat edilmesi gereken temel noktalar şunlardır:

  • İlk 24–48 Saat Dinlenme:
    Uygulama yapılan bölgeyi zorlamamak, ağır kaldırmamak ve yoğun aktiviteden kaçınmak gerekir.
  • Ağrı ve Hassasiyetin Normal Olduğunu Bilmek:
    Hafif ağrı, sıcaklık artışı ve hassasiyet işlemin doğal etkisi olarak kabul edilir.
  • Ağrı Kesici Kullanımı:
    Non-steroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) iyileşme sürecini etkileyebileceği için genellikle önerilmez.
    Gerekli durumlarda hekim tarafından uygun ağrı kesiciler belirlenir.
  • Isı ve Soğuk Uygulaması:
    Hekim tavsiyesi doğrultusunda bölgeye sıcak/soğuk uygulama yapılabilir; bu süreç kişisel olarak planlanır.
  • Egzersiz Programı:
    İyileşmenin desteklenmesi için bazı hastalara kontrollü egzersiz veya fizik tedavi önerilebilir.
    Bu program mutlaka hekim veya fizyoterapist tarafından belirlenmelidir.
  • Kontrol Randevuları:
    Gerekli görüldüğünde birkaç hafta arayla yapılan kontrol muayeneleri, ilerlemenin takibi için önem taşır.

Sonuç

Proloterapi, vücudun doğal iyileşme mekanizmalarını desteklemek amacıyla değerlendirilen enjeksiyon temelli bir yöntemdir. Farklı kas-iskelet sistemi sorunlarında araştırılan bu yaklaşım, bazı hastalarda olumlu sonuçlar bildirilmiş olsa da etkinliği hakkında bilimsel veriler henüz kesin değildir.

Uygulama her hastaya uygun olmayabilir ve kişiye özel değerlendirme gerektirir. Proloterapinin güvenli şekilde uygulanabilmesi için işlem öncesi doğru hasta seçimi, steril koşullar ve uzman hekim takibi büyük önem taşır. Bu makaledeki bilgiler genel bir bilinçlendirme sağlamayı amaçlar; en doğru yaklaşım her zaman bireyin kendi sağlık durumuna göre hekim tarafından belirlenmelidir.


Kaynaklar:

  1. Dr. Derya Can, “Proloterapi Tedavisi Nedir?” (2023)
  2. S. Mociu ve diğerleri, “Prolotherapy as a Regenerative Treatment in the Management of Chronic Low Back Pain: A Systematic Review” (2025) —
  3. A. T. Zhao ve diğerleri, “A Comprehensive Update of Prolotherapy in the Management of Osteoarthritis of the Knee” (2022)
  4. “Prolotherapy in Musculoskeletal Disorders, Guideline for Orthopedic Application”

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla