Sedef soğuk ülkelerde, daha sık görülüyor!

27 Ekim 2015   |    28 Ekim 2015    |   Kategori: Diğer Hastalıklar, Medyada Sağlık Haberleri Print

sedef-diresek-kolTüm dünyada yaklaşık olarak tüm nüfusun %2’sinde görülen sedef hastalığı, bazı coğrafik bölgelerde daha sık görülebiliyor. Genetik yatkınlığın yanı sıra çevresel faktörlerin de etkisiyle oluşan sedef hastalığına, Afrika ve Asya ülkelerinde daha nadir olarak rastlanıyor. 26-30 Ekim Dünya Sedef Hastalığı (Psöriasis) Farkındalık Haftası nedeniyle görüş belirten Türk Dermatoloji Derneği Psoriasis Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Erkan Alpsoy yakın kan bağı olan bireylerde sedef hastalığının görülme sıklığının toplumdaki diğer bireylere oranla daha fazla olduğunu vurguladı.

Sedef hastalığı toplumda sık görülen, ataklarla birlikte genellikle uzun süre devam edenbir hastalık. En sık olarak, sağlam deriden keskin sınırla ayrılabilen, deriden kabarık kızarıklıkların üzerini kaplayan ve hastalığa ismini veren sedef veya gümüş renginde kepeklenmelerle kendini gösteriyor.

erkan-alpsoySedef hastalığının hem kadınlarda hem erkeklerde yaklaşık olarak aynı oranda görüldüğünü belirten Prof. Dr. Erkan Alpsoy psoriasisin kalıtsal bir hastalık sayılamasa da genetik yatkınlıkla ilişkilendirilebileceğini vurguladı. Prof. Dr. Erkan Alpsoy, “hastalık yakın kan bağı olan aile bireylerinde daha sık görülür fakat ebeveynlerin sedef hastalığına olan yatkınlığı, çocuğun da sedef hastası olacağı anlamına gelmez” dedi.

Sedef hastalığının görünüşü her zaman aynı olmayabilir!

Her yaş grubunda görülebilen sedef hastalığının en sık olarak 20-30 yaş aralığında başladığını ve kesinlikle bulaşıcı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Erkan Alpsoy hastalığın farklı görünümlerle karşımıza çıkabileceğini belirtti. En sık (%90) görülen plak tipinde (psoriasisvulgaris), sağlam deriden keskin sınırla ayrılabilen, deriden kabarık kızarıklıkların üzerini kaplayan ve hastalığa ismini veren sedef veya gümüş renginde kepeklenmelerin (pullanmalar)tipik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erkan Alpsoy hastalığın, kimi zaman irinli sivilceler (püstüler psoriasis), kimi zaman da tırnaklarda çukurlanmalar, tırnak plağının yatağından ayrılması, tırnak plağında sarı turuncu renk değişikliği (yağ lekesi)gibi tırnak değişiklikleri ile kendini belli edebileceğini belirtti.

Sedef hastalığı ataklarına dikkat!

Sedef hastalığının ortaya çıkış nedenleriyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Alpsoy, şunları söyledi: “Sedef hastalığının genetik, bağışıklık sistemiyle ilgili ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle ortaya çıktığını söylemek mümkün olsa da, kesin nedeni bilinememektedir. Genetik faktörler hastalığa olan yatkınlığa etki etse de hastalığın başlamasının genellikle çevresel faktörlerden (boğaz enfeksiyonları, bazı ilaçlar, kaşıma, banyoda keselenme, fiziksel travmalar vb.) kaynaklandığı ve belirtilerin bu etkilerle çoğaldığı düşünülür.”

Sedef hastalığını tetikleyen faktörler

Sedef hastalığına yatkın bireylerde çeşitli faktörlerin hastalığı tetiklediğini belirten Prof. Dr. Alpsoy, “Bu faktörlerden fiziksel travmalar olarak sayılabilecek kaşıma, ovalama ya da yolma gibi aktiviteler, keselenme gibi uygulamaların sedef ataklarına yol açabileceğini veya var olan belirtileri ağırlaştırabileceğini söylemek mümkündür.

Türkiye’de 1,5 milyon sedef hastası var ve hastalar toplumdan dışlanabiliyor

Güneş ışınları ile yoğun karşılaşma (güneş yanığı) hastalığı tetikleyebilecek faktörlerden bir diğeridir. Boğaz enfeksiyonları ise özel bir sedef formu olan guttatpsoriasis’i ve en sık görülen sedef tipi olan plak tipi sedef hastalığı ataklarında rol oynamaktadır. Tüm bu faktörlerin yanı sıra ruhsal stres, bazı ilaçlar, sigara ve aşırı alkol kullanımı da yine hastalığın ortaya çıkışında ve atakların görülmesinde etkili olabilir” dedi.

Sedef hastalığı başka hastalıkları da tetikleyebilir

Sedef hastalığının başlangıç yaşına göre iki grupta incelenebileceğini belirten Prof. Dr. Erkan Alpsoy, 40 yaşından önce başladığında erken başlangıçlı, 40 yaşından sonra başladığında ise geç başlangıçlı sedef hastalığı olarak değerlendirildiğini söyledi. “Erken başlangıçlı sedef hastalığı daha şiddetli seyretme eğilimi gösteriyor ve yine bu tipte ailede sedef hastalığına daha sık rastlanıyor” diyen Prof. Dr. Erkan Alpsoy sedef hastalığının tetikleyebileceği diğer hastalıklar konusunda da şunları söyledi: “Sedef hastalarının bir bölümünde ek hastalıklara da rastlanır. Hatta sedef hastalığının kalp ve damar hastalıklarına, obeziteye ve Crohn hastalığı gibi inflamatuvar barsak hastalıklarına neden olabildiği söylenebilir.”

Sedefe karşı artık daha etkili tedavi seçenekleri var

Sedef hastalığının tedavisinde kesin bir yöntem bulunmadığını belirten Prof. Dr. Erkan Alpsoy, son yıllarda yeni ve daha etkili tedavi seçenekleriyle birlikte hastalığın daha etkili şekilde kontrol altına alınabileceğini ve uzun süren iyilik dönemlerinin sağlanabileceğini ekledi. Tedavi sürecinde tarafların (hekim, hasta ve hasta yakınları) işbirliği halinde ve uyum içerisinde çaba göstermesinin de tedavinin ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Alpsoy, hastalığı tetikleyici faktörlerin göz önünde tutulması ve tedavi sürecinde bu faktörlerden (kaşıma, banyoda liflenme, kese, vb.) kaçınılması gerektiğine de işaret etti.

Sedef hastaları başka pek çok ciddi hastalık riski de taşıyorlar

Prof. Dr. Erkan Alpsoy, “Günümüzde çok sayıda tedavi seçeneği bulunmaktadır. Bazen şikâyetlerin giderilebilmesi için çok sayıda ilacın bir arada kullanılması gerekebilir. İlaç seçiminde ve tedavi süresinde belirleyici olan hastalığın yaygınlığı, belirtilerin yerleşim yeri, tırnakların tutulum şiddeti ve eklem tutulumu gibi parametrelerdir.” dedi.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla